İZ GAZETE- İZ TV ekranlarında yayınlanan Bülent Kepenek ile Emek Dünyası’nın canlı yayın konuğu olan İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı oldu.Çamlı, "

'ETKİN TEDBİR ALINMADI'

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, kabine toplantısının ardından Ramazan ayının ilk iki haftasında kısmi kapanma kararını değerlendiren.Çamlı, “Bu kapanma kararının ne kadar yeterli olup olmayacağını mevcut durumun tahlilini yaparak başlamalıyız. Şubat ayının ortalarından itibaren artış başlamıştı. Gerek bilim insanları ve tabip odaları artan vakalara yönelik tedbir alınmasını istediler. Varyant virüse de dikkat çekilmişti. Bizler kısıtlama beklerken Mart ayı başı itibariyle kontrollü açılım süreci başladı. Bu süreçle birlikte vakalarda ve vefat sayılarında artışlar gözlemlendi. İzmir’de 7 hafta içerisinde vaka sayıları yedi katına ulaştı. Türkiye’ye baktığımızda başlangıçta 8 binlerdeyken, günlük vaka sayıları 60 binlere ulaştı. Dünya genelinde vaka sayısı açısından ilk ikinci sırada yer aldık. Kaygı verici sürece rağmen etkin tedbir alınmadı. Bu duruma ilişkin tepkilerimizi dile getirdik” dedi.

‘VERİLER SAKLANDI’

Salgın sürecinin yönetimini ve alınan kararlara ilişkin eleştiride bulunan Dr. Çamlı, “Pandemi sürecinin yönetiminde en başa baktığımızda bazı noktalar akla mantığa uymayan görüntüler içeriyordu. Kamuoyu ya da meslek örgütleriyle salgına ait veriler paylaşılmadı. Devlet sırrı gibi saklandı. Şeffaf yönetilmeyen bu sürecin başarıya ulaşması maalesef mümkün değil. Yönetilme sürecinde ‘ben bilirim’ anlayışı vardı ve toplumun diğer katmanları dışarıda bırakıldı. Türk Tabipler Birliği ve sağlık meslek örgütleri dışlandı. İzmir Tabip Odası il pandemi kurulunda yer almadı” dedi.

‘KARARI HÜKÜMET VERİYOR’

Bilimin ışığında alınmayan kararların ticari ya da diğer siyasi bir takım yaklaşımların göz önünde tutulduğu söyleyen Dr. Çamlı, “Pandemi yönetimi ne yazık ki bizleri beklemediğimiz noktalara getirdi. Bilim Kurulu başlangıçtan itibaren oldukça doğru ve olması gerekendi.  Fakat Bilim Kurulu’nun bu süreçteki fonksiyonunu anlamakta zorluk çekiyoruz. Geçtiğimiz günlerde bir bilim kurulu üyesi bizzat kendisi açıkladı. ‘Eğer pandemi, kurulun önerilerine göre yönetilseydi şuanda pandemide bu noktada olmazdık. Bizler bir takım kararlar alıyoruz ancak kararı hükümet veriyor’ dedi” açıklamasına bulundu.

 ‘YETER Kİ ÖLÜMLER DURSUN’

İnsanların yaşam hakkından daha kıymetli hiçbir şeyin olmayacağını söyleyen Çamlı, “Türkiye salgın sürecinde Avrupa ülkelerine kıyasla en az ekonomik destek sağlayan ülke. Tabii ki böyle kapanmaların ekonomik sıkıntıları olacaktır ancak sosyal devlet çerçevesinde bu tür yardımlar hayata geçirebilir. Kanal İstanbul, şehir hastanelerine harcanan paraların ve yatırımlara ayrılan paraların çok az bir kısmıyla kaynak temini yapılabilir. Yeter ki bu süreçte ölümleri durdurabilirim. Bilim insanlarının kapanmanın etkili olacağı konusunda öngörüsü varken” açıklamasında bulundu.

AŞI VURGUSU

Aşılama konusunda dünyanın iyi bir sınav vermediğini söyleyen Dr. Çamlı, “Özellikle aşı temininde ciddi sorun var. Başında patent yasası geliyor. Dünyada patent yasaları olmasa etkili, güvenli olduğu kanıtlanmış aşıların dünya nüfusuna yetecek şekilde üretebilmesi mümkün. Ama ticari olarak düşünüldüğünde ne yazık ki firmanın üretim kapasitesi dışında bir aşı yok. Tüm dünyada aşıya ulaşma konusunda sıkıntı olduğu için aşılama yavaş ilerliyor” dedi.

‘SAĞLIK META HALİNE GELDİ

‘Aşı ve patent konusunda Türk Tabipler Birliği’nin ciddi anlamda tepkisi olduğunun da altını çizen Çamlı, “ Bu konuda uluslararası anlamda bir yapılanmanın olması gerektiği dile getirildi.  Bunlar Neo-liberal sistemlerin yansımalarıdır. Sağlıkta ticaretin konuşulması ve sağlığın alınıp satılabilir meta haline gelmesi bu bağlamda aşıların patentli ürün olması üzücü sonuçlara yol açmaktadır. Öncelikle Neo-liberal sağlık politikalarının mutlaka gözden geçirilmesi lazım”  açıklamasında bulundu.

‘YATAK SIKINTISI YAŞANIYOR’

Çamlı, yatak sayısının arttığını ve Kovid-19 dışındaki hastaların sıkıntı yaşadığını belirterek, “Giderek artan vaka sayısı ve yatak talebi var. Kovid-19 vakaları arttıkça, salgın dışındaki vakalara yatak ayırmada sıkıntı yaşanıyor. Burada pandemi sürecine baktığımızda Kovid-19 dışındaki vakalar sağlığa erişimde ciddi sorunlar yaşadı. Kanser taramaları, kronik hastalığı olan kişilerin tedavilerinde ciddi sorunlar yaşandı” dedi.

‘Ekonomi öncelikle pandemiden başarı sağlanması mümkün değil’ diyen Çamlı, “  Toplum sağlığını en önemli çıkar düşünmediğimiz sürece pandemi bitmeyecektir. Hükümetin geçtiğimiz günlerde aldığı kararda 84 milyonun ve bizim görüşlerimizin bir söz hakkı yok. Toplantıdan 3 gün önce TTB basın toplantısında acil taleplerini dile getirdi ve göz önüne alınmadı. Bu sorumluluğu vatandaşa yüklemek ciddiyetten uzak bir yaklaşımdır. Sürece baktığımızda da yöneticilerin kötü bir sınav verdiğini görmekteyiz. Lebalep toplantıların ardından vatandaşa maske ve fiziksel mesafeye uyun mesajları verildi. Vatandaşında kafasında bu konulara uymak konusunda rehavet duygusu gelişti” dedi.

‘SÖZLER YERİNE GETİRİLMEDİ’

Çamlı, sağlık çalışanlarının yaşadığı sıkıntılara ilişkin de, “Süreç içerisinde sağlık çalışanları yaşamlarını tehlikeye atarak hizmet vermeye çalışıyor ve günlerce ailelerini görmediler. Kovid hastalığına daha fazla maruz kaldılar, 403 sağlık çalışanımızı kaybettik. On binlerce sağlık çalışanımız yoğun bakımlarda kaldı. Bunlar devam ederken verilen sözler yerine getirilmedi. Sağlıkta şiddette durmadı ve ne yazık ki hak talebi bastırılmaya çalışıldı. Bunlar sağlık çalışanlarının üzerinde olumsuz etkiler yapmaktadır” açıklamasında bulundu.

Editör: Haber Merkezi