Cumhuriyet'in haberine göre, Mevsimlik olarak çeşitli tarla ve bahçelerde ürün hasadı yapıp, diğer zamanlarda da kağıt toplayarak para kazanmaya çalışan 4 çocuklu çift, tek isteklerinin memleketleri Karabük'te, sürekli bir iş bulmak olduğunu söyledi.

Karabük merkeze bağlı kırsal Cumayanı Mahallesi'nde yaşayan ve yılın belirli dönemlerinde yurdun farklı bölgelerindeki çeşitli sebze ve meyvelerin ekili olduğu tarla ve bahçelerde mevsimlik işçi olarak çalışan Kalkancı çifti, zor koşullarda hayatta kalmaya çalışıyor. Henüz okula gitmeyen çocukları Amine (4) ve Meryem'in (6) yanı sıra, lise 1'inci sınıf öğrencisi Burak Kalkancı (15) ve 6'ncı sınıf öğrencisi Rabia Kalkancı'nın (12) eğitim masraflarını karşılayamadıklarını belirten baba İbrahim Kalkancı yetkililere seslenerek, "Ben çalışmaktan kaçmam, hamallık da dahil ne iş olsa yaparım. Tek isteğim, memleketim Karabük'te yaşamamı sağlayacak, çocuklarımı okutmam için gereken parayı kazanabileceğim bir iş. Daha önce mevsimlik olarak yaptığımız iş az çok bizi idare ediyordu ama Suriyelilerin gelmesiyle birlikte o da azaldı. O işlerde çalışırken aldığımız yevmiyeler düştü. Bu yüzden sıkıntı yaşıyoruz" dedi.

'ASIL İSTEĞİM ÇOCUKLARIMIN OKUL MASRAFLARININ KARŞILANMASI'

Devletin kendilerine erzak, kömür gibi yardımlar verdiğini ve bunun için şükrettiğini, ancak kendisinin asıl isteğinin çocuklarının okul masraflarını karşılamak olduğunu belirten İbrahim Kalkancı, "Ben istiyorum ki çocuklarım okusunlar. Ben yapamadım ve şimdi bu haldeyim. Onların benim yaşadığım gibi yaşamalarını istemiyorum" diye konuştu.
Karabük merkeze bağlı kırsal Cumayanı Mahallesi'nde yaşayan ve yılın belirli dönemlerinde yurdun farklı bölgelerindeki çeşitli sebze ve meyvelerin ekili olduğu tarla ve bahçelerde mevsimlik işçi olarak çalışan Kalkancı çifti, zor koşullarda hayatta kalmaya çalışıyor. Henüz okula gitmeyen çocukları Amine (4) ve Meryem'in (6) yanı sıra, lise 1'inci sınıf öğrencisi Burak Kalkancı (15) ve 6'ncı sınıf öğrencisi Rabia Kalkancı'nın (12) eğitim masraflarını karşılayamadıklarını belirten baba İbrahim Kalkancı yetkililere seslenerek, "Ben çalışmaktan kaçmam, hamallık da dahil ne iş olsa yaparım. Tek isteğim, memleketim Karabük'te yaşamamı sağlayacak, çocuklarımı okutmam için gereken parayı kazanabileceğim bir iş. Daha önce mevsimlik olarak yaptığımız iş az çok bizi idare ediyordu ama Suriyelilerin gelmesiyle birlikte o da azaldı. O işlerde çalışırken aldığımız yevmiyeler düştü. Bu yüzden sıkıntı yaşıyoruz" dedi.

Devletin kendilerine erzak, kömür gibi yardımlar verdiğini ve bunun için şükrettiğini, ancak kendisinin asıl isteğinin çocuklarının okul masraflarını karşılamak olduğunu belirten İbrahim Kalkancı, "Ben istiyorum ki çocuklarım okusunlar. Ben yapamadım ve şimdi bu haldeyim. Onların benim yaşadığım gibi yaşamalarını istemiyorum" diye konuştu.

'KALEME, DEFTERE VE ÇANTAYA İHTİYACIM VAR'

Memleketi Karabük'teki bir okulda, 6'ncı sınıfta okuyan Rabia Kalkancı ise "Kaleme, deftere ve çantaya ihtiyacım var. Ailem, tarlalarda çalıştığı zaman memlekete dönene kadar beni de yanlarında tutuyor, bu yüzden her sene okula geç başlıyorum" dedi.

'KAHVALTIDA DOMATES VE EKMEK YİYORUZ'

Anne Bahar Kalkancı ise çocuklarına yemek bulmakta zorlandığını, kahvaltıda çoğu zaman çaya ya da domatese ekmek banarak beslendiklerini söyledi. Anne Kalkancı, "Eşim de çalışmaktan kaçmaz, ben de kaçmam. Ne yapıyorsak çocuklarımızın geleceği için. Çocuklarımızın çadırda yaşamasını istemiyorum. Yağmur yağdığında çok zorluk çekiyoruz, hepimiz çadırın ortasında toplanıyoruz, kenarlardan su giriyor. Bazen çocuklarım, 'Anne bizim niye sürekli kendi evimizde kalmıyoruz? Arkadaşlarımızın hiçbiri okula bizim gibi geç kalmıyor' diye soruyor. O zaman çok üzülüyorum" dedi.

Editör: Haber Merkezi