Balçova 80. Yıl Orhangazi İlkokulu’nda 16 yıldır sınıf öğretmenliği yapan ve yazdığı 2 çocuk oyunu bulunan Cemile Başoğlu, çocukların kitap okuma sevgisini artırıp, hayal güçlerini geliştirmeleri için ‘Çocuk Yazarlar’ projesini başlattı. Okul Müdürü Ayşe Kantur’un da desteklediği proje kapsamında, 18 öğrenci seçtikleri konularda kurdukları hayalleri öyküleştirerek bilgisayar üzerinden yazıya döktü. Öğrencilerin yazdığı öyküleri kontrol eden Başoğlu, aralarından 38 tanesini seçerek öğrencilerden noktalama işaretlerinden atasözlerine, hayvanlardan çocukların gerçek hikayelerine kadar birçok konudaki öyküyle ilgili resimler yapmalarını istedi. Resimlerle beraber basıma hazır hale gelen öyküler, ‘Çocukların Dünyasından Öyküler’ adı altında toplanarak Balçova Belediyesi’nin de katkılarıyla basıldı. Öğrencilerden birinin önerisiyle, çocukların ailelerine ve çevrelerine sattıkları kitaplardan elde edilen gelirle okullarından ihtiyaç sahibi bir öğrenciye kırtasiye ürünleri yardımı yapıldı.

Öğrencilerinin bu duyarlılığa sahip olduğunu gördüğünde çok duygulandığını belirten Başoğlu, "Amacımız çocukları iyiliğe yönlendirmek. Çünkü dünyayı güzelleştirecek tek şey iyiliktir. Çocuklarımızın kalbine o tohumu ekebilirsek, onlar ileride yeşerecekler. Proje ile çocukların kendi başlarına bir şeyler başarıp, onu somut halde görmelerini amaçladım. Böylelikle hem kitap sevgileri, hem de yazma alışkanlıkları arttı" dedi. 

Sınıfında sürekli kitap okuma etkinlikleri yaptığını anlatan Başoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü; "Benim öğrencilerim çok kitap okuyor, ben de okumayı çok önemsiyorum. Kitap okuma yarışmaları düzenliyorum sınıfta. Belirlediğim tarihe kadar 15 kitap okurlarsa, sonucunda kitap kurdu belgesi veriyorum ya da sinemaya götürüyorum. Bu etkinliklerin çocukların konuşmalarında ve ifade biçiminde ne kadar faydalı olduğunu görebiliyorum. Sınıfta sürekli öyküler yazıyorduk, bir gün çocuklara ‘Neden bizim de bir kitabımız olmasın’ dedim ve çocuklar çok sevindiler. Türkçe derslerinde sürekli yazıp okuyorduk fakat bu defa tema seçtirip öykü yazdırdım onlara. Beğendiklerime yıldız koydum, onlar da bilgisayarda yazdılar. Çünkü tuşları kullanarak yazma süreci de önemli bir eğitim. Bazı çocukların birden fazla öyküsü de vardı. Önsözü ve son sayfada ben duygu ve düşüncelerimi anlattım. Çocuklar öğrendikleri şeyleri eğlenceli bir şeylere dönüştürünce daha iyi öğreniyorlar. Örnek teşkil etsin diye sınıfımızda yaptık, seneye diğer sınıflarla birlikte aynı projeyi yapacağım. Kitabı bastırmanın da bir amacı vardı. Öğrencilerimden birinin fikriydi, satıp parası ile ihtiyacı olan bir çocuğa yardım etmeyi önerdi. Çocuklar çevrelerindeki arkadaşlarına, akrabalarına sattılar. O parayla kırtasiyeden alışveriş yaptık. Sınıflarda ihtiyacı olanları belirledim. Birkaç çocukla beraber kırtasiyeden alışveriş yaptık. Çocukların görmeyeceği şekilde belirlediğimiz çocuğa teslim edeceğiz. Kitap satışları devam ettiği sürece de bu yardımlar devam edecek. Öğrencilerimin bunları düşünmüş olması beni çok duygulandırdı. Sinemaya gidelim veya yemek yiyelim demediler. Başka arkadaşlarını düşündüler, bu çok güzel bir duygu. O çocuklar bizim geleceğimiz. O çocuklar bir yerde bir şekilde bizi güldürecek, bize gurur verecekler. Gelecekteki büyükler olarak bakmalıyız onlara. 23 yıllık öğretmenim, yıllardır bunun için çabalıyorum. Ektiğimiz fidanların meyvelerini yıllar sonra alabiliyoruz."

DHA

Editör: Haber Merkezi