Türkiye’de bir zamanlar İstanbul basını ile yarışan hatta bazı illerde onu geride bırakan yerel gazeteler, günümüzde oldukça sıkıntılı günler geçiriyor. Bir zamanlar milli mücadeleye öncülük eden, güç veren yerel basın, bugün maalesef bir takım yanlış politikalar ve siyasal iktidarın göz ardı etmesi sonucu varlığını sürdürebilme mücadelesine girdi.
Ekonomide yaşanan kötü gidişat ve dışa bağımlılık; gazete ve kitap basımı yapan yayınevlerini yaşayamaz hale getirirken, basın ve medya kuruluşlarını da kapanma noktasına getirdi. Büyük medya kuruluşlarına ait bazı yaygın gazeteler kapanırken, çok sayıda yerel gazete de baskıya son verdi. Kapanmamak için direnenler de; sayfa sayısını azaltma, sayfa yüzölçümlerini küçültme, kadro sayısını azaltma ve gazete satış adedini düşürmeye yönelik kararlar aldı.
Türk basınının son 19 yıldır verdiği “basın ve ifade özgürlüğü” mücadelesine ekonomik yönden ayakta kalma mücadelesi de eklendi.
Girdi maliyetlerindeki sürekli artışa rağmen özellikle yerel basının en önemli dayanağı olan resmi ilanlara aynı oranlarda zam yapılmadı. Resmi ilan dağıtımlarını tiraj sıralamasına göre adil şekilde yapması gereken BİK, tiraj oyunları ve ambargolarla muhalif gazeteleri cezalandırdı. Yandaş gazeteler ise yüksek reklam ücreti alabilmek için olmayan tirajları olmuş gibi gösterdi ve başta kamu ilanları olmak üzere, siyasi baskılarla birlikte, büyük firmaları reklam vermeye zorladı. Beş bin satış rakamına dahi ulaşamayan ama 180 bin tiraja göre BİK’ten para alan yandaş medya kuruluşları eliyle devlet açıkça soyulmaya devam ediyor.
Cumhuriyet Halk Partisi grubu olarak başta gazeteci kökenli milletvekilleri olmak üzere yerel basının sorunlarını tüm grubumuz sahiplendi. Basının sorunlarını ben dahil Meclis’te sıklıkla dile getirdik ve çözüm önerileri sunduk. Ancak iktidar kanadı, toplumun birçok sorununa olduğu gibi yerel gazetelerin sorunlarına da kör, sağır, dilsiz kaldı.
Kentlerin, gözü, kulağı, sesi olmasının yanı sıra demokrasinin mihenk taşlarından olan yerel basının ülke genelinde çok önemli bir istihdam kapısı olduğunu da anlattık ancak anlamak istemediler.
Basının işlevini ve önemini hepimiz biliyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak basının sorunlarını biliyoruz, gazetecilerin de önerileri doğrultusunda iktidar yolunda çözüm önerilerimizi de hazırlıyoruz.
İşte bu nedenle ilkini 2018 yılında yaptığımız Yerel Medya Çalıştayı’nın ikincisini yapmaya, Anadolu’nun dört bir yanından gelen gazetecileri yeniden dinlemeye karar verdik. İki gün boyunca sürecek çalıştaylarda alanında etkin ve tecrübeli isimler; başta basın ve ifade özgürlüğündeki sıkıntılar olmak üzere, Basın İlan Kurumu’nun hukuksuz uygulamaları, İletişim Başkanlığı’nın gazetecileri ötekileştiren yaklaşımları, RTÜK’ün sansürcü anlayışı, yerel basında sendikalaşma, ekonomideki kötü gidişat ve ekonomi medyasının halleri, Ankara gazeteciliği, araştırmacı gazetecilik, internet gazeteciliği, muhalif diye tabir edilen ancak yalnızca gerçekleri yazan gazete ve televizyonların maruz kaldığı baskılar gibi konularda söz alacak.
Bu çalıştayda tartışılacak ve tespit edilecek sorunlar çözüm önerileriyle birlikte partimizin iktidar yolunda bir yol haritası olacak. İktidara geldiğimizde diğer birçok alanda olduğu gibi Türk medyası anlamında da çözümlerimiz cebimizde olacak. İşte o nedenle Türkiye’nin hemen her ilinden gelen yaklaşık 250 gazetecinin katılımıyla gerçekleştirilen Yerel Medya Çalıştayı, Türk medyasında yeni bir sayfanın açılmasının başlangıcı olacak.
İlk seçimde dostlarımızla birlikte iktidar olduğumuzda yeni ve temiz sayfayı hep birlikte dolduracağız. Basın ve ifade özgürlüğünde son sıralara demirleyen ülkemizi yeniden özgür ülkeler kategorisine yükselteceğiz. Ekonomik sıkıntılarla mücadele eden yerel basını yeniden şahlandıracağız. Yerel basın kentlerin güçlü ve gür sesi olacak yeniden.
Bunu hep birlikte başaracağız. Anadolu basınından güç alacağız, güç vereceğiz, hep birlikte tüm Anadolu’nun sesi olacağız.
Bağımsız, özgür günler çok yakın.
Son günlerde sıkça söylediğimiz gibi: Geliyor gelmekte olan...
Türk basınına 20 yıldır reva görülen bu karanlığı da telafi edeceğiz.
