Bergama’nın Alibeyli Mahalesi Mevkii’nde, Ege Bölgesi Sanayi Odası tarafından yapılması planlanan “Bergama Tarıma dayalı İhtisas (Süt) Organize Sanayi Bölgesi” Projesi ile ilgili ÇED toplantısı öncesi bilgilendirme toplantısı yapıldı.

Alibeyli Yarı Açık Düğün Salonu’nda hafta sonu gerçekleştirilen toplantıya TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Dr.Tevfik Türk, TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Yönetim Kurulu Başkanı İ.Uğur Toprak ve TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Genel Sekreteri Ahmet Atayol konuşmacı bilgilendirici olarak katıldı.

Toplantıyı Bergama’nın önceki dönem Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, İYİ Parti İlçe Başkanı Nuri Çiftçi, Meclis Üyesi Av.Olgu Altuğ Kemaller, İzmir Büyükşehir ve Bergama Belediyesi CHP Meclis Üyesi Ali Bor, Bergama çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel, Alibeyli Köyü Muhtarı Mehmet Karagöz ile birlikte yöre halkı da izledi.

BU PROJEDE SERMAYE VAR

Toplantıda söz alan TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Dr.Tevfik Türk; “Burada kooperatifler yok, ziraat odaları yok, çiftçi örgütleri yok, büyük sanayici var, sermaye var. Şirket tarımıyla ya da tarımı şirketlerin eline bırakarak ne bu ülke kalkınır, ne bu insanı doyurur, nede biz hayatımızı geçindirebiliriz. O yüzden biz kendi yerimizde, kendi toprağımızda çocuğumuzun da çiftçilik yapabileceği ortamı sağlamak zorundayız. Bizim kendi işimizin patronu olmamız gerekiyor” dedi.

SANAYİ TÜRÜ ET VE SÜT ÜRETİLECEK

Türk ayrıca; “Bütün İzmir’de 900 bin küçükbaş hayvan var. Burada 110 bin baş yetiştirilmesi planlanıyor. Bütün İzmir’de günlük küçükbaş süt üretimi 97 ton, burada günlük 124 ton planlanıyor. Mera ayrı. Sadece içme suyu için günlük en az 10 bin tona ihtiyaç var. Çok küçük bir alanda çok yüksek miktarda üretim yapılması planlanıyor. Bu bir şirket tarımıdır. Bu bir endüstriyel tarımdır. Küçük alanlarda çok büyük fabrikasyon üretim. Gıda ve üretim problemleri de var. Bu bölgedeki hayvanlara yem yetiştirebilmek için bütün Bergama’nın ürün deseninin değişmesi lazım ki bu bile yetmez. Bizim yapmamız gereken meralarda hayvancılık yapmak. Bu kadar yüksek miktarlarda değil, hem çevreye daha az etkisi olacak şekilde, hem yeraltı sularına daha az etkisi olacak şekilde bir tarım yapmamız, bir hayvancılık yapmamız gerekir. Meralar zaten önemli alanlar ve çok az. Tarım Bakanlığı meraları ıslah edeceğim diye uğraşıyor ama bir taraftan da bu tür projelerle meraları yok ediyor ve sanayiye çeviriyor. Sanayi türü et ve süt üretiyor” sözlerine yer verdi.

PAYDAŞLARIN İÇİNDE ÜRETİCİ YOK, BÜYÜK YATIRIMCILAR VAR

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Genel Sekreteri Ahmet Atayol ise; “Biz öncelikle kamu yararını gözeten meslek örgütleriyiz. Biz önce ‘bu iş halkın yararına mıdır?’ diye bakarız. Bu projenin kim ve ne için yapıldığı belli. Toplantılar yapıldı ve ‘bütün paydaşları topladık’ dediler. Ama bu paydaşların içinde üretici yok. Köylünün zaten tarımsal amaçlı kullandığı merayı alıyorsunuz. Sanayi odaları, ticaret odaları yani büyük yatırımcıların büyük ölçekli endüstriyel hayvancılığına veriyorsunuz” dedi. TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Yönetim Kurulu Başkanı İ.Uğur Toprak ise; “Sağlıklı üretimin yolları, tarım alanlarını sanayiye peşkeş çekmemekten geçiyor. Burada en önemli şey suyun güvenliğini sağlayabilmek. Burada çiftçimizi korumadan, istedikleri üretimi yapmalarını sağlamadan başka tür üretim yapılmasının doğru olduğunu düşünmüyoruz. Sanayinin tarım alanlarına, meralara yapılmaması gerekiyor” dedi.

