İZ GAZETE- İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı; Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü, İzmir Tabip Odası ve ek ödeme kesintisi protestosuna katılan sendika ve hekim temsilcileri hakkında karantina kurallarını ihlal ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuştu. Dün, Kantar Karakolu önünde Saat 11.00’de ifade vermek için toplanan sağlık çalışanları haklarını talep etmenin suç olmadığını ve karantina kurallarını ihlal etme gibi bir eylem yapılmadığını da belirtti. 6 kişinin çağırıldığı ifadede diğer sağlık çalışanları da karakolun önüne gelerek meslektaşlarına destek oldu. İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, ”Bu bir hak arama eylemidir” diye açıklamada bulundu.

Dokuz Eylül Üniversitesi Başhekimliği'nden ise açıklama gecikmedi. Açıklamada, "İnsanların can derdine düştüğü bir yerde; sırf muhalefet etmeye ve aslı astarı olmayan iftiralarla 38 yıllık mazisi olan bir kurumu karalamaya çalışmak, tek kelimeyle insafsızlıktır" denilirken, kullanılan ifadelerde dün toplanan sağlıkçılar ve İzmir Tabip Odası da hedef alındı.

'SAĞLIK ÇALIŞANLARIMIZI KIŞKIRTMAK İSTEYEN İZMİR TABİP ODASI SORUMSUZCA DAVRANIŞLARINDA ISRAR ETMEKTE'

Açıklamada, "Üniversite hastanemiz, güzel kentimize ve Ege Bölgesi’ne kaliteli hizmet sunan uluslararası nitelikte bir sağlık kurumudur. Burada görevli hekimlerimiz, hemşirelerimiz ve sağlık çalışanı arkadaşlarımız, 7/24 esasıyla büyük bir özveri ile çalışmakta; üniversitemizin kamusal sorumluluklarını başarıyla yerine getirmektedir. Küresel pandemi nedeniyle iş yükü ve yoğunluğu artan arkadaşlarımızın bu dönemde gösterdiği sabır ve anlayış da bizlerin gurur kaynağını teşkil etmektedir" denildi.

'SAĞLIK ÇALIŞANLARIMIZI KIŞKIRTMAK İSTEYEN İZMİR TABİP ODASI...'

Açıklamada ayrıca meslektaşlarına desteğe gelen İzmir Tabip Odası da hedef alınırken, "Ülkemizin ve insanlığın olağanüstü günlerden geçtiği şu dönemde, kendini devletimizin ve ilgili mevzuatın üstünde gören; hak koruma adına sağlık çalışanlarımızı kışkırtmak isteyen İzmir Tabip Odası ise sorumsuzca davranışlarında ısrar etmekte; siyasetin kirli tarafında durmak istemektedir. Geçtiğimiz aylarda, kendisine hükmeden anlayışın temsilcileri ile kendine biat eden bir takım kişilerle birlikte insanların şifa aradığı bir ortamda eylem yapan bu yapı, akıl almaz bir sorumsuzluğa imza atarak hem hastalarımızı hem de sağlık çalışanı arkadaşlarımızı tehlikeye atmıştır. Yaptığı bu yanlışla yetinmeyen bu yapı, sendika temsilcileri ile birlikte hastane yönetimimizi ‘ek ödemeler’ ve ‘fazla mesai’ konuları üzerinden yıpratmak istemiştir. İnsanların can derdine düştüğü bir yerde; sırf muhalefet etmeye ve aslı astarı olmayan iftiralarla 38 yıllık mazisi olan bir kurumu karalamaya çalışmak, tek kelimeyle insafsızlıktır. Sözde hak savunuculuğuna yeltenen bu yapı, o tarihteki eylemleri ile kanunlara karşı gelmiş ve can güvenliğini hiçe saymıştır. Doğal olarak böyle bir hadsizliği ve usulsüzlüğü hastanemizin kabul etmesi de mümkün olmadığından; gerekli yasal işlemler başlatılmış ve sorumlular hakkında ilgili mecralara başvurulmuştur. Sağduyulu davranmamıza ve mesai arkadaşlarımızın moralinin bozulmaması adına bir takım söylemlere ses çıkarmamış olmamıza rağmen; geldiğimiz noktada aynı siyasi anlayış ile hareket eden bu yapı, gerçeklerle ilgisi olmayan ifadelerini yinelemiş; hastanemizi ve üniversitemizi suçlamıştır" ifadeleri kullanıldı.

'AKLINA GELEN CÜMLELERİ DÜŞÜNEMEDEN SÖYLEMEK, BURADAKİLERİN EMEĞİNE SAYGISIZLIKTIR'

"Buradan açık ve net şekilde söylemek isteriz ki; hastanemizdeki sağlık çalışanı arkadaşlarımızın haklarını bizden daha fazla gözetildiğine ilişkin kamuoyunda algı oluşturmaya çalışmak doğru değildir. O yapının yönetici pozisyonunda olan kişilerin hedef aldığı hastanemiz, kendi hocalarının, arkadaşlarının ve dostlarının bulunduğu saygın bir kurumdur" denilen açıklamada, " Aklına gelen cümleleri düşünmeden söylemek, her şeyden önce buradaki mensuplarımızın emeğine saygısızlıktır. Adı geçen yapının kanunda tanımlanan görevleri temel olarak, mesleki hakları korumak, mesleğin gelişimini sağlamak ve ilkeli davranmaktır. Çünkü tıp biliminde söz konusu olan insan sağlığı ve hayatıdır. Pandemi sebebiyle birçok sağlık çalışanı arkadaşımızı kaybettiğimiz şu süreçte, insanların çalışma motivasyonunu bozulmamalıdır. Yetkisini Anayasadan almayan hiçbir kişi ve kurum, köklü hastanemizin yapacağı iş ve işlemlerle ilgili yönlendirmede bulunamaz. Hiç kimse yönetimimize baskı yapamaz; mensuplarımızla olan güçlü bağımızı koparamaz. Emeği ve çalışan haklarını titizlikle gözeten hastanemizde, döner sermaye gelirlerinden yapılan harcamalara kadar her bir kuruş, devletimizin denetiminde ve kanunların kontrolündedir. Bunu bilmek istemeyenler, öğrenmek için okumalı; iftiradan uzak durmalı; sorun olarak düşündüğü olgu ve olaylar için aynaya bakmalıdır. Hastanemiz, geçmişte olduğu gibi gelecekte de milletimizin ve insanlığın selameti için çalışmaya devam edecektir. Mesai arkadaşlarımıza bir kez daha teşekkürlerimizi ve şükranlarımızı sunuyoruz" ifadeleri kullanıldı.

Editör: Haber Merkezi