Gizem TABAN/İZ GAZETE- İzmir Tabip Odası Asistan Hekim Komisyonu Üyesi Asistan Hekim Fadime Keskin Karabulut, asistan hekimlerin yaşadığı sorunları İz Gazete’ye anlattı. Normalin üzerinde mesai, mobbing gibi birçok zorlukla karşı karşıya kalan asistan hekimlerin tükenme noktasına geldiğini belirten Karabulut, İzmir’de özellikle Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Hastanesi ve Ege Üniversitesi (EÜ) Hastanesi’nde asistan hekimlere mobbing uygulandığını öne sürdü. Karabulut, piyasacı ve performansa dayalı sağlık sistemine itiraz ettiklerini dile getirdi.

‘YA İSTİFA YA YURTDIŞI’

Asistan hekimlerin aşırı mesai ve mobbing yüzünden tükenme noktasında geldiğini belirten Asistan Hekim Fadime Keskin Karabulut, “Genelde 36 saatleri bulan çalışma sürelerine maruz kalıyoruz. Gün içinde mesai yapıp akşam nöbete kalsak da ertesi gün yine mesaiye devam etmemiz bekleniyor. Bu şekilde arkadaşlarımızın, tükenme eşiğine gelip hayatına son vermesine şahit olduk. Bu olaylar son 5 yılda giderek arttı. Mobbing, zaman zaman içimizden bir canı alıyordu. Birçok arkadaşımız tükenme noktasında, çözümü ya istifa etmekte ya yurtdışına gitmekte buluyor. Son 2 yılda yurtdışına gitmek için başvuran hekim sayısında ciddi bir artış var. Pandemide izin hakları kullandırılmadı. Birçoğumuz 15-18 aya varan sürelerde izinsiz çalıştık. Özellikle büyükşehir hastanelerinde, çoğu iş yükü asistan hekimlerle döndürülmeye çalışıldı. Asistan hekimler, her yerde kullanabilir bir iş kolu olarak görüp gerek yoğun bakımlarda gerek acillerde gerek kovid-19 polikliniklerinde çalıştırıldı. Aslında eğitim hakkı gereğince kendi kurumları dışında görevlendirilemezken pandemide böyle bir serbestlik de sağlandı. Pandemi sonrası istifalar açılır açılmaz rekor sayıda bir hekim istifası yaşandı. Bu piyasacı ve performansa dayalı sağlık sistemi herkesi tükenme noktasında getirdi. Şu an bize dayatılan 5 dakikalık muayene süresi var. Beş dakikada bir hastayı muayene etmek, geçmişiyle değerlendirmek, ilaçlarını düzenlemek, tedavisini anlatmak mümkün değil. Hem hasta hem hekim açısından dezavantaj. Bu, tamamen piyasacı mantıkla getirilmiş bir uygulama. Piyasacı, performansa dayalı, herkesin üzerinde baskı oluşturan bu sisteme itiraz ediyoruz” diye konuştu.

‘AYDA 360 SAATİ BULAN MESAİLER’

Ayda 360 saati bulan mesailerle karşı karşıya olduklarını vurgulayan Karabulut, fazla mesailerin ücretlere yansımadığını da söyledi. Karabulut, “Ayda 8-10 nöbet tutan asistan hekimin aylık çalışma süresi 360 saati buluyor ki bir devlet memurunun aylık çalışma süresi yaklaşık 168 saat. Biz bu saatlerin büyük kısmının ücretini alamıyoruz. Ücretlendirilmemiş bir emek söz konusu. Şöyle esnek bir uygulama var, örneğin mesai saat 4 buçukta bitiyor ama biz kliniğin işi ne zaman biterse o zaman işten çıkmak durumundayız. Yani fazladan çalıştığımız 2-3-4 saat kesinlikle ücrete yansımıyor” dedi.

‘O HASTANELERDE MOBBİNG VAR’

Hastanelerde asistan hekimlere uygulanan mobbingleri de aktaran Karabulut, bu konuda özellikle İzmir’de DEÜ, EÜ ve Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin öne çıktığını ileri sürdü. Karabulut, “Özellikle üniversite hastanelerinde, öğretim üyeleri mesai dışı özel muayene yapıyorlar. Genelde akşam 6’dan sonra başlıyor. Ve 36 saat nöbetten çıkmış asistanları, bu muayeneyi yardım için çağırıyorlar. Yani 36 saat nöbetten çıksan da hocanın özel hastası varsa akşam fazladan çalışmaya devam etmen bekleniyor. Özellikle DEÜ’de bu alışılageldik bir uygulama halini almış durumda. Bu durum hukuka uygun olmasa da hocalar tarafından asistan hekimlere; yeterlilik verme ve eğitim verme ile ilgili bir tavır yöneltiliyor. Cerrahi branşlarda bazı hocalar tarafından, ‘benim girdiğim ameliyata girmeyeceksin, benim kliniğimde şu hastalara sen bakma’ gibi tavırlarla eğitim hakkından mahrum bırakma olabiliyor. Ya da benzer şekilde asistan hekimler, hakarete varan sözlerle karşılaşabiliyor. Biliyorsunuz ki geçtiğimiz günlerde DEÜ’de 4 kadın doğum asistan hekimi istifa etti. Bunun sebebinin de kliniklerinde maruz kaldıkları mobbing ile ilişkili olduğunu söylediler. Cerrahi branşlarda kadın asistan hekimlerin maruz kaldığı bir cinsiyetçilik de var. Cerrahi branşlar biraz erkek egemen branşlar gibi görülüyor. Bir şekilde istifa edip gitmen bekleniyor. İzmir’de Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği’nin kadın asistan hekimleri bezdirdiği yönünde duyumlarımız var, daha önce basına da yansımıştı. Kadın asistan hekime uygun tuvalet sağlamamak, soyunma odası vermemek ya da kıdeminden çok daha üst seviyede işlemi onun sorumluluğuna bırakarak istifaya zorlama gibi hareketler olduğunu biliyoruz. Geçtiğimiz aylarda EÜ Hastanesi’nde bir asistan hekim arkadaşımız intihar etti. DEÜ ve EÜ birbiriyle piyasalaşma konusunda yarışır diyebilirim” açıklamalarında bulundu.

Editör: Haber Merkezi