Türkiye gençlik hareketi önderlerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan idam edilişlerinin 48. yıldönümünde İzmir'in çeşitli yerlerinde anıldı.
İzmir Emek Gençliği, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı idam edilmelerinin 48. yıl dönümünde İzmir’de andı. Buca Üç Fidan Anıtı önünde yapılan anmada "Yusuf, Hüseyin, Deniz; sürüyor sürecek mücadelemiz", "Emperyalistler, işbirlikçiler 6. Filoyu unutmayın", "Denizlerden Erdal'a gençlik emeğin saflarında", "Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm" sloganlarının atıldı. Saygı duruşunun ardından basın açıklamasını Emek Gençliği İzmir İl Gençlik Yöneticisi Emre Gökmen okudu.

'DENİZLERİN MÜCADELESİ DAHA DA ANLAM KAZANIYOR'

Korona salgınının tüm dünyayı kasıp kavurduğunu, emperyalistlerin ise tüm zorbalığıyla dünya halklarına zulüm, gözyaşı ve ölüm getirmeye devam ettiğini söyleyen Gökmen, “İşçi sınıfının yarattıkları tüm insanlığa yetecek boyutta. Dünyada dolaşan paranın neredeyse üçte biri silaha yatırılıyor. Ne ücretsiz ve erişilebilir sağlık ne de ücretli izin ve yaygın test talepleri karşılanıyor. Silah pazarı büyüdükçe büyüyor. Egemenler kendi çıkarları için başka ülkelerin topraklarında askeri güç bulundurmaya, halkları kendi boyunduruğu altına almak için saldırılarına devam ediyor. Bir yandan korona salgını koşullarına rağmen çarklar dönüyor. İşçiler ve emekçiler egemenlerin sömürü politikaları altında ölümle yüz yüze çalışmaya zorlanıyor” dedi.  Devletin tüm imkanlarının burjuvazinin hizmetine sunulduğunu ifade eden Gökmen, “48 yıl önce emperyalist sisteme ve Türkiye’deki yerli işbirlikçilerine karşı mücadele ettiği için idam edilen Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın mücadelesi daha da anlam kazanıyor” diye konuştu.

'İKTİDAR FAŞİST BİR REJİM İÇİN EN UFAK DEMOKRASİ KIRINTILARINI DAHİ YOK EDİYOR'

Erdoğan iktidarı pandemi koşullarını fırsat bilerek ülkenin yer altı ve yer üstü kaynaklarını emperyalistlere peşkeş çektiğini ifade eden Gökmen, “Yayılmacı ve yeni Osmanlıcı emellerle, emperyalistlerle işbirliği içerisinde Suriye’de askeri operasyonlar sürdürülüyor. Kapitalizmin beşiği ABD, Fransa, İngiltere gibi ülkeler uyguladığı sömürü politikalarından dolayı salgının beşiği haline gelmiş durumda. Bu ülkelerle askeri, politik ve ekonomik anlaşmalar için Türkiye halkları ölüme sürükleniyor. Denizlerin ‘tam bağımsız Türkiye’ şiarı en acil mücadele görevlerinden birini oluşturuyor” dedi.

Büyüyen silah pazarının karşısında ise insanlığın yararına bilim üretiminin eksikliği salgın koşullarında gün yüzüne çıktığını söyleyen Gökmen,“Salgın ile mücadele için kurulan Bilim Kurulu’nun karar ve önerileri dahi Erdoğan’a tabi kılınıyor. Koşulları fırsata çeviren iktidar İnfaz Yasası ile mafya ağalarından tacizcilere kadar herkesi serbest bırakırken, iktidar politikalarına karşı gelenler cezaevinde tutulmaya devam ediyor. İktidar tek adama dayalı faşist bir rejim için en ufak demokrasi kırıntılarını dahi yok ediyor. ‘Beni korona değil bu düzeniniz öldürür’ diyen tır şoförü gibi her muhalif sese saldırıyor. Demokratik bir Türkiye ihtiyacı her geçen gün artıyor” diye konuştu.

