Tepekule Kongre ve Sergi Salonu’nda gerçekleşen ve moderatörlüğünü İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi’nin üstlendiği panele Gazeteci- Yazar Barış İnce, Gazeteci- Yazar Yazgülü Aldoğan ve Gazeteci Çağla Geniş katıldı. Gazetecilerin yaşadığı sorunlar, medya organları üzerindeki baskı, sansür ve basın özgürlüğünün öneminin konuşulduğu panel yoğun ilgi gördü.

ARTIK KUTLAYAMIYORUZ

Türkiye’de Gazetecilik konulu panelin açılışını yapan İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nün anlam ve önemine dikkat çekti. Basın tarihine  ‘Dokuz Patron Olayı’ olarak geçen ve gazetecilerin haklarının ilk kez yasal güvence altına alındığı 10 Ocak 1961 tarihindeki olayları anımsatan Başkan Gappi, “O gün çalışan gazetecilerin ortaya koyduğu tepki çok önemli sonuçlar doğurdu. Biz bu mücadele sonucunda haklarımıza kavuştuk ve 1971 yılında Çalışan Gazeteciler Günü’ne dönüştü. Ne yazık ki biz bu günü artık Çalışan Gazeteciler Günü olarak kutlayamıyoruz” dedi. Gazetecilerin sorunlarının Türkiye’nin sorunlarından ayrı düşünülemeyeceğini belirten Gappi, tüm baskı ve yıpratmalara karşın basın sektörünün hiçbir zaman değerini yitirmeyeceğini vurguladı. Gappi, “Halkın haber alma özgürlüğüne hiçbir zaman ket vurulamaz. Doktordan hastayı iyileştirmeyi bekliyorsanız gazeteciden de halka gerçekleri söylemesini beklersiniz” diye konuştu. Gappi ayrıca 8 Ocak 1996 tarihinde öldürülen gazeteci Metin Göktepe’yi de anarak, “Metin Göktepe’ye selam olsun. Metin, boşa ölmedin” dedi

GAZETECİLER DAHA FAZLA ÖRGÜTLENMELİ

Çalışan Gazeteciler Günü’nün bir mücadele sonucu ortaya çıktığını hatırlatan gazeteci-yazar Barış İnce, “10 Ocak, patronların direncine karşı gazetecilerin mücadelesinin günüdür. Çalışan Gazeteciler Günü’nün esprisi de budur. Çalıştırmamaya karşı gazetecilerin çalışmasıdır” şeklinde konuştu. Medyada sermaye yapısının değişimine dikkat çeken İnce, şöyle devam etti. “Basın kuruluşları ne yazık ki ticaret ile uğraşan medya patronlarının elinde. Mesleğin yaşadığı en büyük sorunlardan biri bu. Gazeteciler olarak daha sağlam örgütlenmeli ve gücümüzü ortaya koymalıyız. Gazetecilik mesleği, elinden alınan itibara yeniden kavuşturulmalıdır. Halkın sağduyusu ile birlikte bu karanlık ortamı aşacağımızı düşünüyorum. Bu ülkenin ne kadar zor şartlarda kurulduğunu düşündükçe mücadele veren gazetecileri hatırlayarak umudumuzu kaybetmiyoruz.”

GÜCÜMÜZ AZALSA DA UMUDUMUZ ARTIYOR

Meslekteki sorunların sebebine farklı bir bakış açısıyla yaklaşan Gazeteci- Yazar Yazgülü Aldoğan da, “Türkiye’de basının sermaye sahiplerinin eline geçmiş olmasının sebebi teknolojinin gelişmiş olması oldu ne yazık ki. Teknolojinin olanaklarını kullanmak gerektiğinde işin içine sermaye girdi. Sermaye girince iş insanları da girdi” dedi. Basının günün koşullarına uyum sağlaması gerektiğini vurgulayan Aldoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Son 20 yıldır gazetecilerin yaşadığı zorluklar arttı, yandaş basın kavramı mesleğin gücüne zarar verdi. Tüm baskı ve yıldırma politikalarına rağmen umudumuzu kaybetmiyoruz. Medyanın teknolojiye ayak uydurması lazım. Gücümüz azalıyor olabilir ama direnmeye devam ettikçe umudumuz artıyor. Sular bulanmadan durulmaz ve inanıyoruz ki, bizi bu bulanıklıktan gençler kurtaracak. Mücadeleye devam edeceğiz.”

VAZGEÇMEYECEĞİZ

Gazeteci Çağla Geniş ise 10 Ocak’ı bir bayram gibi yaşayabilmeyi dilediklerini ifade ederek, şöyle konuştu:  “Türkiye'nin son 20 yılda özgürlük ve demokraside gerilediği süreci düşünürsek gazeteciler için bugün gelinen nokta sürpriz değil. Gazetecilerin düşünceleri ve haberleri sebebiyle baskı görmediği hapse atılmadığı şiddet görmediği 10 Ocak’lar diliyorum. Biz, tutkunu olduğumuz mesleği bütün zorlamalara rağmen yapmaktan, yazmaktan, mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz.”

Konuşmaların ardından Bayraklı Belediye Başkanvekili Kıyasettin Aydemir, CHP Bayraklı İlçe Başkanı Necati Şahin ve Kadın Kolları Başkanı Suna Karabağ, konuşmacılara plaket verdi.

Editör: Haber Merkezi