DERDİNİZ ÜRETİCİYİ DESTEKLEMEKSE MERALARI ISLAH EDİN

Söz alan Bergama’nın önceki dönem Belediye Başkanı Mehmet Gönenç ise; “Burada temel sorun meranın, mera olarak kullanılmaması. Yani ister küçükbaş, ister büyükbaş hayvancılık yapsın köylünün meradan yararlanamıyor olması. Burada yapmamız gereken aslında, meraların ıslah edilmesini sağlamak. Yani şunu söylemeliyiz; ‘siz burada köylüyü, çiftçiyi, hayvancılık yapanı desteklemek mi istiyorsunuz? O zaman bırakın o bin, iki bin koyunla hayvancılık yapacak zengin işadamını, derdin bizi desteklemekse bizim meramızı ıslah et’ Burada Çamavlu’da bunun bir örneği var. Bakanlık, İzmir İl Tarım Müdürlüğü, İzmir Büyükşehir Belediyesi destek verdi ve mera ıslah edildi. Şimdi herkes orada hayvancılığın sayısını artırmaya başladı. Böyle bir şey mümkünken bu yapılmıyor. Sadece 152 milyon lira buranın alt yapısı için para harcayacak devlet. Bunun üçte biri 50 milyon parayı buraya harcasa, burası Türkiye’nin en verimli meralarından biri hale gelir” dedi.

Gönenç ayrıca; “Burada devletin de zararı var. Devletin zararı demek bizim zararımız demek. Çünkü parayı vergi olarak devlete biz veriyoruz. Burası 152 milyon lira altyapı parasıyla da kalmayacak. Buraya gelen zengin iş adamına teşvik verecek. Ziraat Bankası’ndan size verilmesi gereken kredi ona verilecek. ‘Sen burada bu işi yap ben senden şu kadar ay faiz almayacağım’ diyecek. Çalıştırdığın işçnin sigorta primini şu kadar zaman eksik öde diyecek. Bunların hepsini onlara yapacak. Onlara yaptığının değil 3’te birini, 5’te biriyle merayı ıslah etmeyi düşünmeyecek. Bizim bunu düşündürtmemiz lazım. Ayrıca burada gençlerimiz iş bulacak diye düşünenler olabilir. Ancak sizin gençlerinizin, çocuklarınızın kaderi oradaki zenginin ineğinin, koyununun altındaki pisliği asgari ücretle temizlemek değil. Olması gereken şey burada anasından, babasından kalan merada hayvancılığını yapmak. Devletin görevi de onu desteklemek. Biz bunu talep ediyoruz” sözlerine yer verdi.

İYİ Parti Meclis Üyesi Av.Olgu Altuğ Kemaller ise yöre halkını 5 Ekim Salı günü saat 13.30'da yapılacak olan ‘Halkın Katılım Toplantısı’nda meralara sahip çıkmaya davet etti.

Konuşmalar sırasında söz alan Alibeyli sakini Osman Ertunç koyuncu ise; “Burada amaç köylerin demografik yapısını değiştirip, köyleri silip sanayiye peşkeş çekmek. Köylü burada hayvancılık yapacakmış, hikâye. Burada o amaçlanmıyor. Biz burada yapılmak istenilene karşıyız” dedi.

Alibeyli Köyü Muhtarı Mehmet Karagöz ise “köylü ne istiyorsa onu yapacağız” dedi.

KAYNAK: AJANS BAKIRÇAY

Editör: Haber Merkezi