Konuya ilişkin görüşlerini açıklayan İzmir Barosu Başkan Vekili Av. Mustafa Çetin, “yapılan düzenleme aracı olan herkesi hak arama hürriyetinden ve hakim teminatından yoksun bırakmaktadır” dedi. Anılı yönetmelik ile getirilen düzenlemelerin Anayasa’da yer alan ilkeler ve bu doğrultuda yasa yapıcı tarafından çıkarılmış bulunan kanunlara açık aykırılıklar taşıdığını söyleyen Av. Mustafa Çetin yasa ile getirtilen düzenlemelerin; yönetmelik ile ortadan kaldırılması ve/veya idarelere yasa ile verilen hak ve yetkilerin, yönetmelikler ile genişletilmesinin, normlar hiyerarşisi ilkesine açıkça aykırılık taşıdığını dile getirdi.

DÜZENLEME HUKUKA AYKIRI

Yönetmelik hükümlerinin genel nitelikteki Hukuk Muhakemeleri ve Sigortacılık Kanunu’na aykırı hükümler içerdiğini dile getiren Av. Mustafa Çetin, yasada yer almayan hükümlerin yönetmelik ile getirilmesinin hukuka aykırı olduğunu söyledi. Av. Mustafa Çetin, yönetmelik ile yapılan hakem yerine raportörlerin atanması ve yine bilirkişi yerine danışman atanması şeklindeki düzenlemenin Sigorta Tahkim Komisyonu'nun kurulmasını sağlayan ve hakemlerin çalışma usul ve esaslarını düzenleyen 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinde ifadesini bulan müesseseye aykırılık teşkil ettiğini dile getirerek “Hakem veya arabulucu sıfatı olmayan raportörlere Kanuna aykırı olarak ‘danışman’ sıfatı adı altında hakem gibi karar verme yetkisi ve görevi verilmesi mümkün değildir. Hakemlerin dahi hukukçular dışında atanması esasında yargısal faaliyete vurulmuş bir darbe iken şimdi de yargılama faaliyetini raportörlere verilmesi ve yine bilirkişilik müessesesine aykırı olarak ne olduğu belli olmayan ‘danışmana’ başvurulması yine karara itiraz edilmesi durumunda hakeme, bilirkişi atama yetkisi verilmeksizin inceleyerek karara bağlamaya zorlamasına yönelik bu düzenleme hukuka aykırıdır” dedi.

Yasalarımızda yargısal faaliyetlerin nasıl yapılacağının kanunla düzenlendiğini belirten Av. Mustafa Çetin, danışman olarak belirtilen bilirkişi listesi hakkında Danıştay İdari Dava Dairleri Kurulu’nca yürütmenin durdurulmasına karar verildiğini hatırlatarak “bu durumda liste yok iken atamanın keyfi olarak yapılma olasılığı ortaya çıkmıştır. Bu durum adil yargılama hakkına açıkça aykırılık teşkil ettiği gibi Anayasa’ya da aykırıdır” dedi.

SİGORTA ŞİRKETLERİ LEHİNE DÜZENLEMELER GETİRİYOR

Yönetmeliğin bu şekli ile yürürlükte olması halinde, destekten yoksun kalma tazminatı alabilecek olan sürücünün yakınlarının, yargı organları önünde hak arama hürriyetlerinin kısıtlanacağını ifade eden Av. Mustafa Çetin “açılacak davaların davacılar aleyhine sonuçlanacağı, destekten yoksun kalma tazminatlarının hak sahipleri lehine tazmininin önünde bir engel oluşacağı açıktır” dedi. İzmir Barosu Başkan Vekili Av. Mustafa Çetin yapılan düzenlemenin Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası uygulamasını doğrudan belirlemeye yönelik olduğunu ifade ederek, “zorunlu sigorta uygulamasının, sigorta ettirenleri koruyucu ve kollayıcı düzenlemeler getirmesi gerekirken, sigorta şirketleri lehine hükümler getirmiş olması, kamu hizmeti ilkelerinden tarafsızlık ve eşitlik ilkeleri ile bağdaşmamaktadır” dedi.

Editör: Haber Merkezi