Taylan YILDIRIM- Günübirlik tatil için gittiği İzmir'in Karaburun ilçesinde, 13 Haziran'da şnorkel ve paletle yüzerken denizde boğulma telikesi geçirerek solunumu duran Urla Limontepe Sualtı Arkeolojisi Kazı Başkanı Prof. Dr. Hayat Erkanal, arkadaşları tarafından sudan çıkarılıp kıyıya götürüldü. Çağırılan sağlık ekiplerinin ilk müdahalesini yaptığı Prof. Dr. Erkanal, Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada tedaviye alınan Prof. Dr. Hayat Erkanal, pazar günü hayatını kaybetti

Prof. Dr. Erkanal'ın cenazesi, bugün ilk olarak dünyadaki en önemli 10 deniz altı kazısından biri olarak gösterilen İzmir'in Urla ilçesindeki Limantepe Mustafa Koç Deniz Arkeoloji ve Araştırma Merkezi'ne götürüldü. Cenaze, öğrencilerinin omuzlarında salona alındı. Burada acılı eş Prof. Dr. Armağan Erkanal'ı, öğrencilerin yanı sıra Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, Urla Belediye Başkanı İbrahim Burak Oğuz, sinema sanatçısı Salih Güney ile çok sayıda arkadaşı ve seveni yalnız bırakmadı. Erkanal'ın Türk bayrağına sarılı tabutunun üzerine güller konuldu, başında da öğrencileri saygı nöbeti tuttu.

'CUMHURİYET ÇINARI'

Törende Prof. Dr. Hayat Erkanal için konuşmalar yapıldı. Doktora öğrencisi İrfan Tuğcu, onun Cumhuriyetin ulu bir çınarı olduğunu belirterek, miraslarından bahsetti. Tuğcu, şöyle konuştu:

"Cumhuriyetin ulu çınarlarından olan Ankara Üniversitesi, kökleri çok derine giden bir üniversitedir. Bu köklerden biri de hocamız Hayat Erkanal'dır. Hayat Erkanal bu ulu çınarda 36 ayrı filiz vermiştir. Bu 36 ayrı filiz, bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin farklı üniversitelerinde ayrı bir hoca ve çınardır. Ankara Üniversitesi bu ulu köküne sadece fiziksel olarak veda ediyor. Sen bize 3 şey miras bıraktın, ilki ahlaklı olmak ve yaptığımız işi çok sevmek. Emin ol hocam bugüne kadar yaptığımız işi çok sevdik ve senin ahlakını aldık ve bu ahlakla devam edeceğiz. En büyük miraslarından birisi de doğayı, hayvanları ve insanları sevmek. Bugüne kadar hayvanları, doğayı ve insanları çok sevdik ve seveceğiz. Sen bize çıkar nedir, ülke ve vatan nedir? O kadar güzel özetledin ki. Emin ol ve rahat ol Cumhuriyeti senin kadar çok sevdik ve sevmeye devam edeceğiz. Ankara Üniversitesi'ni seninle birlikte çok sevdik ve çok seveceğiz. Veda etmiyoruz, sonsuzluğa uğurluyoruz."

'DENİZ TUTKUNU'

Ankara Üniversitesi Mustafa Koç Deniz Arkeolojisi Uygulama ve Araştırma Merkezi (ANKÜSAM) Müdürü Prof. Dr. Vasıf Şahoğlu da, onun bir deniz tutkunu olduğunu vurgulayarak, "1992 yılında kendisiyle Limantepe'deki kazıda tanıştım. 27 yıldır tanıyorum. Hayatta gördüğüm en güçlü insandı. Hayal edip de yapamadığı şey yoktu. 1991 yılında gerçekleşen Mardin'deki korkunç olaydan sonra arkeoloji sevgisiyle hayata tutundu. Hayat Bey denize aşıktı. İnanılmaz vizyonu sayesinde ülkemizde özellikle deniz arkeolojisi konusunda ciddi eksiklikler olduğunu görmüş ve Limantepe su altı kazılarını başlatarak deniz arkeolojisinin sadece batıklardan ibaret olmadığını ortaya koydu. Su altında kalmış liman araştırmalarını da önemserdi. Çok alçakgönüllü bir insandı" dedi.

'DERİNLİK, ZENGİNLİK, BİRİKİM, HER ŞEY VAR HAYATINDA'

Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş ise Prof. Dr. Hayat Erkanal'ın büüm dünyası için büyük bir kayıp olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:

"Hepimizin acısı çok büyük. Yastayız. Kaybımız büyük. Bilim dünyası olarak büyük bir kayıp. İnsanlık adına büyük bir kayıp. Çalışması, üretmesi, insanlığıyla, nitelikli bilim insanlığıyla, yetiştirdikleriyle iyi bir eğitimci, iyi bir Ankara Üniversiteli, iyi bir vatansever gibi pek çok nedenle bizi bir araya toplayan yaşama iz bırakan, eserler bırakan Hayat Hoca için bir aradayız. 79 yıllık yaşamına çok şey sığdırdı. Derinlik, zenginlik, birikim, her şey var hayatında. İnanç, kararlılık, hedefler var. O bizim aramızda. Ruhuyla aramızda. Onun stratejilerini hayranlıklarını dinlerdim. Üniversiteye aidiyeti çok yüksekti. İyi bir vatandaştı, milli duyguları yüksekti. Hasankeyf'ten Limantepe'ye Türkiye'nin her noktasına dokundu. Bombalı saldırıda canını hiçe saydı, yaşamı başarılarla dolu."

Törendeki konuşmaların ardından Prof. Dr. Hayat Erkanal'ın cenazesi, öğrencinin omzunda cenaze aracına konuldu, oradan da İskele Yahşibey Camisi'ne götürüldü, öğle vakti kılınan cenaze namazından sonra da Çeşmealtı Güvendik Mezarlığı'nda toprağa verildi.

PROF. DR. HAYAT ERKANAL

1940 yılında İzmir'de doğan Prof. Dr. Hayat Erkanal, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Kürsüsü'nden 1964'de mezun oldu. 1963-1964'te Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde çeşitli görevlerde çalışan Prof. Dr. Erkanal, 1979'da profesör oldu. Ankara Üniversitesi Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Anabilim Dalı Başkanlığı da yapan Prof. Dr. Erkanal, kariyeri boyunca pek çok araştırma kazısında yer aldı. Urla'nın İskele Mahallesi'ndeki Limantepe'yi insanoğlunun avcı toplayıcı dönemden üretici topluma ilk kez dönüştüğü yerlerden birisi olarak tanımlıyordu. Roma dönemine kadar 6 bin yıllık kesintisiz yerleşim bulunan Limantepe'de 1980-1981 yıllarındaki çalışmalar Prof. Hayat Erkanal tarafından sürdürüldü. Bazı bürokratik ve mali nedenlerle çalışmalara 10 yıl ara verildi. Prof. Dr. Erkanal, 1992 yılında Limantepe'de ikinci dönem çalışmalarına başladı. Urla'daki Limantepe kazılarını yöneten Prof. Dr. Erkanal, sualtındaki arkeolojik çalışmalara bizzat katılmak için 60 yaşından sonra dalmaya başladı.

Editör: Haber Merkezi