Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam edilmesi için 10 Mart 1972 tarihinde TBMM çatısı altında hafızalardan silinmeyecek bir oylama yapıldı. Yapılan oylamada İzmir’den idama karşı 2 ret oyu çıktı. Bunlardan birisi 2019 yılında 91 yaşında yaşamını kaybeden ve İsmet İnönü'nün son genel sekreteri olan Şeref Bakşık, diğeri ise İsmet İnönü’nün İzmir’de ki önemli isimlerinden Bergamalı Mustafa Hulusi Çakır’dı. Deniz ve arkadaşları 6 Mayıs 1972 tarihinde sabaha karşı Ulucanlar Cezaevi'nde idam edildi. Aradan geçen 48 yılın ardından İzmir Milletvekili Bergamalı Hulusi Çakır’ın oğlu ilk defa konuştu.

“UZUN YILLAR ETKİSİNDEN KURTULAMADI”

Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam edildiği yıl 11 yaşında olduğunu söyleyen Hasan Çakır; “Babam o günlerde Deniz ve arkadaşlarının idam edilmesini engelleyebilmek için büyük mücadele verdi. İdamları babamın içinde hep bir yara olarak kaldı. Uzun yıllar Türkiye tarihine kara bir leke olarak geçen bu kararın etkisinden kurtulamadı. Denizlerin idamına karşı ret oyu kullanan bir babanın oğlu olmaktan hep onur duydum” dedi.

İSMET İNÖNÜ HAYRANIYDI

Çakır; “Babam vatansever bir adamdı. 1925 yılında Bergama’da doğdu. İlk ve ortaokulu Bergama’da okudu. Ardından Balıkesir Necatibey Öğretmen Okulu’nu bitirdi. Askerden sonra yurdun çeşitli yerlerinde öğretmenlik görevinde bulundu. Babası rahatsızlanınca öğretmenlikten ayrılıp tarım ve hayvancılığa başladı. Bu yıllarda siyasete atıldı. Bergama’da CHP İlçe Başkanlığı yaptı. 1969 – 1973 yıllarında ise CHP İzmir Milletvekili oldu. Kendisi İnönü hayranıydı. Ecevit döneminde muhalefette kalmayı yeğledi. 1978 yılında modern hayvancılığa başladı ve bu konuda Bakırçay’ın öncülerinden oldu. Sonrasında Erdal İnönü ile tekrar siyasete döndü ama ömrü yetmedi” dedi.

KÜRSÜDE KALP KRİZİ GEÇİREREK YAŞAMINI YİTİRDİ

Çakır; “Babam 31 Mayıs 1988 tarihinde İzmir Ticaret Odası’nda ‘ekonomik yorum’ panelinde kürsüden ‘Tarım ve hayvancılıkla iştigal eden çiftçiler olarak ekonomik yaptırımların altında ölüyoruz’ dedikten sonra kalp krizi geçirerek yaşamını kaybetti. Hayatını çiftçinin kalkınmasına adamış, Türkiye demokrasisi için, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam edilmesine karşı gelmiş bir adamın oğlu olarak onur duyuyorum” dedi.

DENİZLER ÖLMEZ

Çakır; “Son olarak bugünle ilgili şunları söylemek isterim; bizler vatansever bireyler olarak Deniz ve arkadaşlarının kafalarında yaşadıkları yaşam şeklini savunan insanlarız. Benim sosyal anlamda partisel değil sınıf mücadelesi vermek yaşam biçimim oldu. Sivil toplum kuruluşlarında üst düzey yöneticilik yaptım. Her zaman ezilen kesimi temsil etmek istedim. Şimdi çiftçilik ve esnaflık yapıyorum. O zaman olduğu gibi bugünde emperyalizme karşı mücadelemiz devam ediyor. Tarım ve çiftçilikte özümüze dönmeden bu sıkıntıları atlatamayız. Ülkenin coğrafi konumundan dolayı köylü kültürünün desteklenmesi gerekir. Yapılması gereken ilk hareket taşımalı eğitimin terkedilmesi ve eski yapıya dönülmesidir. İnsanların şehre göç etmeye değil, oldukları noktalarda katma değer üretmelerini sağlamalıyız. Bu düşüncelerle Deniz ve arkadaşlarının mücadeleleri önünde saygıyla eğiliyorum. Denizler ölmez” dedi.(Oben Ulu)

Editör: Haber Merkezi