ABDULLAH KÖSE - İki derenin arasında bir vadiye kurulmuş Nazarköy Mahallesi halkı, geçimini çoğunlukla nazar boncuğu yapımından sağlıyor. Mahallenin sokakları rengarenk duvar seramikleri ile dolu. Erkekler bütün gün atölyelerde boncuk yaparken, mahalledeki kadınlar da boncukları dizerek çeşitli süs eşyaları ve takılar yapıyor. Mahallenin sokaklarındaki rengarenk dükkanlarda da bu el emeği ürünler satılıyor. Birbirinden farklı duvar süsleri, kapı aksesuarları ve rengarenk kolye, bilezikler tezgahları süslüyor. Atık camlar ateş tuğlalarından örülen ocaklarda, sıcaklığı 1200 dereceyi bulan bir ısıtma işleminden sonra, cam renklendiriliyor ve usta ellerde şekillendiriliyor. Ateşin camla buluştuğu boncuk atölyeleri ilgiyle geziliyor, boncuk ustaları ile sohbet ediliyor. Önceleri sadece mavinin iki tonu (açık ve koyu mavi) olarak üretilen nazar boncukları zamanla kırmızı, sarı, turuncu, pembe gibi renklerde de üretildi. Mahalleye gelen ziyaretçiler, rengarenk boncukların eşliğinde fotoğraf çektirerek anı ölümsüzleştiriyor, doğayla iç içe bir gün geçirerek alışveriş yapma fırsatı buluyor.
 



BONCUĞUN ATEŞLE ŞEKİLLENMESİ

Nazar boncuğu üretimi yapanlar, müşterilerin isteğine göre farklı boncuklar üretirken, boncuğu yapmak için öncelikle taşları temin ediyor, temizleyip tepsilere koyarak, posalara atıyorlar. Daha sonra erittikleri boncukları, renkli cam boyalarıyla renklendiriyorlar. Renklendirme işlemi 1,5 saat kadar sürüyor. Hamur haline geldikten sonra, hamur gibi karıştırılıp, müşterinin isteğine göre farklı boncuklar üretiliyor.

 



O ANA TANIK OLUYORLAR

Nazarköy’e gelenler, ocaklarda, sıcaklığı 1200 dereceyi bulan ısıtma işleminden sonra, camın renklendirilişi ve ustaların elinde şekillendirilmesine şahitlik ediyor. Köyün tarih kokan sokaklarında yürüyüp, doğayla iç içe olmanın keyfini çıkarıyor.

Editör: Haber Merkezi