ÖZLEM KARA/ İZ GAZETE- Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri, şüpheli kadın ölümlerini sormak ve kadın cinayetlerini durdurmak için Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde açıklama düzenlendi. Açıklamada, Şubat ayında öldürülen 28 kadının isimleri okunarak ’burada’ denildi. Yapılan açıklamada ayrıca 20 Ocak’da boşandığı eşi tarafından pompalı tüfekle katledilen Büşra Yabaşkul’un annesi ve teyzesi acılarını kamuoyu ile paylaştı. Yabaşkul’un teyzesi 'Başka Büşralar ölmesin diye buradayız' ifadelerini kullandı. 

‘BİZLER HİÇBİR KADININ ÖLDÜRÜLMEDİĞİ GÜNLERDE BULUŞMAK İSTİYORUZ’

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri üyesi Hilal Susuz, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’ nun 2010 yılından itibaren her ay kadın cinayeti verilerini açıkladığını, son yıllarda şüpheli kadın ölümlerini de verilerine eklediklerini açıkladı.

Susuz,  “Ancak ilk defa bu ay kadın cinayeti ve şüpheli kadın ölümü verilerini açıklamadık, bu sefer verileri meydanlardan açıklayacağız dedik. Şubat ayında, 28 günde 28 kadın öldürüldü. 12 kadın şüpheli şekilde hayatını kaybetti. Geçtiğimiz 5 Mart'tan bu 5 Mart'a kadar, 303 kadın öldürüldü; 181 kadın şüpheli şekilde hayatını kaybetti. Bu rakamlara kimse alışmasın. Bu rakamları kimse normalleştirmesin. Her ay açıkladığımız bu veriler birer sayı değil, kadınların mücadele dolu yaşamı. Bizler artık kadın cinayeti verilerini açıklamak zorunda kalmak istemiyoruz. Bizler hiçbir kadının öldürülmediği günlerde buluşmak istiyoruz. Kadın cinayetlerini durdurmak için yıllardır verdiğimiz mücadele sonucunda Cumhurbaşkanı kadına yönelik şiddet ile ilgili açıklamalar yaparak, adımları açıkladı. Devletin kadına karşı şiddetle mücadeledeki irade beyanı önemli bir taahhüttür ve biz de bunun takipçisi olacağız. Mücadelemiz sayesinde İçişleri Bakanlığı kadın cinayeti verilerini açıklıyor. Bakanlıklar kadın cinayetlerini gündeme getirmek, eylem planı açıklamak zorunda kalıyor. Kadın cinayetlerini durdurmak için yıllardır verdiğimiz mücadeleyle artık mahkemeler şiddeti meşrulaştıran indirimleri kolay kolay uygulayamıyor. Sadece açıklamalarla değil; atılacak adımlarla, izlenecek somut politikalarla kadınları yaşatmak mümkün. Ancak İstanbul Sözleşmesi uygulanmadığı için, etkin soruşturma ve kovuşturma yapılmadığı için, katiller kadın cinayetlerinin üstünü kapatabileceğini düşünüyor. Şüpheli kadın ölümlerinde gerçek açığa çıkarılmıyor” ifadelerini kullandı. 

‘TÜRKİYE’ DE KIZIMIN ACISINI UNUTAMIYORUM’

Boşandığı erkek tarafından öldürülen Büşra Yabaşkul’un annesi Zuhal İnce, Türkiye’ de her gün bir kadın katledildiği için acısının katlandığını, kızının acısını unutamadığını belirtti.

İnce sözlerine şöyle devam etti:

“Ben Türkiye’de asla kızımın acısını unutamam. Çünkü, 28 gün çeken bir ayda 27 kadın öldürüldü.Soruyorum, neden kadınları öldürüyorsunuz? Bana diyorlar ki acın günden güne azalacak ben Türkiye’de yaşadığım sürece benim acım azalmaz. Ben televizyonda haber izlemiyorum, her gün bir kadın cinayeti. Benim acım dineceği yerden yeniden tazeleniyor. Sadece Türkiye’de değil, dünyanın neresinde bir kadına zarar geliyorsa, benim canım acıyor. Evlat kaybetmek, çok acı bir şey. İnanın kadınlar siz çok kıymetli insanlarsınız. Çünkü hiçbir kadın, bir erkeği öldürmüyor. Benim davamda adalet yerini çok şükür buldu. İstiyorum ki tüm davalarda talep görülsün. Çok fazla uzatılmasın, çok fazla annelerin canı acımasın.”

