GİZEM TABAN/ İZ GAZETE- İz Gazete söyleşileri tüm hızıyla sürüyor. Moderatörlüğünü İz Gazete Genel Yayın Yönetmeni Ümit Kartal’ın yaptığı “Seferihisar’da Radikal Sevgi” söyleşisi yoğun ilgi gördü. Seferihisar Sığacık Kaleiçi’nde yapılan söyleşinin konukları Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin ile İletişimci-Yazar Ateş İlyas Başsoy oldu.

CHP’NİN ELİNDEKİ GÜÇ…

CHP’nin 2019 yerel seçim kampanyasını yürüten İletişimci-Yazar Ateş İlyas Başsoy, tespit ve fikirlerini yazıya döktüğü ‘Seveceksen Radikal Sev’ adlı kitabına dair anekdotlar da paylaştı. Başsoy, “Türkiye neden Suriye ya da bir Kuzey Afrika ülkesi gibi olmaz? Çünkü Türkiye’de CHP’ye oy veren bir seçmen kitlesi var. Bu parti Türkiye’yi bırakmaz. O yüzden CHP, Türkiye için çok büyük bir öneme sahip. Ama aynı zamanda CHP içinde farklı farklı düşünen insanlar var, büyük şeyler konuşulurken küçük çıkarlar peşinde koşanlar var. 2014’te tapeler çıktı, ben ‘eyvah bu AKP’nin işine yarayacak’ dedim. Nitekim AKP’nin işine yaradı. Çünkü yerel seçimden önce genel siyaseti yükseltirseniz; seçmen kriz anlarında en büyük gemiye gidiyor. Şu anda da ekonomik kriz var deniyor, eğer CHP, insanları buna gerçekten inandırırsa o zaman AKP kazanıyor. Böyle saçma bir paradoks var. 2018’in sonunda CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, onlara sunum yapmamı istedi, sonra hepsine fikirlerimi ve tespitleri anlattım. Ardından ortak kararla beni seçim kampanyasının başına getirdiler. AKP, algı yönetimini iyi yapıyor, elinde devlet gücü var. 19’uncu yüzyıl boyunca hiçbir Türkiye yöneticisi, buna padişahlar da dahil, şu an Tayyip Erdoğan’ın sahip olduğu medya gücüne sahip değil. Akıl almaz bir medya güçleri var, akıl almaz bir şekilde elleri bile titremeden, yanakları bile kızarmadan yalan söyleme ve bunu sistemli bir şekilde yapma kararlılıkları var. Bu güce karşı nasıl seçim kazanılır? Bunların hepsi kitabımda var. AKP’nin elinde para, medya, otorite, örgüt, devlet var. Yani AKP’nin elinde böyle olağanüstü 5 güç varken CHP’nin elinde bir şey var, AKP’nin elindeki her şeyden daha güçlü. Ben bunu 2018’de CHP Genel Merkezi’ne sundum. CHP’nin elindeki güç, seçmen! CHP’nin seçmeni, AKP’nin elindeki her şeyden daha güçlü” diye konuştu.

‘DİLİMİZDEKİ KİBİR!’