'EŞİT VE ÖZGÜR BİR GELECEK TALEBİNİN YAKICILIĞI ARTIYOR'

Her kesimden Türkiye gençliğinin gelecek kaygısı tırmandığını dile getiren Gökmen, liseden üniversite birçok gencin bu dönemde yaşadığı sorunlara değindi. Gökmen, “Üniversite gençliği artan işsizlik karşısında aldıkları uzaktan eğitimin niteliğinden mustarip. Uygulanan eğitim yönteminde üniversitelilerin ihtiyaçları gözetilmiyor. Fikirleri dahi alınmıyor. Uzaktan eğitime ulaşmak için imkân bulamayan binlerce üniversiteli var. Bir yandan ise temel yaşam giderlerini karşılamakla boğuşuyor. Liseli gençler yapboza dönen eğitim sistemi ve rekabetçi sınav sistemi karşısında geleceğe hazırlanmaya çalışıyor. Salgın koşullarında niteliği zayıflayan eğitime ulaşım dahi imkansızlaşıyor. İşçi gençler 18-20 yaş arasına sokağa çıkma yasağına rağmen muaf tutularak çalıştırılıyor. Salgın öncesinde işçi gençler güvencesiz ve esnek koşullarda çalışmak zorundaydı. Bugün salgını fırsat bilen patronlar kendi karını korumak için sömürüyü arttırıyor. ‘Özerk ve demokratik üniversite’, ‘eşit ve parasız eğitim’, ‘eşit ve özgür bir gelecek’ taleplerinin yakıcılığı artıyor” dedi.

“DENİZLERİN MÜCADELESİ KURTULUŞUMUZA IŞIK TUTUYOR”

“Yaşadığımız koşullar ise emperyalist kapitalist sistemin tüm çürümüşlüğünü açığa çıkarıyor. Egemenler tüm ayrıcalıklarını korumak için işçilere, gençlere ve kadınlara baskı ve sömürüden başka hiçbir şey vaat etmiyor. Bağımsızlık, Demokrasi ve Sosyalizm mücadelesi bugün Türkiye gençliğinin gelecek mücadelesini oluşturuyor” diyerek sözlerine devam eden Gökmen, Denizlerin hiçbir koşul altında mücadele kararlılığını kaybetmediklerini ifade etti.

Gökmen, tüm Türkiye gençliğine mücadele çağrısı yaparak, “Denizler, özlem duydukları gelecek için örgütlü olmanın bilinciyle hareket ettiler. Cesaretleri, azimleri ve kararlılıkları sürüklenmeye çalıştığımız karanlıktan kurtuluşumuza ışık tutuyor. Denizleri anmak, umutsuzluğa kapılmadan, hiçbir koşula baş eğmeden kendi istek ve özlemlerimize sahip çıkmaktan geçiyor. Tüm Türkiye gençliğini kendi geleceğimiz için Denizlerin mücadelesini sahiplenmeye, örgütlü birlikteliğimizi güçlendirmeye çağırıyoruz! Yaşasın devrim ve sosyalizm!” dedi.

İZMİR EMEK VE DEMOKRASİ GÜÇLERİ DENİZLERİ ANDI

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın katledilmesinin 48.yıldönümünde İzmir Emek ve Demokrasi Gündoğdu meydanında anma etkinliği düzenledi. İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri adına açıklamayı KESK Dönem Sözcüsü Veysel Beyazadam okudu.

'Faşizme karşı omuz omuza', 'Emperyalistler işbirlikçiler 6.filoyu unutmayın', 'Yusuf Hüseyin Deniz sürüyor sürecek mücadelemiz' sloganlarının atıldığı açıklamada Beyazadam , "48 yıl önce emperyalist sisteme ve Türkiyede'ki yerli işbirlikçilerine karşı mücadele ettiği için idam edilen Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan'ın mücadelesi daha da anlam kazanıyor" dedi.

Denizlerin 'tam bağımsız Türkiye' şiarının en acil mücadele görevlerinden birini oluşturduğunu söyleyen Beyqzadam, " Yaşadığımız koşullar emperyalist kapitalist sistemin tüm çürümüşlüğünü açığa çıkarıyor. Egemenler tüm ayrıcalıklarını korumak için işçilere,gençlere, kadınlara baskı ve sömürüden başka bir şey vaat etmiyor" diye konuştu.Denizleri anmanın, umutsuzluğa kapılmadan hiçbir koşula baş eğmeden istek ve özlemlerimize sahip çıkmaktan geçtiğini ifade eden Beyazadam "Tüm Türkiye halklarını kendi geleceğimiz için Denizlerin mücadelesini sahiplenmeye, örgütlü birlikteliğimizi güçlendirmeye çağırıyoruz. Yaşasın halkların kardeşliği,yaşasın tam bağımsız mücadelemiz" dedi.