‘BAŞKA BÜŞRALAR ÖLMESİN’

Büşra Yabaşkul'un teyzesi, “Biz Büşra’mızı kaybettik. Şu an bütün Büşralar yaşasın diye buradayız.Bizimkini kaybettik ama öbür Büşralar ölmesin. Yanımda gencecik kızlarımız var. Bıçaklanarak, silahla vurularak öldürülen bu çocuklar niye öldürülüyor ? Erkeklere soruyorum, sizi bir anne doğurmuyor mu ? Bir kadın doğurmuyor mu ? Kadınları öldüren, bu zayıf insanlarla yaşamak gerçekten utanç verici. Biz Büşra’mızı kaybettik, 3 yaşında bir kızı  kaldı. O kızın başına bu işler gelmesin diye, tüm kadınların başına bu işler gelmesin diye öldürülmesinler diye buradayım. Cumhurbaşkanımıza kadar rica ediyorum, bütün toplum üyelerimize rica ediyorum böyle insanları toplumdan uzaklaştırın.  Şu an Büşra’yı öldüren şahıs cezaevinde, bize diyor ki ben kızımı özledim, sen bize Büşra’yı getir biz de sana kızını gösterelim” ifadelerini kullandı.

‘ARTIK SUSMAYACAĞIZ’

Aycan Beysülen boşanmak istediği için evli olduğu erkek tarafından defalarca kesici aletle yaralandı.

Beysülen, “Boşanmak istediğim eşim tarafından 38 yerimden bıçaklandım. Bıçaklanmamın tek sebebi yıllarca aldatıldım, şiddet gördüm ve zulmünden kaçmak istedim. Benim tek isteğim, onun zulmünden kaçıp daha rahat bir hayat yaşamaktı. Beni ‘Son kez gel çocuklarımızın hatırı için’ konuşalım diye çağırdı. Çağırdığı restoranda devalarca bıçakladı. Allah evlatlarımın gözüne baktı, şu an hayattayım. İki tane çocuğum var yaşları çok küçük, onlar için hayatta kaldım. Katledilen kadınlarımız için ayakta kaldım. Biz çok güçlüyüz, biz susmayacağız. Çok susturulduk ama artık susmayacağız, artık susmak istemiyoruz.  Benim tek istediğim, bu tip insanların üç beş sene ile cezalandırılıp geri salınmasın. Çünkü birçok insan gördüm, yarım bıraktıkları işlerini tamamlıyorlar, intikamlarını alıyorlar. Birçok kadınımız bu şekilde katledildi. Ben hala hayati tehlikem olduğunu düşünüyorum” diye belirtti. 

‘ÖLMEK İSTEMİYORUM’

Deniz Türk Ünal evli olduğu erkek tarafından fiziksel, cinsel ve psikolojik şiddete maruz bırakıldı. Fail, hapis cezası almasına rağmen tutuklanmadı. Ünal, 'Evlilik ne kadar doğal bir süreçse, boşanmak da o kadar doğal olmalı' ifadelerini kullandı.

Ünal sözlerine şöyle devam etti:  “2 aylık evliliğimde, yaşamadığım zulüm kalmadı. Boşanmak istedim diye, darp edildim. Karakolla gittim, karakolda rezil oldum diye dalga geçti benimle.Sürekli sosyal mecralardan beni rahatsız etti. Kendi çalıştığım yerdeki herkese ulaştı.  Sadece boşanmak istedim diye beni rezil etti. Ben ölmek istemiyorum, ben özgürce yaşamak istiyorum. Ben doğal hakkımı istiyorum. Biz yalnız yürümeyeceğiz” diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi