Aliağa Şakran Kadın Kapalı Cezaevi’nde kalan kadınlar, Kadın Yazarlar Derneği'ne (KYD) gönderdikleri mektuplarla kendilerine yönelik hak ihlallerini ve taleplerini dile getirdi.    

“Görülmüştür” damgası bulunan ve 34 kadın mahkumun imzaladığı 30 Mart 2017 tarihli mektupta, OHAL ile birlikte yaşanan hak ihlallerinden cezaevlerinin de payını aldığı ifade edilerek, kitap, dergi gibi araştırma, inceleme yapabilecekleri kaynakların verilmediği belirtildi. 

Bir başka mektupta ise görüş saatlerinin 45 dakikaya inmesi, aylık açık görüşlerin 2 ayda bire inmesi, çıplak arama uygulaması, benzer şekilde gelen görüşçülere de aşırı ince aramaların yapılmasıyla rencide edilmeleri, kimi yerlerde ayakta sayımın dayatılması, dışarıdan ders kitapları dışında hiçbir kitabın alınmaması, yasaklanması gibi uygulamalar dile getirildi.  

Konu ile ilgili olarak KYD tarafından düzenlenen basın toplantısında konuşan Dönem Sözcüsü Sevim Korkmaz Dinç, kendi yayınları olan dergilerin de kadınlara ulaştırılmayarak cezaevinden geri gönderildiğine dikkat çekti. 

Dinç, KYD olarak “Dünyada ve ülkemizde kadına yönelik uygulanan ekonomik, sosyal ve militarist politikalara karşı güçlü bir duruşu” ilke olarak kuruluş bildirgesine almış olduklarını hatırlattı. 

En temel insan haklarından olan bilgiye ulaşma hakları ellerinden alınan, daha üç ay öncesinde ellerine ulaşabilen dergi ve mektuplara ulaşımları engellenen mahkûm kadınların çığlığını duymazdan gelemeyeceklerini ifade eden Dinç, “Düşünce ve ifade özgürlüğü, kişisel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması demokrasinin temelidir. Cezaevlerinde tutuklu bulunanların can güvenliği, haber alma özgürlüğü, inceleme, araştırma, okuma ve yazma olanaklarının sağlanması en temel ilkemizdir. Bu hakların sağlanması hükümetin görevleri arasındadır” dedi.

Dinç, geçmişte yaşanan acıların tekrar etmemesi için yetkilileri göreve çağırırken, kamuoyuna da cezaevlerinden yükselen talepleri duyma ve görme çağrısı yaptıklarını belirtti.   

Dinç en temel insan hakları olan insanca iletişim ve bilgiye erişim hakkının, tüm mahkûmlara en kısa sürede geri verilmesi gerektiğini belirterek, “Mahkûmların sağlık ve iyi şartlara kavuşmaları için uluslararası sözleşmeler zemininde, temel hak ve özgürlükleri esas alan diyalog yolları en kısa zamanda açılmalıdır” dedi. 

EVRENSEL

Editör: Haber Merkezi