“Kitapta da defalarca söylediğim gibi; Türkiye’de iyi ki demokrasi var, iyi ki çobanın oyuyla profesörün oyu eşit” sözleriyle konuşmasını sürdüren Başsoy, şunları söyledi: “Bazen o çobanların daha bilge olduğunu görüyoruz. Bu, insanları ayırmak anlamında değil, ‘daha etkilisin’ demek anlamında. CHP seçmenlerinin büyük bölümü istatistik veri olarak; Türkiye’nin daha etkili insanları. Doktorların, eczacıların, akademisyenlerin, mühendislerin büyük bölümü CHP’ye oy veriyor. Eğitim seviyesi yükseldikçe CHP’nin oyu artıyor. Bu söylediğim şey bir kibir lafı değil, bir gerçeklik, somut bir şey. Biz AKP’yi değiştiremeyiz ama kendi dilimizi değiştirebiliriz. Özellikle 12 Eylül 1980’den sonra Türkiye’de bir toplum mühendisliği yapmaya çalıştılar, bir ülkenin aydınları ile halk arasındaki köprüler nasıl yıkılır, bir ülke nasıl yok edilir diye baya kafa yordular. Ve biz 1980’lerden sonra şöyle bir araya geldik; her birimiz ayrı bir gettodayız. Birçok şeyi değiştiremeyiz belki ama dilimizdeki kibri değiştirebiliriz. Bizim dilimiz, ancak ‘radikal sevgi’ diye formüle ettiğimiz şey olursa o devrimci dönüşüm olur. Dili değiştirdiğin anda, başka türlü konuşmaya başladığında o hep AKP’ye oy vereceğini düşündüğün seçmenin önemli bir kısmı AKP’ye oy vermemeye başlıyor. İstanbul’da AKP’nin olan bazı ilçelerdeki mahallelerde yüzde 20 alan Millet İttifakı, şu an yüzde 70 alıyor. Çünkü köylüler, işçiler, şehirde tutunamayan kardeşlerimiz ilk kez bakıyorlar ki Ekrem İmamoğlu da yardım getiriyor, bir fark yok. Hatta daha fazla getiriyor. Bu insanlar ilk kez bunu görüyor. O yüzden bu kitle AKP’nin elinden hızlıca eriyip gidiyor. Esnaflar, yani siyasetsiz seçmen oyunu 1 dakikada değiştiriyor. Bu insanlar makul, mantıklı şeyler söylediğiniz zaman oy kararlarını değiştiriyor. Bunlar, ancak biz siyaseti kutuplaştırdığımız zaman AKP’ye oy veriyor, biz onlara ‘siz hırsıza oy veriyorsunuz’ dediğimiz zaman. Bir de ak elitler var. Bunlar, AKP’nin içinde bile yüzde 1 değil, bunlar Türkiye’nin kaymağını yiyenler. Bunlar Türkiye seçmeninin yüzde 0.5’i bile değil, ama nedense biz AKP deyince aklımıza hep bu imge geliyor. Mesela İstanbul’da tren yolunun üstünde zenginler oturur CHP’ye oy verir, tren yolunun altında ise yoksullar oturur AKP’ye oy verir. Saçma gelse de böyle bir gerçeklik. Bunun tek sebebi AKP değil, eğer AKP ise bile biz bunu değiştiremeyiz. Ama kendi dilimizi değiştirebiliriz.”

‘STRATEJİNİN 2 MADDESİ’

CHP’nin 2019 seçim stratejisine ilişkin açıklamalarda bulunan Başsoy, “Türkiye’de 2019 seçimlerinde ne oldu? ‘Siz zillet ittifakısınız’ diye bir sürü laf söylediler. Kemal Kılıçdaroğlu, tek bir cevap vermedi, tamamen görmezden geldi. Esas strateji buydu. Erdoğan ve Bahçeli cevap alamadıkları için git gide sinirlendiler ve o kadar saçma şeyler söylemeye başladılar ki kendi seçmenleri bile ‘o kadar değil’ demeye başladı. Stratejinin birinci maddesi Erdoğan’ı görmezden gel, ikinci maddesi Erdoğan’ı sevenleri sev” dedi.

‘3 KERE DÜŞÜNÜRÜM’

“Halkın parası için 3 kere düşünürüm” diyen Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin ise, “Kendi paramı hiç düşünmeden harcarım ama o kamunun parasıysa harcarken çok düşünmek ve halka hesap vermek zorundayız. Bugün genel siyasette de halkın parası düşünmeden harcandığı için ekonomik olarak bu noktadayız. O nedenle paranın değerini iyi bilmek, ayağınızı yorganınıza göre uzatmak gerekiyor. Kamunun parası çok önemli, herkesin hakkı olan bir para. Yanlış bir harcama yaptığınızda insani olarak rahatsız oluyorsunuz ve çok büyük bir hata yaptığınızın farkına varıyorsunuz. Bunun meblağsı hiç önemli değil. Kamunun parası söz konusu olduğunda o imzaları atarken defalarca düşünmek gerekiyor” ifadelerini kullandı.

‘DAHA FAZLASI YAPILMALI’

Salgın sürecinde vatandaşların yanında olduklarını vurgulayan Başkan Yetişkin, “Pandemi öncesinde bizim Seferihisar Belediyesi olarak 300-350 kişiye sabit yardım kampanyamız vardı. Fakat pandemiden sonra birçok kişi işsiz kaldı, ekmeğe muhtaç kaldı. Seferihisar’da daha önce bizden yardım istemeyen gruplar, yardım istemeye başladı. Bununla ilgili tasarruf edemeyiz. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu da bize bunu böyle söyledi; ‘kimseyi, hiçbir şekilde sokakta bırakmayacaksınız, hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek’ dedi. O dönemde ekonomik olarak zor durumdaydık ama yine de hiçbir vatandaşımızı aç bırakmadık, sokağa terk etmedik. Çünkü, bir babanın çocuğuna bir paket süt götürememesi kadar zor bir şey yok. Bugün siz, onunla beraber olabiliyorsanız, insanlar da günü geldiğinde sizin yanınızda olabiliyor. Siyaset yapıyoruz, yıllardır kimilerine ‘makarnacı’ dedik, kimilerine ‘kömüre kendilerini satıyorlar’ dedik. Ama hiçbir şekilde birbirimizi dinlemedik. Bir AK Partiliye gidip de niye AK Parti’ye oy verdiğini sormadık. Biz onlara ‘makarnacı’ dediğimizde, zaten onlar bizden uzaklaştılar. Oysaki biz şunu söyleyebilirdik; AK Parti 2 paket makarna veriyorsa, biz 4 paket makarna vereceğiz. Bizim daha fazlasın yapıp daha fazla doğruya sahip olmamız gerekiyor. Açlığın ve sağlığın kesinlikle tasarrufu olmaz. Bunlardan ödün vermeden ne yapılması gerekiyorsa yapılmalı” açıklamalarında bulundu.

