İzmir Limanı’nda 19 Haziran’da vinç üzerindeki konteynerin kopan kilidinin başına düşmesi sonucu ölen 25 yaşındaki Fırat Göktuna’nın ailesi perişan. Fisun ile Mehmet Göktuna çifti, tarifi olmayan evlat acısı karşısında çaresiz. Hayata devam etmek zorunda kalan Göktuna Ailesi, sorumluların cezalandırılmasını istiyor. Fırat için taksirle ölüme sebep olmak suçlamasıyla başlatılan soruşturma ise devam ediyor.

9 Eylül Gazetesi'nedn Umut Karakoyun'un özel haberine göre, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, ön inceleme bilirkişi ek raporu tamamlandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Güvenliği Müfettişi İş Güvenliği Uzmanı Cevat Bektaş’ın hazırladığı raporda, asli kusurlu olarak işaret edilen isim ise Bakım Onarım Müdürü M.U. Bakım Onarım Makine Mühendisi B.S ile A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı H.N.Y ise tali kusurlu bulundu. Yapılan ön incelemede, yüksekten takımların düşmesini önleyici tedbirlerin alınmadığına dikkat çekilirken, yine bakım alanına giriş ve çıkışlarda ikaz levhalarının olmadığı ve bakım-onarım gibi işlerde alınacak güvenlik tedbirlerinin iş akış süresince işveren tarafından uygulandırılmadığı değerlendirmesine yer verildi. Raporda, kazanın yaşandığı gün M.U’nun izinli olduğunu ve bu nedenle kendisinin kusurlu olmadığına yönelik ifadesine de atıfta bulunarak, şu bilgilere yer verdi: “Bakım ve onarım müdürünün olay günü izinli olması, sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.

Alınacak güvenlik önlemleri, olay öncesi ve olay sonrası mutlaka iş güvenliği hususlarının yerine getirilmesi gerekir. Raporun, 3. Bölüm; 1,2,3 ve 4. maddelerde belirtilen iş güvenliği hususlarını yerine getirmeyen, tehlikeli yapılan işlerde alınacak güvenlik tedbirlerine göre takım toplama kazanı kafesi kontrol ettirmeyen ve kazaya sebep olan , İşyeri Bakım Onarım Yetkili Sorumlusu M.U, olayda asli kusurludur.” Raporda, Fırat Göktuna’nın ise, olayda alacağı ve uyacağı güvenlik tedbiri olmadığından dolayı kusurlu bulunmadığı belirtildi. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, bilirkişi raporuna dayanarak, şüphelinin atılı suçu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların oluştuğuna dikkat çekerek, M.U’nun tutuklanması talebi ile yakalanmasıistendi. Ancak İzmir 5. Sulh Ceza Hakimliği, o talebi reddetti.

Göktuna Ailesi’nin Avukatı Erdem Karamemiş ise limandan sorumlu vali yardımcısı hakkında, İzmir Valiliği’nden soruşturma izni istedi. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) Alsancak Liman Müdürü hakkında da kurumundan soruşturma izni verilmesi için de başvuruda bulundu. Erdem Karamemiş’in dilekçesinde yer alan bir diğer talep ise personellerin limana giriş ve çıkışlarına izin veren Liman Müdürü İsmet Canbaz’ın soruşturmaya dahil edilmesi oldu. Taraflar, hazırlanan bilirkişi raporuna itiraz ederek yeni bir bilirkişi incelemesi istedi. Dosya, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. Buradan belirlenecek yeni bilirkişi heyeti, limanda inceleme yaptıktan sonra davanın seyri netleşecek.

Fırat’ın babası Mehmet Ruşan Göktuna; “Tüm kamu görevlileri ve mülki amirlerden görevlerini layıkıyla yerine getirmedikleri için şikayetçiyim. Gümrük Müşavirleri Derneği, 2 yıl önce yetkililere yazılı ihbarda bulunmasına rağmen önlem alınmadı. İzmir için çalışacağını söyleyip oy isteyen milletvekilleri, belediye başkanları ve Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun mail adreslerinden bilgi verildiği halde ilgi gösterilmedi. Izmir’in madalyalar şehri olduğunu söyleyip yazanlar, İzmir’in göbeğindeki limana bir zahmet gitsinler ve oradaki keşmekeşliği görsünler. Gümrük müşavirleri kendi aralarındaki rekabeti bırakıp, yanlarında çalışan elemanlara sahip çıksınlar. Evrak memurları ve liman görevlileri, kendilerinin yapması gereken işleri, gümrük müşavirlerinin elemanlarına yaptırmasınlar” diyerek taleplerini ve sitemini sözlere döktü.

Editör: Haber Merkezi