İZ GAZETE- Reşat Nuri Güntekin Ortaokulu’nda bir velinin üç öğretmene şiddet uygulaması tepkiye sebep olurken olaya ilişkin Eğitim-İş bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan açıklamada, "Son dönemlerde eğitim emekçilerine yönelik saldırılar artmaktadır ve maalesef Milli Eğitim Bakanlığı bu olaylar karşısında üç maymunu oynamayı tercih etmektedir. Daha önce de söyledik; bu saldırılar ne ilktir ne de son olacaktır. Ülkemizin içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik durum her an böyle olayları tetiklemeye uygundur. Sorunlarımızı, taleplerimizi burada tekrarlamak istemiyoruz" denildi.

'KENDİNE HAK GÖRÜR HALE GELDİLER'

"Bugün yine bir okulun önünde meslektaşlarımıza yapılan saldırıyı kınamak ve sesimizi duyurmak için toplanmış bulunmaktayız" denilen açıklamada, " Son dönemlerde eğitim emekçilerine yönelik saldırılar artmaktadır ve maalesef Milli Eğitim Bakanlığı bu olaylar karşısında üç maymunu oynamayı tercih etmektedir. Bakanlığın '147 alo canını sıkan öğretmeni ihbar et biz de gereğini yapalım' hattını açmasıyla başlattığı süreçle beraber zaten ekonomik ve özlük hakları her gün eriyen öğretmenleri velilerin ve toplumun gözünde değersizleştirmekten, itibarsızlaştırmaktan başka bir işe yaramamıştır. Öğretmen sınıfta çocuğun yerini değiştirse çocuğumun psikolojisi bozuldu diyerek bile 147'yi arayan, CİMER'e yazı yazan, öğretmeni adeta kuklası haline getirmeye çalışan kişilerin oyuncağı haline getirilmiştir. Evde oturduğu yerden bunları yapan bu zihniyet okullara gidince de öğretmenlere şiddet uygulamayı kendine hak görür hale gelmiştir" denildi.

'NE İLK NE DE SON OLACAK'

Açıklamada, "Son saldırı Reşat Nuri Güntekin Ortaokulu’nda yaşanmıştır ve üç  öğretmenimiz darp edilmiştir. Saldırgan ise maalesef bir öğrencinin velisidir. Daha önce de söyledik; bu saldırılar ne ilktir ne de son olacaktır. Ülkemizin içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik durum her an böyle olayları tetiklemeye uygundur. Sorunlarımızı, taleplerimizi burada tekrarlamak istemiyoruz. Çünkü yaşanan sorunların kaynağı ve çözümleri bellidir. Meseleyi ciddiyetle ele alan  bir hükümet ve  ona bağlı Milli Eğitim Bakanlığı ‘nın sorunları hızlıca çözebileceğini biliyoruz. Ancak, karşımızda böyle bir anlayışı 20 yıldır görmüyoruz. Eğitim sistemimizi yapboza çeviren anlayıştan artık ciddiyet bekliyoruz. Eğitim sistemi ülkemizin geleceğidir ve yetkililerin bu sorumlulukla hareket etmeleri acil çağrımızdır. Anlamsız öğretmen meslek kanununu geri çekerek ilk adımı atmalarını talep ediyoruz" denildi.

'BU SİZİ KORKUTMASIN'

Açıklamada son olarak şu ifadeler kullanıldı:

"Biliyorsunuz ki bir okulun sorumlusu, amiri o okulun müdürüdür. Okulun güvenliği ve huzuru ilk önce okul müdürlerinden sorulur. Ancak son dönemde birçok okul müdürünün idarecilik değil “sendikacılık” yaptığını gözlemliyoruz, duyuyoruz çoğuna da gözümüzle şahit oluyoruz. Bu çerçevede tarafsız olması beklenirken daha önce kendi okulunu,öğretmenlerini ve öğrencilerini  bırakıp başka okullara sendikacılık yapmak için üye ikna etmeye giden müdüre hanıma birkaç sorumuz olacak;

*Okulunuzun güvenliğini kendi sendikanız dışındaki diğer sendikaları dakikalarca okulun kapısının önünde bekleterek mi alıyorsunuz?

* Yaşanan bu talihsiz olayda tam üç öğretmeniniz sizin odanızda siz yokken darp edilirken, kendi sendikanızdan olmayan, okul ziyareti yapmak en doğal hakkı olan sendikacıların sendikal faaliyet yapmalarını okul kapısında güvenlik görevlisi emekçi arkadaşa talimat vererek engellemeye çalışmak yerine bu olayda oluşturduğunuz güvenlik zaafiyeti nedeniyle kendinizde bir kusur buluyor musunuz?

Değerli arkadaşlar sorunlarımız çok. Fakat bu bizi korkutmasın. Kazanacak güzel bir geleceğimiz var.

Buradan saldırıya uğrayan arkadaşlarımıza tekrar geçmiş olsun diyoruz ve bundan sonra da olayın takipçisi olarak yanlarınızda olacağımızı ve destek vereceğimizi beyan ediyoruz."

Editör: Haber Merkezi