CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, ülkede hakim olan krize ve emekçilerin haklarına yönelik bir açıklama yaptı. Beko yaptığı açıklamada, emekçilerin korunması gerektiğinin altını çizerken,"Kriz günlerinde; saraya, yandaşlara değil; işçilere, emekçilere kaynak ayırın" dedi.

Kani Beko, Türkiye'nin ekonomisinin bugün büyük bir durgunluğun eşiğinde olduğunu ifade ederek, "Böyle bir noktada üretim sürecine destek vermek gerekir. Değeri yaratan üretimdir. Finansal koşulların desteklenmesi yetmez. Bunun önemli aracı maliye politikasının acilen devreye girmesi olabilir. Kamu kurumları dünya ekonomisinin yeni bir döneme geçiş yaptığının farkında olduğunu göstermelidir. Üretim yapan sektörlere doğrudan destek verilmelidir. Yandaş teşvikçiliğinin sınırına gelinmiştir" dedi. 

Beko, "Virüsün yarattığı halk sağlığına dönük tehdidin ekonomik krizle şiddetlenmesinin önüne geçmeye çalışmanın önemi çok büyük olacaktır. Birçok adım eşzamanlı olarak atılmalıdır, fakat sadece sermaye sahiplerini koruyan anlayışla bu büyük sorunla baş edilemez" diye konuştu. 

'EMEKÇİLER KORUNMALIDIR'

Kani Beko, emekçilerin korunması gerektiğini ifade ederek, "Çalışanların işleri korunmalıdır. Krizi güvencesiz çalışmanın gerekçesi haline getirmek hem bu krizi derinleştirecek hem de daha sonraki krizlerin kapısını açacaktır. Emekçilerin ekonomik aktivitenin taşıyıcısı olduğu unutulmamalıdır. Emekçilerin gelirlerinin arttırılması küçük esnafa doğrudan olumlu etkide bulunacaktır. Bu sebeple maaşlar, sosyal destekler ve her türlü sosyal ödeme arttırılmalı ve ödemeler öne çekilmelidir. Ama yetmez. Korona virüs teşhisi konanların işgücü kaybı kamu tarafından üstlenilmelidir. Sağlık raporu ile belgelenen işgücü kaybının kamu tarafından üstlenilmesi işsizliği önleyeceği gibi, iş yerlerinin ayakta kalmasının da garantisi olacaktır" dedi.

'VİRÜSLE BAĞLANTILI İLAÇ VE SAĞLIK MALZEMESİNİN...'

Beko, ayrıca "Virüsle bağlantılı ilaç ve sağlık malzemesi katkı payı ödemesi acilen rafa kaldırılmalıdır. Bunlar kısa vadede atılması gereken adımlardandır.Derinleşme ve ağırlaşma potansiyeli yüksek bir krizin eşiğindeyiz. Çok yönlü ve çok boyutlu müdahaleye ihtiyaç vardır. Tabip odaları, sendikalar ve demokratik kitle örgütleri sürecin bir parçası kılınmalıdır. Yukarıda belirtilen adımlar ne kadar çabuk atılır ve hızlı hareket edilirse, ekonomimiz, halk sağlığı ve toplumsal barışımız üzerindeki etkisi o kadar olumlu olacaktır. Kriz günlerinde; Saraya, yandaşlara değil; işçilere, emekçilere kaynak ayırın" dedi.

Editör: Haber Merkezi