‘İNSANLARI AYIRAMAM’

Seferihisar’da herkesi kucakladıklarını söyleyen Yetişkin, şöyle konuştu: “Belediye olarak ekonomimiz daha iyi bir noktada. Pandemi öncesi 300-350 kişiye yardım ederken, şu an bin kişinin üzerinde insana yardım ediyoruz. Bu da gösteriyor ki; genel politikanın kötü gidişatı nedeniyle insanlar işsiz ve aç kalıyor. Çareyi belediyelerde alıyorlar. Çünkü bir kaymakamlığa gidip aç olduklarını söylediklerinde kaymakamlık sosyal yardım işlerine yönlendiriyor, dilekçe yazıyorlar ve onların işi o gün çözülmüyor. Ama işi o gün çözülmeli, çünkü çocuğu evde süt bekliyor. Belediye olarak bu şekilde yapamazsınız. Biz seçilirken, herkesin belediye başkanı olmaya talip oluyoruz ve herkesi kucaklamak zorundayız. Benim yaşam tarzım insanları ayırmaya el vermez. Biz bir göreve seçildiysek, bu görevi layıkıyla yapmamız gerekiyor. Kimseyi ayırmadan, ayrıştırmadan herkese her türlü yardım ediyoruz. Bazı konularda bize soruşturma açıyorlar ama umurumda değil. Biz bunları korkusuz bir şekilde yapmaya devam edeceğiz. Çünkü bizim tek amacımız var; Sayın Genel Başkanımızın da dediği gibi hiç kimseyi yatağa aç sokmayacağız!”

‘KENETLENMEMİZ LAZIM’

Parti örgütüne, genel seçim için birlik ve beraberlik içinde hareket edilmesi çağrısında bulunan Yetişkin, “Önümüzde bir genel seçim var. Herkes her şeyi bir tarafa bırakmalı. Odaklanmamız gereken bir genel seçim var. Herkesin, içindeki kırgınlıkları, küskünlükleri bir kenara koyması ve birbirine kenetlenmesi lazım. Başarıyı sağlamamamız lazım. Ben inanıyorum ki genel seçimde yüzde 70-80’i rahatlıkla buluruz. Çünkü biz bunları hep beraber başardık. Ekip olarak çok seçim geçirdik. Yarın seçim olsa her şeyimle hazırız. Her şeyden önemlisi genel seçim. Önümüzdeki genel seçimi tekrar AK Parti’ye teslim edersek, biz bir araya gelip bu söyleşileri bile yapamaz hale geliriz. Çünkü, attığınız en ufak bir tweet için bile sabah kapınızı bir polis çalabiliyor. Bu tür şeyleri yapmak bile artık çok zorlaştı. Hep beraber, el ele kol kola olmamız lazım. Bu bence bizim artık son seçimimiz, onun için birbirimize kenetlenmeliyiz. Seferihisar’ın oy oranı olarak her yerden bir tık üste çıkması lazım.  İnanın, bizi Seferihisar olarak örnek alıyorlar. Hemen hemen her gün bir misafir ağırlıyoruz ve Seferihisar’daki başarı öyküsünü hep anlatmaya çalışıyorum. Bunda Büyükşehir Belediye Başkanımızın da büyük katkısı var. Hep beraber yakaladığımız bir sinerji var. O sinerjiyi enerjiye çevirir ve AKP'li seçmene harcarsak muhakkak başarının geleceğine inanıyorum. Hepinizi, önümüzdeki genel seçim için el ele, kol kola çalışmaya davet ediyorum” diye konuştu.

‘İKTİDAR OLACAĞIZ’

“İktidara en yakın olduğumuz seçim bu seçim” diyen Yetişkin, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Herkes bunun farkında, iktidar da farkında. Onun için her şeye saldırıyorlar. Ben inanıyorum ki seçimi kazanacağız ve ülkemize demokrasi gelecek. İnanıyorum ki, genel seçimde CHP yüzde 55-60 bandında oy alıp iktidarı alacak.”

Editör: Haber Merkezi