EFE CAN TAN/İZ GAZETE- 14 Haziran 2017’de ‘MİT TIR’ları görüntülerinin yayınlanması’ davasında tutuklanan CHP’li Enis Berberoğlu hakkında önce 25 yıl hapis cezası verildi. Ardından dosyayı yeniden ele alan İstinaf Mahkemesi, bu kez Enis Berberoğlu'na "casusluk" suçundan değil, "devletin güvenliği, iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri açıklamak" suçundan 13 Şubat 2018’de 5 yıl 10 ay hapis cezası verdi ve tutukluluğunun devamına hükmetti. Berberoğlu, 24 Haziran Milletvekilliği Seçiminde yeniden CHP İstanbul Milletvekili seçilince, yargılamanın durdurulması talebiyle Yargıtay'a başvuru yaptı. Başvuru 20 Temmuz'da reddedildi.

Fakat Yargıtay 20 Eylül 2018'de Haziran seçiminde yeniden CHP İstanbul Milletvekili seçilen ve hala tutuklu bulunan Enis Berberoğlu hakkında verilen cezanın infazının, yasama dokunulmazlığı gerekçesiyle durması istemini kabul etti ve Berberoğlu'nun tahliye edilmesine hükmetti.

Yargıtay kararı üzerine tahliye edilen Enis Berberoğlu hakkındaki kesinleşmiş ceza, TBMM Genel Kurulu'nda 4 Haziran 2020'de okunarak milletvekilliği düşürüldü.

Ertesi günse gözaltına alındı ve yeniden tutuklanarak cezaevine gönderildi. Aynı gün koronavirüs tedbirleri kapsamında izinli olarak cezaevinden çıkartıldı.

Uzun sürecin ardından Enis Berberoğlu Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yaptı. Başvuruyu değerlendiren Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, Berberoğlu’nun, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine oy birliğiyle hükmetti ve ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere kararın Yargıtay'a gönderilmesine karar verdi fakat İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi’nin milletvekilliği düşürülen Enis Berberoğlu hakkında verdiği kararının ‘yerindelik denetimi kapsamında kaldığı’ gerekçesiyle, yeniden yargılamaya yer olmadığına karar vermesi ülke gündemine bomba gibi düştü.

Yaşananların üzerine AYM üyesi Engin Yıldırım sosyal medya hesabından AYM binasının fotoğrafını paylaşarak ‘ışıklar yanıyor’ dedi. Bu sözler 90’lar ve 2000’lerin başında genelkurmayın ülkenin gidişatından memnun olmadığında yanık kalan ışıklarına benzetildi ve AKP ile MHP’den büyük tepki çekti. Yıldırım daha sona paylaştığı ilk tweeti silerek, ‘’Şahsi twitter hesabımda yaptığım paylaşımda kullandığım ibare maksadı aşan bir şekilde yorumlandı ve bundan büyük bir üzüntü duymaktayım. Gayem, AYM'nin bir hukuk ışığı olduğuna vurgu yapmaktı. Demokrasi dışı tüm oluşum, araç ve teşebbüsleri ima etmem asla söz konusu değildir‘’ sözlerini kullandı.

Türkiye konuyu tartışmaya devam ederken biz de Karşıyaka Belediye Meclis’i üyesi eski hakim Av. Murat Aydın’a görüşlerini sorduk. Aydın, Yerel mahkemenin verdiği kararı siyasi olarak değerlendirerek 'yanlış da olsa doğru da olsa AYM’nin kararı bağlayıcıdır’ dedi.

'MAHKEME GÖREV SUÇU İŞLEMİŞTİR'

Aydın sözlerini şöyle sürdürdü; ‘’ Mahkemenin verdiği karar hukuki değil, siyasi bir karardır. Hukuken değerlendirilebilecek bir karar değil. Neden değil? Çünkü Anayasa Mahkemesi’nin kararı herkesi bağlar. Yanlış da olsa bağlar, doğru da olsa bağlar. Mahkeme bu karara uymayarak görev suçu işlemiştir.

