Kamuoyu programında çarpıcı açıklamalarda bulunan İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan, basın özgürlüğü konusundan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM), baro hizmet binasından gerçekleştirdikleri faaliyetlere kadar pek çok konuda değerlendirmelerde bulundu. Programda Özcan'ın avukat meslektaşları da öneri, eleştiri ve sorularını Egetürk mikrofonları aracılığıyla Özcan'a iletme fırsatı bulurken İzmirli gazeteciler de sorularıyla programa katkı koydular.
AİHM'e yapılan başvurulara yönelik bir soruyu yanıtlarken 17-21 Ocak 2018 tarihleri arasında İzmir Barosu olarak Strasbourg'a gideceklerini ve bu konuda incelemelerde bulunacakları belirten Başkan Özcan, bu vesileyle İzmir Barosu'nun faaliyetlerini anlatma, tanıtma fırsatı da bulacaklarını ve Strasbourg Barosu'yla kardeş baro olmak istediklerini de söyledi.
'AİHM RAPORU HAZIRLAYACAĞIZ'
Özcan, "17 Ocak-21 Ocak Strasbourg Barosu'nu ziyaret edeceğiz. AİHM ziyaret edeceğiz, Avrupa Konseyi, Avrupa Parlamentosu'nu ziyaret edeceğiz. Bu davalarla ilgili daha detaylı bilgileri alacağız. Bu yeni bilgiler ışığında rapor hazırlayacağız ve baromuzun insan hakları komisyonu başta olmak üzere diğer komisyonlarımızda değerlendirdikten sonra da diğer barolarla bunu paylaşacağız. Başta insan hakları, kadın hakları göç ve iltica gibi konularda ortak çalışma programı için Strasbourg Barosu'yla kardeş baro olmak istiyoruz. Gerçekleştireceğimiz resmi ziyaretlerde İzmir Barosu'nun çalışmalarını tanıtma, anlatma fırsatı da bulacağız." diye konuştu.
'MESLEKTAŞLARIMIZIN YETKİLERİ ELİNDEN ALINIYOR'
Avukat meslektaşlarının çalışma alanlarının her geçen gün genişletileceğine daha da daraltıldığından yakınan Başkan Özcan, özellikle noterlere verilen yetkilerin artırıldığını, meslektaşlarının elindeki yetkilerin ise alındığını söyledi. Uzlaşma Yönetmeliği'ne de dava açacaklarının altını çizen Özcan, " Arabuluculuk uzlaşma gibi konular gündeme geldi. Birçok dava uzlaşma yoluyla daha açılmadan sona eriyor, bu da avukatlık pastasının daralmasına neden oluyor. Zorunlu arabuluculuk getirildi. İzmir Barosu olarak eleştirilerimizi sunduk. Bütün siyasi partilere yazılar yazdık . Zorunlu ara buluculuk olacaksa zorunlu taraf müdafili, taraf vekili olmalıdır. Zorunlu taraf vekilliği getirilmesini savunduk. İşçilerin hak kaybına uğramasının önüne geçelim dedik. Uzlaştırma dosyaları avukatlardan ziyade adliyedeki katiplere, müdürlere, banka müdürlerine polislere verildi. Meslektaşlarımıza verilmedi. Bu konuda paneller yaptık. Uzlaştırma Yönetmeliği konusunda dava açacağız. Çünkü bu konudaki işlerin sadece avukatlara verilmesini istiyoruz. Avukat olmayanların uzlaştırma gerçekleştirdikleri işlemler nedeniyle sıkıntılar yaşanıyor. Bu yönde çok sayıda şikayet bize ulaşıyor. Sadece hukuk eğitimi almış kişiler tarafından uzlaştırma yapılması için mücadele ediyoruz." diye konuştu.
6 YILDA 3 BİN DAVAYI TAKİP ETTİLER
İzmir Barosu bünyesinde halen 20 ye yakın komisyonun bulunduğunu, bu komisyonların önemli çalışmalara imza attığını da vurgulayan Başkan Aydın Özcan, ayrıca 2011 yılında kurulan Kadın Hakları Merkezi'nde de halen 410 gönüllü avukatın olduğunu ve 6 yılı içerisinde 3 bin 600 davayı takip ettiklerini söyledi. Çocuk Hakları Merkezi'ne de değinen Özcan, bu merkezde de 40 gönüllü avukatın sadece bu yıl içerisinde 50 davayı takip ettiğini ifade etti ve Türkiye'nin neresinde olursa olsun gönüllü avukatların duruşmaları takip ettiğini dile getirdi.
'SAYIN FEYZİOĞLU PROJEYE SAHİP ÇIKSIN'
Kamuoyu programında "Baro Kule" konusuna da değinen Özcan TBB Başkanı Metin Feyzioğlu'nun bu projeye sahip çıkması çağrısında bulundu. Özcan şöyle konuştu: "Baro Kule projesini TBB ile birlikte yapacaktık. Onların getireceği şartlara getirdik. Her konuda anlaşma sağlandı. Tek engel, Türkiye genelindeki imar yönetmeliğinde değişiklikler yapıldı. Bu değişikliklerin onaylanması, kabul edilmesi biraz zaman aldı. Ancak son birkaç aydır artık hiçbir engel yok.Yeni yönetmeliğe göre proje hazırlandı. İlçe ve Büyükşehir Belediyesi'nden e onay aldığını biliyoruz. Şimdi top Türkiye Barolar Birliği Başkanı Sayın Metin Feyzioğlu'nun kucağında. Projenin gerçekleştirmesini bekliyoruz. Kısa bir süre daha bekleyeceğiz. Olmadığı takdirde İzmir Barosu bu projeyi kendi gücüyle bu projeyi yapacaktır. TBB'nin bu projeye sahip çıkmasını bekliyoruz. Bu proje prestij projedir. Sayın Feyzioğlu üzerine düşen görevi yapmazsa biz yapacağız."
