MİHRİCAN CANDEMİR/ İZ GAZETE- Bartın Maden Ocağı’nda meydana gelen grizu patlamasında hayatını kaybeden 41 kişi için İzmir Kültür Park 2 No’lu Hol önünde toplanan DİSK ve KESK üyeleri basın açıklamasında bulundu. Toplanan emekçiler hükümete istifa çağrısında bulundu.

Meydana gelen patlama sonucu hayatını kaybeden işçiler yasta ve isyanda olduklarını dile getiren Tüm-Bel-Sen 1 No’lu Şube Yönetim Kurulu Üyesi Turgut Angün, “Ülkemiz iş kazası denilen ancak hiçbirinin kaza olmayıp, alınmayan önlemlerden kaynaklanan iş cinayetleri sıralamasında dünyada 3. Avrupa’da ise 1. sırada yer almaktadır. Yıllardır kömür madenlerinde patlamalar, göçükler meydana geliyor ve yetkililer çıkıp bir daha olmaması için iş güvenliği önlemlerinin alınacağını, hayatını kaybedenlere maddi yardım yapılacağını söylüyor ve söyledikleri ile kalıyor. Atılan hiçbir adım adım, alınan hiçbir önlem yok. Çünkü alınan her önlem, sömüre sömüre doyamadıkları işçilerin kanı-canı üzerinden kazandıkları paralarını azaltacağı için yapılmamakta ve sermayenin oyuncağı haline gelmiş siyasi iktidarlar da buna göz yummaktadır. Dünyada maden kazaları ileri teknoloji uygulamaları ile yok denecek noktaya gelmişken, ülkemizde alınmayan tedbirler, yapılmayan yatırımlar, işletilmeyen hukuk nedeniyle, daha fazla kar uğruna işlenen cinayetler haline dönüşmüştür” şeklinde konuştu.

‘HİÇBİR İŞİN FITRATINDA ÖLÜM YOKTUR’

Alınmayan önlemler sonucu insanların hayatını kaybettiğini ve bunun bir kader olmadığını ifade eden Angün, “Her olaydan sonra sorumluların hesap vereceğini söyleyen siyasi iktidarlar, hiçbir cinayeti aydınlatmamış aksine karartmıştır. AKP’li cumhurbaşkanı ‘bu işin fıtratında var’ ‘bunun dünü, bugünü, yarını olmayacaktır’ diyerek dün olduğu gibi bugün de sorumluların ceza almaması için ilgili yerlere gönderme yapmaktadır. Ancak biz emekçiler şunu çok iyi biliyoruz, hiçbir işin fıtratında, kaderinde ölüm yoktur. Yapılmayan yatırımlar ve çıkartılmayan yasal düzenlemeler vardır” şeklinde konuştu.

‘TIRNAKLARIMIZLA KAZARAK KAZANACAĞIZ’

Tüm-Bel-Sen 1 No’lu Şube Yönetim Kurulu Üyesi Turgut Angün, Soma ve Ermenek’te açılan davalarda hiçbir yetkilinin ceza almadığını, iş cinayetleri karartılmasın diye mücadele eden ve hayatını kaybeden maden işçilerinin gönüllü avukatlığını yapan Selçuk Kozağaçlı ve Can Atalay’ın hukuksuz yere cezaevine konulduğunu söyledi. Ayrıca Soma’da hayatını kaybeden maden işçisinin yakınını tekmeleyen dönemin Başbakanlık Müşaviri ödüllendirilerek elçilik ataşesi olarak atandığını vurgulayan Angün, “İşte AKP iktidarının ve sermayenin adalet anlayışı budur. Soma’da hayatını kaybeden maden işçilerinin avukatı Can Atalay ‘ın dediği gibi ‘’sosyal cinayet düzenine son verecek, adaletsizlik yerin 7 kat altına saray da kursa, biz adaleti gerekirse tırnaklarımızla kazarak kazanacağız” diye konuştu.

‘ÖLDÜREN DEĞİL, YAŞATAN BİR DÜZEN’

Bartın Kömür İşletmeleri’nde yaşanan cinayetin tüm sorumluluğu AKP iktidarına ait olduğunu ve patronların sömürü düzenlerini sürdürmelerini kolaylaştırmak için işçilerin, emekçilerin örgütlenmesini, sendikalaşmasını engellemiş, hak arama eylemlerini polis şiddetiyle bastırdığını dile getiren Angün, “AKP, sömürü çarkını, demokrasiden, hak ve özgürlüklerden uzak bir yönetim anlayışı ile sürdürmektedir. Kamu kurumlarını liyakatsiz, akıl ve bilim dışı yöntemlerle, babalarının çiftliği gibi yönetmeyi alışkanlık haline getiren iktidarın, başta siyasi sorumluları olmak üzere her kademedeki yetkililerin yargı önüne çıkartılması ve cezalandırılması emekçilerin en öncelikli talebidir. Maden ocaklarında ölümlerin durması, örgütlenme önündeki engellerin kalkması, insanca bir yaşamın inşası ile ülkede demokrasinin tüm kurum ve kuruluşları ile işler hale getirilmesinin tek yolu, emekten yana, öldüren değil yaşatan bir düzen kurulmasından geçtiğini, işçiler, emekçiler çok iyi bilmektedir ve bunun için mücadelesini yükseltecektir” dedi.

Editör: Haber Merkezi