Barış istedikleri için haklarında dava açılan Eğitim Sen'liler, hakim karşısına çıktıkları ilk duruşmada beraat ederken, KESK'liler kararın örnek alınmasını istedi ve barış mücadelesini büyüterek sürdüreceklerini dile getirdi. 

29 Aralık 2015 tarihinde DİSK, KESK ve TMMOB'un bölgedeki çatışmaların son bulması ve çözüm sürecinin tekrar başlaması talebiyle yapmış olduğu bir günlük iş bırakma eylemine İzmir'in Narlıdere ilçesinden katılan 47 Eğitim Sen üyesi hakkında açılan davanın ilk duruşmasında beraat kararı çıktı. 

24. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülmesi gereken duruşma salonun ufaklığından dolayı 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ne alınan duruşmaya yargılanan 47 Eğitim Sen üyesinin tamamının yanı sıra Eğitm Sen'in avukatlarından Necmiye Cabbaz, Nedim Değirmenci ve Avukat Hasan Hüseyin Evin katıldı. Duruşmayı KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen, Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, KESK'e bağlı diğer sendikaların yöneticileri ve üyelerinin yanı sıra duruşmayı emek ve demokrasi güçlerinin temsilcileri de izledi. 

Eğitim emekçilerinin Türk Ceza Kanunu’nun 113. maddesinde düzenlenen “Kamu Kurumu Faaliyetini Hukuka Aykırı Bir Davranışla Engellemek” suçuyla yargılandığı davada, avukatların talebi ve Eğitim Senlilerin de kabul etmesi ile tek tek savunma alınmadı. Avukatların savunmaları yeterli görüldü. 

Avukat Nedim Değirmenci, Eğitim Sen’lilerin iş bırakma eyleminin sendikal faaliyet olduğunu ve sendikal faaliyetlerin yargılanamayacağını belirterek Eğitim Sen üyelerinin anayasal hakkını kullandığını belirtti. Grevle ilgili savcıların vermiş olduğu takipsizlik kararlarını da hatırlatan Değirmenci, idare tarafından tutulmuş kamunun mağduriyetine dair bir tutanağının da olmadığını kaydetti ve kamusal bir zarar olmadığını vurguladı. 

Avukat Necmiye Cabbaz da, KESK'in tüzüğünde barışı savunmanın da yer aldığını belirterek, yaşam ve eğitim hakkının savunularak, çatışmaların son bulmasının talep edilmesinin sendikal faaliyetlere girdiğinin altını çizdi. Avukat Hasan Hüseyin Evin de sendikal faaliyetlerle ilgili uluslararası sözleşmeleri hatırlatarak, "Şu anda okullarda olması gereken eğitim emekçileri duruşmaya gelmeye mecbur bırakılarak kamu hizmetinin verilmesi engelleniyor" dedi. 

Avukatların savunmalarını dinleyen hakim iddianamede atılı suçların oluşmadığını ifade ederek bütün Eğitim Senliler hakkında beraat kararı verdi. Karar, duruşma salonunda alkışlarla karşılandı. 

Duruşma sonrası adliye önünde açıklama yapıldı. İlk olarak konuşan KESK İzmir Dönem Sözcüsü Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Necip Vardal, mücadele edenlerin her zaman kazandığını belirtti. KESK'in kamunun tasfiyesine asla izin vermeyeceğini ekleyen Vardal, “KESK üyelerinden şikayetçi olarak sendikal faaliyetleri illegal bir eylem gibi gösteren yöneticilerin aslında siyasi olarak davrandığı bir kez daha görülmüş oldu. Bu kararın takipçisi olacağız ve yöneticiler hakkında hukuki olarak gerekeni yapacağız. Mücadelemizi de büyütürek sürdüreceğiz. Soruşturma raporlarını hazırlayanlar bu kararları dikkate almalı” dedi. 

Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca da, 29 Aralık'ta sendikal kazanımları sonucunda elde etmiş oldukları bir günlük iş bırakma eylemini hayata geçirdiklerini dile getirerek şunları söyledi: 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından akıl tutulması yaşanıyor. Ülkedeki, hukuk ve demokratik bütün haklar askıya alınmış durumda. Sadece hükümete biat edenlerin önü açılmıştır. KESK üyeleri hakkında hukuksuzca davalar açıldı. Bugün bunlardan biri daha görüldü ancak mahkeme 29 Aralık Grevi'ni sendikal faaliyet olarak değerlendirdi. Hukuksuz, zorlama yaklaşımlarla hak ve hukukun bir kez daha engellenemeyeceğine tanık olduk. Türkiye'nin böylesi kararlara ihtiyaç var. Türkiye'de hayatın bir an önce normalleşmesine, demokratik kuralların bir an önce uygulanmasına ihtiyaç var. 16 Nisan'dan sonra umarım olağanüstü süreç son bulacaktır.”

EVRENSEL

Editör: Haber Merkezi