İzmir merkezli gizli bilgi ve belge bulundurma soruşturmasında usulsüzlükler yaptıkları öne sürülen, aralarında İzmir eski İl Emniyet Müdürü Ali Bilkay'ın da bulunduğu 22'si tutuklu, 68 sanığın yargılandığı; yakalama kararıyla aranan Fethullah Gülen hakkında 7 ayrı suçtan 219 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 5 bin 37 yıl hapis cezasının istendiği 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davaya, iddianamenin okunmasıyla devam edildi. Duruşmaya tutuklu ve tutksuz yargılanan sanıklar ile tarafların avukatları ile şikayetçiler katıldı. 293'üncü sayfasına gelinen 984 sayfalık iddianamede, tutuklu sanıkların avukatları mahkeme heyetinden, pazar gününe denk gelen tutuklu incelemesinin bugün yapılmasını talep etti. Cumhuriyet Savcısı Alpay Özbek, talebin reddine ve sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesi yönünde mütaala verdi. Mahkeme heyeti ise tutuklu incelemelerin değerlendirilmesi için sanık avukatlarının taleplerini alınmasına karar verdi.

GÖRÜNTÜDEKİ POLİS

Gizli bilgi ve belge bulundurma davasında yargılanıp beraat eden Narin Korkmaz'ın ev aramasında, görüntünün 57'nci saliyesinde evin yukarısına çıkmasıyla gündeme gelen polis memuru Ali Bekar'ın avukatı Muzaffer Akyol, "Bu örgütün yöneticisi kim? Lideri kim? Teknik, HTS ve fiziki takip var mı? Alt yapı var mı? Sekiz aydır biz bunları sizlere anlatmaya çalışıyoruz. Hangi suçtan tutuklu olduğunu bilmiyoruz. İddianame komik unsurlar içeriyor. Silahlı terör örgütü üyesi de değildir. Bunuda kabul etmiyoruz. Kaçma şüphesi de yoktur. Tahliyesine karar verilsin" dedi.

Emekli Emniyet Müdürü Ali Bilkay'ın avukatı Melih Dikayak ise müvekkilinin 8 aydır tutuklu olduğunu belirtip, "Müvekkilim açısından bu durum son derece vahim ve çarpıcı. Gizli tanık yok. HTS ve müşteki beyanı da yok. Atılı suçları nasıl işlediğine dair delil de yok. Evraklarda kendisinin herhangi bir parafı ve imzası da yok. Sahte delil ve bilgi de yok. Er geç suçsuzluğu ortaya çıkacaktır. En büyük delilim bu iddianame. Kendisi İzmir'de 2011 yılından 2014 yılına kadar emniyet müdürü olarak görev yaptı. Operasyon hakkında sorumlu olduğu belirtiliyor. Kendisinin operasyonlardan haberi yoktur. Operasyonu ve soruşturmaları ilgili savcılık, mahkemeler ve şubeler yapar. Kendisi göreve başladıktan 5 ay sonra operasyon yapılmıştır. 30 Eylül 2009'da operasyon hazırılğı başlıyor. Kendisi ise 14 ay sonra üçlü kararname ile kendi iradesi dışında atamayla geliyor. Şoförünü ve korumasını bile getirmemiştir. Herhangi bir şubede de değişiklik yapmamıştır. Operasyonun 19 aylık çalışmasında 5 aylık emniyet müdürüdür. Organize Şube'de bilgisayarda 'Başmüdürlük' diye bir dosya yazıyor. Bu dijital veriden dolayı kendisi burada tutuklu bulunuyor. Kendisi yönetici diye ortada bir kanıt da yoktur. Dijital bir veri yeterli görülüyor. Dosyayı hiçbir delil desteklemiyor. Bu hukuksuzluktur. Bir dijital veri yüzünden tutuklanıyor. Bizim delilimiz iddianamedir. Dijital bir veride ise 'il emniyet müdür yardımcısının bilgisinin olduğu' yazıyor. Kendisiyle ilgisi olmayan suçlar da üzerine yüklenmek istenmiştir. MİT mensupları hakkında dinleme kararı alınmış, bu hangi tarihte alınmış, bunların hiçbiri belirtilmemiş. Bu kendisi tarafından işlemediği ve işlenmez bir suçtur. Tüm suçlardan sorumlu olduğu belirtiliyor. İl Emniyet Müdürünün, şubelerdeki çalışmalardan bilgisi olmaz. Operasyanlara kendisi müdahale yapamaz. Üç çocuğu vardır, adresi de sabittir. 37 yıl bu ülkeye hizmet etmiştir. 58 yaşında ve sağlık sorunları vardır. Yargılama sonnuda beraat edeceğinden şüphemiz yoktur. Bu nedenle tahliyesine karar verilsin" diye konuştu.

Müvekkili, Emniyet Müdürü Behzat Tuzcu'nun sekiz aydır cezaevinde tutuklu bulunduğunu ve 13 kilo verdiğini söyleyen avukat Mehmet Şener Özterzi de şunları söyledi:

"Kendisi yüksek derecede şeker hastası. Tansiyonu sürekli değişiyor. Herhangi bir fiili yok. Celal Uzunkaya'nın (mevcut İzmir İl emniyet Müdürü) operasyonunda imza örnekleri alınıp, tahliye edildi. O dönem Narkotik Şube Müdürü olarak görev yapmaktadır. Hem kendisi hem de iki çocuğu hastadır. Bunların hastalıkları ile boğuşuyor. Hastalığı beyine vurması durumunda ölebilir. Babası da eski emniyet müdürü. Açığa alınmadığı için göreve dönme durumu devam ediyor. Kaç deseniz kaçmaz. MİT mensupları soruşturmasında kendi görevde değildi. Hiçbir yerde imzası da yoktur. Kendisinin ve çocuklarıının tedavisiyle ilgilenmesi lazım. Bu nedenle tahliyesine karar verilsin."

ARA VERİLDİ

Mahkeme heyeti, diğer sanık avukatlarının taleplerini öğleden sonra almak üzere duruşmaya ara verdi. Tüm taleplerin alınmasının ardından mahkeme heyeti ara karar verecek.

 

Bahri KARATAŞ/ İZMİR,(DHA)

Editör: Haber Merkezi