Melis KARAKUZULU- Eskişehir'de eczacı anne ve asker babanın ikinci kızı olarak dünyaya gelen down sendromlu Deniz Ayçe Karagöz (27), 3 yaşından itibaren aldığı özel eğitimden sonra ilkokul, ortaokul ve lisede hep kaynaştırma öğrencisi olarak eğitim gördü. Akranları ve veliler tarafından kabul görmeyip, güçlüklerle karşılaşan Deniz Ayçe, vazgeçmeden eğitimine devam edip, 2011 yılında İzmir Üniversitesi'nde iki yıllık Turizm ve Otel İşletmeciliği bölümünü kazandı. Ailesi ile birlikte İzmir'de yaşamaya başlayan Deniz Ayçe, tüm zorluklara rağmen hazırlık sınıfı ile beraber 3 yılın sonunda İngilizce ve Almanca olmak üzere iki yabancı dil öğrenmiş olarak üniversiteden mezun oldu.

Diğer down sendromlu gençlere örnek olan Deniz Ayçe mezun olduktan sonra boş durmayıp, Latin dansları, halk oyunları, işaret dili, yüzme ve aşçılık eğitimleri aldı. Aynı zamanda İzmir Down Sendromu Derneği'nin yönetim kurulu üyesi olan Deniz Ayçe, halk oyunları grubu ile Makedonya'ya giderek roman danslarını sergiledi. 2016 yılında katıldığı In Orchestra isimli Erasmus+ Projesi kapsamında 3 yıl içinde hazırlanan Umut Otobüsü adlı tiyatro oyununda başrolü canlandırarak, büyük bir başarı gösterdi. Proje grubu ile geçen haziran ayında İtalya'nın Floransa kentine giden Deniz Ayçe, oradaki Avrupalı proje ortakları ile atölyelere katıldı, lir ve keman çalmayı öğrendi. 2,5 yıldır da down sendromluların çalıştığı İyilik Atölyesi isimli kafeteryada müşterilere hizmet eden Deniz Ayçe, hayalinin profesyonel bir tiyatro sanatçısı olmak olduğunu söyledi.

'BAŞARMASININ EN ÖNEMLİ NEDENİ İLGİ VE SEVGİ'

İzmir Down Sendromu Derneği yönetim kurulu üyesi olan anne Seray İlkmen (58), "Doğduğu andan itibaren Ayçe'yi en yüksek seviyeye nasıl çıkarabileceğimizi düşündüm. 3 yaşındayken Anadolu Üniversitesi özel eğitim bölümünde bireysel eğitim almaya başladı. İlkokula başladığında dışlanma gibi sıkıntılar yaşadık ama hepsiyle mücadele ettik. Onlar bizi kovdu, biz devam ettik. Ayçe başarılı ve sabırlı bir çocuktu ve hepsini halletti. Üniversite hazırlığında kurslarla da beraber İngilizce ve Almanca öğrendi. Mezun olduktan sonra stajlar yaptı, otellere başvuru yaptık fakat olmadı. Down sendromluların ülkemizde kabul görmeye başlaması daha çok yeni. Çok dışlanan bir engel grubu aslında. Görünüm olarak çok farklı olduğundan rahatlıkla dışlanabiliyorlar. Halbuki bizim çocuklarımız çok sevecen, sıcakkanlı, çalışkan, sorumluluk duygusu oldukça gelişmiş çocuklar. Kızımla gurur duyuyorum. Ayçe'nin bunları başarmasının en önemli nedeni ilgi ve sevgi görmesi. Aileler ilgi göstermeli, gerekli yardımları almalı. Onları toplumla kaynaştırırsak, onların toplumun bir ferdi olduğuna önce aile inanırsa bu çocuklar daha başarılı olabilir. Özellikle İyilik Atölyesi'nde görüyoruz ki toplum artık onları kabul etmeye başladı. Buraya gelip onlarla iletişim kuruyorlar" dedi.

In Orchestra projesinin bir ayağı olarak yapmayı planladıkları projeden bahseden İlkmen, "Uşak Üniversitesi'nin de desteği ile İzmir Down Sendromu Derneği olarak biz profesyonel bir tiyatro kurmak istiyoruz. Ekim ayı gibi kursumuzu açacağız ve burada görev alan down sendromlu çocuklar maaş alacaklar" diye konuştu.

Deniz Ayçe Karagöz ise "Üniversite sınavına özel ders alarak girdim, o şekilde başardım. Yüzde 50 bursla başlamıştım, daha sonra bursum yüzde 100'e çıktı. Bu sene İtalya'ya ilk defa gittim, güzel geçti. Meral Hoca İtalya'dakilere oyunu izletmiş. Oraya annemle gittiğimde büyük bir hayran kitlesi ile karşılaştım. Oyun çok beğenilmiş. Kendimi geliştirip oyuncu olmak istiyorum" diye konuştu.

DHA

Editör: Haber Merkezi