CHP İzmir Milletvekili Ali Yiğit, İzmir'in dünyada depreme karşı en hassas, korunmasız, zayıf ve kolayca yaralanabilir şehirler arasında ilk 10'da olduğunu, buna karşın, bütün dikkatlerin İstanbul ve Marmara Denizi üzerinde yoğunlaştığını belirtti.

Başbakan Binali Yıldırım'ın cevaplaması istemiyle bir soru önergesi hazırlayan Yiğit, İzmir'in depreme ne kadar hazır olduğunu sordu. Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğunu, topraklarının yüzde 92'si deprem riski taşıdığını, nüfusun yüzde 95'inin bu bölgelerde yaşadığını, büyük sanayi kuruluşlarının yüzde 98'inin aynı bölgelerde bulunduğunu vurguladı. İzmir'in İstanbul'dan sonra deprem riski açısından en kırılgan illerin başında geldiğini belirten Yiğit, "Yerbilimcilerin açıklamalarına göre İzmir ve çevresi dünyanın tektonik yönden en aktif bölgelerinden biridir. Bu nedenle İzmir, büyük depremlere gebe, birbirine paralel dört fay hattının yanı sıra genç ve yaşlı birçok kırığı içinde barındıran ve yer kabuğu ince olduğu için yıkıcı riskler taşıyan bir bölgedir. Yapılan araştırmalara göre doğu - batı uzantılı iki ana kırık aktif durumda olup büyük depremler üretme potansiyeline sahiptir. Bölgenin depremselliği hareketli olduğu için zaman zaman stres boşalmaları olmakta, bu depremler artçılarla birlikte bir dizi şeklinde devam etmektedir. Nitekim İzmir Körfezi'nde Foça'nın 7 kilometre açığında meydana gelen 4.2 büyüklüğündeki deprem de bu stres boşalmalarının en son örneğidir. Bu tür depremler yıkıcılık açısından fazla korkutucu olmamasına karşın, genç ve yaşlı kırıkların bir arada kesişmesiyle meydana gelecek deprem çok daha büyük hasarlara yol açacaktır. Öte yandan yapılan araştırmalara göre İzmir, dünyada depreme karşı en hassas, korunmasız, zayıf ve kolayca yaralanır şehirleri arasında ilk 10'dadır. Bu nedenlerle geçmişte de büyük depremler yaşayan İzmir'in, olası yıkıcı bir depreme karşı hazırlıklı olması gerekmekte, şehrin ana fay hattı üzerindeki yerleşim yerleri öncelikli olmak üzere güçlendirme çalışmalarına büyük önem verilmelidir" dedi.

CHP İzmir Milletvekili Ali Yiğit, Başbakan Yıldırım'a şu soruları yöneltti: "Ülkemiz topraklarının yüzde 92'sinin deprem riski taşıdığı, nüfusumuzun yüzde 95'inin bu bölgelerde yaşadığı ve büyük sanayi kuruluşlarının yüzde 98'inin bu bölgelerde bulunduğu gerçeğine karşın, 17 Ağustos benzeri olası büyük bir depreme karşı hazırlıklı olmak amacıyla bugüne kadar neler yapılmıştır? 17 Ağustos 1999 Gölcük depremi sonrası genellikle İstanbul ve Marmara Denizi'ndeki depremselliğin öncelikli olarak tartışıldığı ve ağırlıklı olarak bu bölgelerde önlem almaya yönelik çalışmaların yapıldığı bir gerçektir? İstanbul ve çevresinden sonra deprem açısından en riskli bölge olan İzmir ve çevresiyle ilgili olarak hangi çalışmalar yapılmıştır? İzmir ve İzmir Körfezi'nde ara ara meydana gelen ve artçılarıyla birlikte dizi halinde süren deprem ve sarsıntıların yarattığı hasarlarla ilgili bir çalışma yapılmış mıdır? Okul, hastane vb. kamu binaları dahil hasarlı binaların ne kadarı yıkılıp yenisi yapılmış, ne kadarında güçlendirme çalışmasında bulunulmuştur? Başbakanlığa bağlı AFAD Genel Müdürlüğü'nce olası büyük bir İzmir depremine karşı halen hangi çalışmalar yürütülmektedir? İzmir'in deprem açısından risk haritası çıkarılmış mıdır? Buradaki yapıların zemin etütleri yapılmış mıdır? İzmir, depreme hazırlıklı mıdır?"

İZMİR, (DHA)

Editör: Haber Merkezi