HANDE NAYMAN- Kediler için evinde özel alanlar oluşturan İşgörür, gününü onları besleyerek, bakımlarını ve tedavilerini yaparak geçiriyor. İşgörür, 15'i engelli olan kedinin sahiplendirilmesi için de çağrıda bulunarak, "Gözleri görmeyen yavru bir kedinin yaşadığı acıyı hissedebiliyorum. Yapabilseydim, onlara gözlerimi bile verirdim" dedi. Konak'ta emekli barmen Meltem İşgörür, yaşamını 12'si görme, 3'ü fiziksel engelli olmak üzere 80 kediyle aynı evde sürdürüyor. Evini kedilere uygun olarak dizayn eden İşgörür, vaktinin tamamını da onların bakımı, ilaçları ve beslenmesi için harcıyor. Evindeki kedileri zaman içinde sahiplendirirken, kendisine getirilen yeni kedileri de evinde ağırlıyor. Bugüne kadar yüzlerce kediye bakan İşgörür, onları yeni yuvalarına kavuşturuyor.

Toplumda engelli kedilerle ilgili daha büyük bir farkındalık oluşması gerektiğini ifade eden İşgörür, "Engelli kedilerin daha çok sahiplenilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ben, gözleri görmeyen yavru bir kedinin yaşadığı acıyı hissedebiliyorum. Kalabalıkta yemek yiyebilmeleri bile çok zor. Diğer kediler onlara vuruyor. Yapabilseydim, onlara gözlerimi bile verirdim. Bu yavruları sahiplensinler, çünkü kendi işlerini göremiyorlar" dedi.

''MAAŞIMIN HEPSİNİ ONLARA HARCIYORUM''

Yaklaşık 6 yıldır kedilere baktığını söyleyen İşgörür, "Benim yaklaşık 30 yavrum var ve şu anda elimde yavru kedi maması yok. Artık ellerimi dahi kullanamayacak kadar yorgunum. Gece gündüz onlarla ilgileniyorum. Tam teşekküllü olarak hayvanlara yardımcı olmaya çalışıyorum, onları veterinere götürüyorum. Günde yaklaşık 5 saat kadar uyuyabiliyorum, onun dışında sürekli onlarla ilgileniyorum. Dışarıya bile en fazla bir saat çıkabiliyorum. Yetişemiyorum ve hayvanseverlerin bana destek olmasına ihtiyacım var. Hayvanlara daha çok yardımcı olmak istiyorum. Emekliyim ve emekli maaşımın tamamını kedilere harcıyorum. Hatta bankalara bile borçlanıyorum. Veterinere her gittiğimde en az 100 TL veriyorum" diye konuştu.

''HEPSİNİN KEYFİ YERİNDE''

Evde annesi ve kız kardeşiyle birlikte yaşadığını söyleyen İşgörür, "Ben evimi barınağa çevirdim. Ev içinde her şey dökülüyor, kırılıyor fakat onlar da, biz de mutluyuz. Sürekli bir oyun hali var, dolayısıyla hepsinin keyfi yerinde. Ölüm oranı yüzde 10 diyebilirim. Hastalıkları, yatıştırmayı ve ilaçları kullanmayı öğrendim. Biraz da anne sevgisiyle yaklaşınca, ölümleri yavaşlattık. Oturduğumuz muhit hayvansever, ancak bazen olumsuz tepkiler de alıyoruz. Buraya denetim amaçlı gelenler oldu, ancak herhangi bir yaptırım uygulamayacaklarını söylediler. Çünkü burada her şey temiz, hayvanlar çok iyi durumda. Ben hayvanlara seve seve bakıyorum ve sahiplendirmeye çalışıyorum. Onlara bakmak her şeye değer. Bu dünyanın en güzel duygusu. Yorgunluktan yatağa sürünerek gidiyorum, ama en kaliteli yerlere gitsem bile bu kadar keyif alamam" dedi.

DHA

Editör: Haber Merkezi