Atık Savaş Gemisi São Paulo’nun Aliağa’da sökümü konusunda Uluslararası dayanışma oluştu. Gemi’nin 1960’ta üretildiği ve nükleer denemelerde kullanıldığı Fransa’dan, 2000 yılında satıldığı ve halen bulunduğu Brezilya’dan, ve diğer ülkelerden ilgili STK’lar bir araya gelerek Brüksel’den TC Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na tehlikeli atıkların temizlenmesine ilişkin uyarı ve ikazlar içeren bir mektup gönderdi.

İzmir Yaşam Alanları Platformu mektubun özet tercümesi orijinalini paylaşarak, metindeki uyarılara dikkat çekti.

Bünyesinde çok miktarda tehlikeli madde bulunduran ve Basel Sözleşmesine göre “TEHLİKELİ ATIK“ olarak tanımlanan gemiyi Brezilya’ya 2000 yılında satan Fransa, satış sözleşmesine bir şerh koyarak, geminin geleceği konusunda söz sahibi olmayı kayda bağlamıştı. İzmir Yaşam Alanları’nın “dayanışma” ve iletişim içinde olduğu; NGO Shipbreaking Platformu (STK Gemi söküm Platformu), Brazilian ABREA Brezilya (Brezilya Asbeste Maruz Kalanlar Derneği), Fransa’dan Basel Action NetwBAN Asbestos (Basel Eylem Ağı) ile International Ban Asbestos Secretariat (IBAS) Uluslararası Asbest Yasağı Sekreterliği ile Işçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin imzaları ile hazırlanan mektup T.C Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a hitaben yazıldı. Aynı yazı Brezilya Savunma ve Çevre Bakanlıklarına, Fransa Milli Savunma Bakanlığı ve Avupa Birliği Çevre Yönetimi, Sürdürülebilir Ekonomi ve Yeşil Büyüme, Atık Yönetim Komitesine de gönderildi. Mektupta, Gemi sökümü için Avrupa Birliği onaylı tesis olmanın yeter koşul olmadığı, bunun yanı sıra, aşağıda sıralanan başlıkların da yerine getirilesi gerektiği vurgulandı;

1- “Türkiye’nin de taraf olduğu Basel Sözleşmesinin gerekleri eksiksiz ve güvenilir bir şekilde bağımsız bir kurum tarafından uygulanmalı. Öncelikle, gemideki tehlikeli madde dökümünün (IHM) yapılması gerekiyordu. Bu satıştan önce açık ihale sürecinin açık bir parçası olmalıydı. Eğer bu belge ihale öncesi yoktuysa satış gerçekleşmiş sayılmaz ve ihale tekrarlanmalıdır. Atık envanter listesi olmadan, geminin bedeli belirlenemez” denildi.

2- Gemide bulunan, gemiye gömülü tüm atıkların çevreye duyarlı, işçi ve yerel halkın sağlığını risk altına atmayacak şekilde nasıl yönetileceği ve bertaraf edileceğine ilişkin planların yapılması ve tüm sürecin bağımsız denetlemeye açık olması gerektiği anımsatıldı. Bunlar yapılmadan geminin Brezilya’dan ayrılmasının mümkün olmadığına dikkat çekildi.

3- Süreçte, transit devletlerin mutabakatları dahil, Basel Sözleşmesinin diğer tüm yükümlülüklerine tam olarak uygun davranıldığının denetime tabi olması gerekliliği hatırlatıldı.

4- Basel Sözleşmesinin 6.maddesine konu olan ithalatçı ve transit devletlerden geminin kaybolması, karaya oturması ya da olası iflasını içerecek durumda masrafları karşılayacak yeterlilikte garanti istenmesinin unutulmaması ikazı yapıldı. 5- Son olarak, gemi malzemelerinin, çok tehlikeli doğası göz önüne alındığında, sevkiyat ve sonraki yönetim planları, etkilenen topluluklar için tamamen şeffaf olmalı ve ilgili aktörler tarafından da desteklenmelidir denildi. Yazının sonunda, “São Paulo'nun, Aliağa içinde ve çevresinde işçilere, yerel topluluklara ve hassas kıyı ortamlarına zarar vermeyeceğine emin olmak için hangi adımların atılacağı konusunda Bakanlıktan bilgil istendi. Talep edilirse, yardımcı olmaya hazırız, bilgi bekliyoruz” denildi. 

Editör: Haber Merkezi