İzmir emek ve demokrasi güçleri denizleri andı.

BAYRAKLI BELEDİYESİ FEN İŞLERİ ÇALIŞANLARI DENİZLERİ ANDI

Genel-İş İzmir 6 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Bayraklı Belediyesi Fen işleri çalışanları Yamanlar’daki Üç Fidan anıtı önünden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idam edilişlerinin 48.yılında anma düzenledi. Yamanlar Üç Fidan Anıtı önünde bir araya gelen Fen İşleri birimi Genel-İş 6 No’lu Şube üyesi işçiler, burada yaptıkları saygı duruşundan sonra karanfil bıraktı.

Bayraklı Belediyesi Fen İşleri çalışanları Yamanlar Üç Fidan Anıtı önünde  Denizleri andı.

BUCA’DA DENİZLER İDAM EDİLDİĞİ SAATTE ANILDILAR

Türkiye gençlik hareketi önderlerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan idam edilişlerinin 48. yıldönümünde idam edildiği saatte Buca’da sembolik katılımla anıldılar.

Deniz’ler için, Buca Üç Fidan Anıtı’nda idam saati olan 05.30’da saygı duruşunda bulunularak anıta karanfil bırakıldı. Her yıl aynı yerde, aynı saatte yoğun katılımla gerçekleştirilen anma programı, bu sene koronavirüs salgını nedeniyle kortej olmadan,  sembolik katılımla gerçekleştirildi. Fiziksel mesafe kuralına dikkat edilerek düzenlenen anma programına Buca Belediye Başkanı Av. Erhan Kılıç, CHP Buca İlçe Başkanı Hacer Taş, Buca Belediyesi eski Başkanı Ercan Tatı ile çeşitli kitle örgütlerinden temsilciler de katıldı.

Buca Belediyesi Buca Üç Fidan Anıtında Denizleri andı.

'BAĞIMSIZLIK VE DEMOKRASİ MÜCADELESİNDE BAYRAK OLMAYA DEVAM EDECEKLER'

Törende tam bağımsızlık mücadelesinin süreceğini söyleyen Buca Belediye Başkanı Av. Erhan Kılıç, Denizlerin mirasının 48 yıldır yaşadığını ifade ederek, “Bundan tam 48 yıl önce emperyalizme, baskıya ve sömürüye 'dur' diyen genç yürekler acımasızca susturuldu. Hiçbir demokratik ülkeye yakışmayacak bir cunta zihniyeti, tek suçları ‘Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye’ demek olan üç genci Deniz'i, Yusuf'u, Hüseyin'i bu hayattan kopardı. Bahar sevincini gölgeleyen bu idamlar, toplumsal belleğimizde yaratılan bir travma olmasının yanı sıra siyasi, hukuki ve tarihsel olarak da bir dönüm noktası olmaya devam ediyor. Denizler, Atatürk devrimlerini koruyarak bağımsızlık ve demokrasi mücadelesinde bayrak olmaya edecek” şeklinde konuştu.

İZMİR BAROSU DENİZLERİ ANDI

İzmir Barosu, 68 kuşağının devrimci önderlerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idam edilişlerinin 48. Yıldönümüne ilikşin açıklama yaptı. Açıklamada, Gezmiş, Aslan ve İnan'ın katledilişlerinin 48’inci yılında büyük özlem ve sevgiyle andıklarını belirtilerek, “Henüz yirmili yaşlarının ortasına dahi gelmeden hiçbir şahsi çıkar gözetmeksizin, halkımızın mutluluğu ve bağımsızlığı için mücadele verip tam bağımsız Türkiye ideali ile son anılarına dek halkın hizmetine kalarak can verdi. Saygıyla anıyoruz" ifadelerine yer veridi. 

EVRENSEL

Editör: Haber Merkezi