İzmir'de tartışmalara neden olan, üç yıldır beklenen 'İzmir Körfezi ve Limani Rehabilitasyon Projesi' ÇED olumlu kararı için geri sayım başladı. ÇED İzin Ve Denetim Genel Müdürlüğü İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu'nunu ikinci toplantısında, projenin ÇED raporunu yeterli buldu. İnceleme ve değerlendirme sürecini sona erdirdi. DSİ Genel Müdürlüğü, Kültür Varlıkları Müzeler Genel Müdürlüğü, Milli Savunma Bakanlığı, Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü ve Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü'nden nihai görüşlerinin de eklenmesinin ardından, rapor İzmir Valiliği'ne gönderilecek. Ardından Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nde askıya çıkacak. ÇED Nihai Olumlu Kararı öncesi aşılan bu son aşamayı İzmir'e AK Parti İl Başkanı Bülent Delican duyurdu.

AKP İl Başkanı Bülent Delicen düzenlediği basın toplantısında, ÇED'le ilgili sürecin büyük ölçüde tamamlandığını açıkladı. Delican, "16 Haziran'da Bakanlık'ta yapılan ikinci İnceleme Değerlendirme Komisyonu toplantısında ÇED olumlu görüşü verildi. Bundan sonraki süreçte rapor Valiliğe gönderilecek. 10 gün askıda kalacak. Daha sonra süreç Bakanlık tarafından ÇED raporunun verilmesiyle tamamlanmış olacak. Körfez'in temizlenmesinde Başbakan Binali Yıldırım'ın önemli katkılarıyla gelinen bu aşama İzmir'e hayırlı olsun. Buradan kimse siyasi malzeme çıkarmaya kalkmasın. Manipülasyon son derece gereksiz. İzmir'e dair meselelerde birlikte hareket etmekten yanayız" dedi.

Delican, İzmir kamuoyunu son yıllarda meşgul eden projenin siyasi manipülasyon olarak kullandığını da söyledi. İzmir Körfezi'nin dibinin derinleştirilmesi, limana büyük tonajlı gemilerin girmesi için derinliğin 12 metreden 17-18 metreye çıkartılmasının TCDD Liman İşletmecilği tarafından uzun süre önce projelendirildiğini dile getirdi. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin de yüzülebilir körfez amacıyla, su sirkülasyonuyla ilgili çalışma yaptığını belirten Delican, "2012 yılında projeleri ortak yapmaya karar verildi. Anlaşma yapıldı. Ortak ÇED başvurusu gerçekleşti. Projenin asıl sahibi TCDD'dir. İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni ortak alma kararı aldı. 2012 yılında ÇED başvurusu yapıldı. 2013 yılında ÇED süreci başladı. Ancak, Gediz Deltası Sulak Alan Koruma Bölgeleri içinde olması nedeniyle Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Tabiat Varlıkların Koruma Genel Müdürülüğü görüşleri alınması ve diğer eksiklerin giderilmesi için ÇED süreci durduruldu. Olumlu görüşlerin alınmasında sonra süreç yeniden başladı. Yeni süreçte ise bu kez oşinografik (okyanus bilimleri) raporu nedeniyle gecikme yaşandı. Bu raporun da teslimi sonrası son toplantıda rapor uygun bulundu" diye konuştu.

İki buçuk yıldır konunun manipüle edildiğini, raporun verilmediğinin söylendiğini, "İzmir'e gareziniz mi var? Ne istiyorusunuz?" gibi sözlerle ortak projenin sahiplenilmeye çalışıldığını belirterek İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nu eleştiren Delican, "Bu sahiplenme sanki İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZSU körfezi rehabilite edecekmiş de AK Parti Hükümeti engelliyormuş gibi hava estirildi. Sanki biz Fransa'da yaşıyoruz. Bu kent hepimizin. Biz bu projeye sonuna kadar sahip çıktık. Başbakan'ın müdehale etmesiyle son aşamasına gelindi" dedi.

Bülent Delican, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun mazeretlerini elinden alacaklarını daha önce söylediklerini belirterek, "Bizler ÇED raporuyla İzmir Körfezi'ni nasıl temizliyorsak İzmir'e yönelik bahaneleri, mazaretleri de temizleyeceğiz, ortadan kaldıracağız. İzmir mazaretler ve bahaneler kenti olmayacak. ÇED süreci gereksiz yere kent gündemini oyaladı. Bu süreci manipüle ederek insanlara algı operasyonu yapan, kenti ötekileştirmeye çalışan Kocaoğlu, Başbakan ve bakanlarımızın kararlılığını ve desteğini gördü. Herhalde yaptıklarından hicap duyar. İzmirli başbakanımız var. Yeni bir sayfa açmak istiyoruz. Kendisi de Binali Yıldırım'ın Başbakan olması için yürekten destek vermişti. Sen-ben kavgasına çevirmeyelim" diye konuştu. 

Utku BOLULU/İZMİR, (DHA)

Editör: Haber Merkezi