Yerel mahkemenin böyle bir yorum yaparak karar vermesi görevi kötüye kullanma suçunu oluşturur, bu mahkeme görevini kötüye kullanmıştır. Bunu denetleyecek kurum Hakimler Savcılar Kurulu’dur. Yerel mahkemenin dediğinin hukuki bir karşılığı yok.

AYM basitçe şunu diyor; ‘Enis Berberoğlu 2. kez milletvekili seçilerek milletvekili dokunulmazlığını almıştır. Milletvekili dokunulmazlığı almış birini yargılayamazsın.’

Bu çok açık ve doğru bir hüküm. Berberoğlu hakkındaki karar için mahkeme şunu yapmalıydı; Durma kararı verecekti, Berberoğlu hakkında fezleke düzenleyip meclise gönderecekti, meclis dokunulmazlığı kaldırırsa milletvekilliği sona ererdi ve yargılamaya kaldığı yerden devam edebilirdi.

'AYM AÇIK OLARAK DİYOR Kİ...'

AYM açık olarak diyor ki; seçilmiş ve dokunulmazlığı olan bir vekili yargıladın diyor… Bu bir mahkeme için yapılabilecek en ağır hukuk ihlalidir. Mahkemede gerçekleşen bu en ağır hukuk ihlali AYM tarafından yüzlerine çarpılmasına rağmen kararı geri almak yerine bir de üzerine AYM’ye had bildirmeye çalışıyorlar. ‘’

Yerel mahkemede kararı veren hakimin daha önce de birçok şüpheli karar imza attığını belirten Murat Aydın; CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel dün çok net söyledi. Bu kararı veren mahkeme başkanı birçok tartışmalı karara imza atan mahkeme başkanıdır ve bu kararları vermesi için bu mahkemelere gönderilmiştir zaten. Şimdi biz bunları yapan HSK’dan bu hakimi soruşturmasını bekliyoruz ama hayal kuruyoruz… Bu hakim bunu kendiliğinden yapamaz.

Bu kadar hukuka aykırı bir kararı arkasına güvenmeden vermeye cesaret edemez. O yüzden bu mahkemeyi değil bu mahkemeye bu ortamı sağlayanların sorulması gerekir.’’

ADALET BAKANI ABDÜLHAMİT GÜL'E ÇAĞRI

Anayasa Mahkemesi’nin bugün yapacağı toplantıyı da değerlendiren Aydın, ‘’AYM’nin böyle bir usulü yok. Bu tevatürdür. Zaten hangi AYM’den bahsediyoruz. Siyasi iktidarın sürekli değiştirdiği, üyelerini kendisi atadığı kurumdan mı bahsediyoruz? AYM’nin tüm üyelerini Cumhurbaşkanı Gül ve Erdoğan tarafından atanan üyelerdir. Kendi kendileri ile kavga ediyorlar. Ülkenin İçişleri Bakanlığı kurumsal olarak ülkenin AYM’si ile Twitter’da atışıyor. Zaten adetleridir kendilerine mağduriyet yaratmak. Adalet Bakanı dün açıklama yaptı ‘AYM kararları herkesi bağlar’ şeklinde. Adalet Bakanlığı’nın kararlarını bağlayıcı görmeyen bir mahkeme var burada… O mahkeme hakimleri hakkında işlem yapma yetkisi Adalet Bakanı’nın başkanı olduğu HSK’nın elinde. Bakan demeç vereceğine kurumu harekete geçirsin. İstemedikleri hakimleri bir gecede sürmeyi biliyorlar. Madem karar Anayasa’ya aykırı, o zaman Adalet Bakanı bu lafların havada kalmamasını istiyorsa başında olduğu kurumu harekete geçirecek. Bakan’ın görevlerini biz mi hatırlatalım?’’

Editör: Haber Merkezi