Barış imzacısı 11 akademisyeni görevlerinden uzaklaştıran Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) rektörlüğü son olarak Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nde görev yapan Araştırma Görörevlisi Dilek Karabulut'un sözleşmesini yenilemedi.

Her yıl yeniden yapılan atama işlemi için bu yıl da sırasıyla tez danışmanı, anabilim dalı başkanı, bölüm başkanı, dekan ve oy birliği ile fakülte yönetim kurulu, olumlu görüş belirttiler ancak Rektör Erdal Çelik, keyfi bir tutumla bu olumlu görüşleri hiçe sayarak Dilek Karabulut’un işine son verdi.

Evrensel'de yer alan habere göre, yüksek lisans tezini Türk Sosyal Bilimler Derneği’nden tez ödülü alarak tamamlayan Dilek Karabulut ardından Doktora Yeterlilik Sınavında oybirliği ile başarılı oldu. Doktora tez aşamasında olan Dilek Karabulut, barış bildirisi imzacısı olduğu için 28 Haziran 2017’de diğer 10 akademisyenle birlikte açığa alınmıştı.Karara karşı dava açılacak. Öte yandan yine DEÜ İBFF'de görevli Araştırma Görörevlisi Aydın Arı'nın da atama işlemleri henüz yapılmadı. Rektörlüğün kararı bekleniyor. 

'İŞTEN ATMALAR YARGIDAN DÖNECEKTİR'

Atama işleminin yapılmaması ile ilgili Eğitim Sen İzmir Üniversiteler Şubesi yazılı açıklama yaptı. Düşünce özgürlüğünün olmadığının vurgulandığı açıklamada "Araştırma görevlilerinin yanı sıra öğretim görevlileri ve yardımcı doçentleri de yeniden atama zamanı gelince üniversiteden atmaya çalışacaktır. Soruşturmayı yürütemeyen, adli yargılama sürecini dikkate almayan, açığa almayı cezalandırmaya dönüştüren rektörlük, hukuksuzluk silsilesi içinde yönetilmektedir. Oysa bu işten atmalar yargıdan dönecektir. Rektörlük tüm bunlardan payına düşen dersi almamıştır. Davalarımızı kısa sürede açacağız. Tüm demokratik ve hukuki yolları kullanarak arkadaşlarımızın işlerine dönmelerini sağlayacağız" denildi.

'REKTÖRLER GELİP GEÇİCİDİR'

Rektörlerin geçici olduğunun altının çizildiği açıklama şöyle sürdürüldü "Bugün barış akademisyenlerine yapılan, yarın tüm farklı düşünenlerin başına gelebilecektir. Biat eden, sesini çıkarmayan, memur akademisyenler arzulanmaktadır. Şu bilinmelidir ki akademi biat etmez; bilim insanı ve bilimsel düşünce zorla engellenemez. Demokrasi ve adalet kazanacaktır. Bilimsel liyakat ve akademik özerklik kazanacaktır. Düşünce özgürlüğü, yeniden üniversitenin temeli olacaktır. Rektörler gelir geçer, bu üniversite bizimdir".

Editör: Haber Merkezi