ŞERMİN ÇOLAK/ İZ GAZETE- Konya Büyükşehir Belediyesi Sahipsiz Hayvan Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi’nde bir görevlinin elindeki kürekle bir köpeğe vurarak öldürdüğü görüntüler Türkiye'yi ayağa kaldırdı. Çok değil bundan 4 ay önce de İzmir’in Bayındır ilçesinde yüzlerce hayvanın ilaç enjekte edilmek suretiyle öldürülüp gömüldüğü ortaya çıkmıştı. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise, 19 Kasım'da, 17'nci G20 Liderler Zirvesi kapsamındaki Endonezya ziyaretinde yaptığı konuşmada, Konya'daki hayvan barınağını örnek göstermişti. İzmir Barosu Hayvan Hakları Komisyonundan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Şefika Yıldırım Sert hem Bayındır’daki son gelişmeleri anlattı hem de Konya’da ki vahşet üzerinden hayvan bakımevleri ile ilgili değirlendirmelerde bulundu.

‘POLİTİK BİR KARARDI’

Bayındır Bakımevi’ndeki iddiaların aydınlatılması için mahkeme sürecine gittiklerini ancak savcılığın kovuşturmaya yer olmadığına karar verdiğini söyleyen Yıldırım Sert; “İtiraz ettik, itiraz süreci devam ediyor. Henüz bir karar gelmedi. Bu tamamen politik bir karardı. Biz orada barınaktan sorumlu müdürü de sorumlu tuttuk; belediye başkanını da sorumlu tuttuk. Sadece işçi değil denetleme görevi olan herkesi sorumlu tuttuk. İddianamede onların isimleri bile geçmedi. Onları dahil bile etmediler sürece. Onlar adına bir araştırma bir delil toplama sürecine gitmedi savcılık. Biz bu gerekçelerle itirazımızı yaptık. Ödemiş Sulh Ceza Mahkemesi bunu değerlendiriyor. Onun sonucunu bekliyoruz şu anda” açıklamasında bulundu.

ERDOĞAN ÖRNEK GÖSTERMİŞTİ

“Konya’daki olay zaten insanlığımızı sorguladığımız bir psikoloji yarattı hepimizde” ifadelerini kullanan Yıldırım Sert; “Gerçekten infial yaratan bir olay ama bu Türkiye’nin bakımevi gerçeği. Konya’da ortaya çıktı ama ortaya çıkmamasına rağmen buna maruz kalan birçok hayvan olduğunu düşünüyoruz biz. Böyle şeyler içeriden bir veri gelmediği sürece ortaya çıkabilecek şeyler değil. Konya’da da bir belediye çalışanın video çıkarması, Bayındır’da da bir belediyenin çalışanın ihbar etmesi ile ortaya çıkmıştı yaşananlar. Denetim mekanizmalarnın etkili bir şekilde yürütülmesi gerekiyor. Cumhurbaşkanı G20 Zirvesi sonrası yaptığı açıklamalarda ‘Sokakta değil bakım evinde hayvanlar olacak’ dedi. Örnek gösterdiği bakımevi Konya’ydı. Konya’da yaşananlar bunlar” şeklinde konuştu.

‘HERKESE İŞ DÜŞÜYOR’

Bakımevlerinin geçici olması, sadece rehabilite için hayvanların alınması gerektiğini belirten Av. Yıldırım Sert; “Ancak bu güveni maalesef bize veremiyorlar. Bu olaydan sonra da Türkiye’nin birçok noktasından da ihbarlar gelmeye başladı. ‘Gebze’de şöyle bir görüntü var, burada böyle bir olay var’ diye. Elazığ Barınağı ile ilgili de bir süreç yürütüldü zaten. Bir dava açıldı. Orada ilgileler ceza aldı. Bu kanayan bir yara. Bunun çözümü de etkili denetim ve yurttaşların, STK’ların bakımevlerinin boş bırakmaması ile mümkün” diye konuştu. Ancak bu konuda da fiziki engellerin ortaya çıktığını kaydeden Yıldırım Sert; “Hepsi şehrin çok ötesinde dışında oluyor; toplu ulaşımla bile gidememe durumu söz konusu oluyor. Bu da başka bir problem. Denetim sağlamak adına bizler Barolar olarak insiyatif alıyoruz artık. Zaten İzmir Barosu olarak rutin bir şekilde bakımevi ziyaretleri yapıyoruz; raporlama yapıyoruz. Burada iş STK’lara, barolara düşüyor. Devlete olan güvenimizin olmamasından dolayı bu durum. Aslında böyle bir şeye ihtiyaç duyulmaması gerekir. İnsanların hayvanları sahiplenmek ya da onlara şefkat göstermek için o bakımevlerine gitmesi gerekirken şimdi gerçekten hayvanların bakımları yapılıyor mu diye gitmek zorundayız” şeklinde konuştu.

‘MÜFREDATTA OLMALI’

Av. Yıldırım Sert, sosyal medyadan gözlemlenen toplumsal kutuplaşma ile ilgili ise, “5199 sayılı kanunda birçok şey var. Ama bu kanunun uygulanması gerekiyor. Örneğin televizyon kanallarında kamu spotu yayınlanmalı, hayvan sevgisi anlatılmalı. Milli Eğitim’in müfredatında olması gerekiyor. Belediyelerin bunun için etkinlikler düzenlemesi gerekiyor; STK’larla iş birliği yapması gerekiyor. Bunların hiçbiri olmuyor. Çözüm belli, yasayı uygulasalar yeterli” dedi.