İz Tv’de yayınlanan Tugay Can İle Gün Doğdu programının konuğu İzmir Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Tevfik Türk oldu. Türk, yapılacak çalışmanın ve planlamanın Anayasa’ya aykırı olduğuna vurgu yaparak, “İnciraltı İzmir’in nefes alınan bir bölgesi. Önünde sulak alan ve arkasında ciddi bir kentleşme var. Burası bir tarım arazisi. 2006 yılından bu yana bu bölgede ciddi bir baskı var. Açıkçası siyasi ve belediye kısmında suç buluyoruz. Günümüzde hala daha planlama yapılması ve tarım arazisi vasfının değiştirilmesi söz konusudur. Bu bölgenin bir kısmı doğal sit alanı, arka tarafı mutlak ve dikili tarım arazisi alanıdır “ dedi.
2016 yılında yapılan toplantıda o dönemki şube başkanımız bölgenin tarım arazisi olduğundan bahsediyor. İzmir’in yeşil alan fakirliğinin altı çizilerek, bu bölgede tarımsal arazinin korunmasını dile getiriliyor. Ardından EXPOsüreci gündeme geliyor ve burada yapılması isteniyor. Halbukio dönemde EXPo’ da sağlık teması vardı. Ancak tarımın olduğu alanı, fuar alanı yapmak istiyorsunuz. Bunun ardından davayı ZiraatOdası Mühendisleri süreci başlatıyor. TMMOB açtığı davada 2012 yılında sonuçlanıyor ve tarım arazisi olduğu tescilleniyor” açıklamasında bulundu.
‘KİMLER İZİN VERDİ?’
8 yılda tarım arazisi statüsünün kasti olarak zarar verilmediği sürece alanın bozulmayacağını söyleyen Türk, “Kasti olarak zarar verecek faaliyetler de bulunursanız tarımsal potansiyeli düşer. Anayasa’nın 45 maddesi ve 5403 sayılı Toprak Koruma Kanunu önemlidir. Devlete ve kurumlara tarım arazilerinin korunmasını, iyileştirilmesini ödev olarak veriyor. Tarım arazisi olan bu yerlerin potansiyelini düşürecek, zarar verecek faaliyetlere kimler neden izin verdi?” dedi
BİNLERCE YILLIK BÖLGE
Bu bölgedeki suyun yeterli olmadığı ve toprak kalitesinin de düşük olduğuna yönelik eleştirilere “DSİ’nin bölgede bir çalışması vardır. Su miktarın azaldığı ve tuzlandığı söyleniyor ancak bu nedenler tüm dünyada da var. Sadece bu alana özgü bir sorun değil. Bu sıkıntıların giderilmesi için çalışmalarda yapılmalıdır. Toprak ıslah çalışmaları ve kalitesini arttırıcı faaliyetler yapılabilir. Seracılık topraksız tarımla yapılıyor ve bunlar düzenlenebilir. Biz her yerde yapılaşabilir ve sağlık turizmin yapılacağı yer bulabiliriz. Ancak tarım ve bitkisel üretim her yerde yapılamaz. Binlerce yıldır oluşmuş bölgeyi ekonomik ömrü 50 yıl olan yapılaşmaya açacağız. Sağlık turizmi yapacağız ancak bun başlangıç noktası sağlıklı ve güvenilir gıdadır “ şeklinde yanıt verdi
Belediye ile herhangi bir görüşmelerinin olmadığını söyleyen Türk, “Öncelikle bizim amacımız kamu yararını ön plana almaktır. Odamızın 5 bin üyesi mevcut. Her bölgede de meslektaşlarımız sıkıntıları direkt aktarırlar. Sürekli sahadayız ve arkadaşlarımız bizleri bilgilendirirler. Belediyeyle çalışmalarda tabii ki bulunabiliriz. Tarımsal amaç ve potansiyeli gözetilerek yapılacak projelendirmede elimizden gelen katkıyı yaparız “dedi
SÜREÇ YENİDEN BAŞLAYACAK
Türk, tekrardan sürecin başlayacağını ve haklı olacaklarının altını çizerek, “Sonuç olarak süreçte hukuksal yollara başvurulacaktır. Davada da emsal olarak 2012 yılını gösterecektir. Tekrardan bu süreç başlayacak. Bu bölge insanına da umut veriliyor. Ancak burası tarım arazisidir. Bu bölgedeki vatandaşımızın tarımsal üretimde gelirlerini arttırması için çalışmalar yapılmasını dile getiriyoruz. Binlerce yıldır oluşmuş alanı tek bir kararla yok etmeye çalışıyorsunuz. Süreç içerisinde haklı durumda olacağımızı düşünüyoruz. Biz bu süreçte istemeyüzükçüdeğil, biz demiştikçiolduk. Amacımız, ülke ve bölge tarımını bir adım daha nasıl ileri götürürüz yönünde çalışmalar yapmaktır. Geriletecek ve ket vuracak şeylerin karşısında da dururuz“ açıklamasında bulundu.
