İZ GAZETE- Eğitim Sen, 15 Temmuz 2016 sonra ihraç edilen KESK üyeleri için yaptığı oturma eyleminde 192. haftaya geldi. Karşıyaka İskelesi önünde gerçekleştirilen eylemde, basın açıklamasını Eğitim Sen İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Veysel Beyazadam okudu. 

Yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

"Kışın mevsimsel sıkıntılarını yaşamaya başladığımız bu günlerde günlerin bizler için getirdiği sadece soğuklarla mücadele etmek değil maalesef. Sokak sakinlerinin, diğer adıyla, evsizlerin payına düşen kadar olmasa da elektrik ve doğal gaz faturalarıyla mücadele ederek ısınmanın çaresine bakmaya çalışıyoruz. Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde elektriğin parasını ödeyemediği için oksijene bağlı makinesinin çalışamamasından dolayı çocuğunu yitiren babanın sesi olmak için haykırıyoruz. Anlayacağınız bu kış koşullarında gencinden yaşlısına, işçisinden kamu emekçisine, her cins ve renkten halklarımızla el ele omuz omuza soğuk alanları ve meydanları doldurarak haklarımızı savunuyoruz.

Beş yılı aşkın bir süredir işlerinden ihraç edilen kamu emekçisi olan arkadaşlarımızın işlerine iade edilmeleri için mücadelemizi sürdürüyoruz. Bu mücadele bütün arkadaşlarımız işlerine iade edilene kadar da devam edecek. En temel hak olan "yaşam" hakkına doğrudan saldırı olarak gördüğümüz bu haksız uygulamadan dönülmesini bekliyoruz. Geldiğimiz bu çağda insanlığın demokratik haklar birikimlerine sahip çıkmak vazgeçilmezdir. İnsan hakları bir bütündür ve bu bütünün en üstünde yer alan yaşam hakkına her koşulda sahip çıkmak gerekir.
Uluslar arası hukuk normları işletilerek gerçek anlamda normalleşmenin önü açılmalıdır. Bütün hak kayıpları bir an önce giderilmeli ve bir zihniyet dönüşümü sağlanmalıdır.  

'BİZ KAZANACAĞIZ, İŞİMİZE GERİ DÖNECEĞİZ'

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin yayımlandığı yıl dönümü içerisinde bulunduğumuz bu ay içerisinde hakkın, hukukun ve adaletin adı çokça anılıyor. Ne ki yönetenler insan ve hakkına olduğu kadar bu bildirgeye de ihraç edilen arkadaşlarımıza da şaşı bakmaktadırlar. Yıllarca nalıncı keseri gibi her şeyi kendine yontan zihniyet, demokrasi ve hukuku sadece bir vagon olarak görmüşlerdir. O halde bizlere düşen görev; seçen olarak, yurttaş olarak, üreten olarak, yaşamı şekillendiren olarak yönetenleri uyarmaktır. Buradan bir kez daha sesleniyoruz:

İhraçlar, insan hakları ihlalidir. Suç işlemektesiniz, yargılanırsınız; zulmetmektesiniz, altında kalırsınız; hukuksuzluk içerisindesiniz, bir gün sizin de adalete ihtiyacınız olur! Daha fazla uzatmadan OHAL Komisyonunu lağvedin, aldığı tüm ret kararlarıyla birlikte yok sayın ve arkadaşlarımızı bir an önce işlerine iade edin. 
Biz kazanacağız, işimize geri döneceğiz"

Editör: Haber Merkezi