Dokuz Eylül Üniversitesi Anlaşmazlık Çözümü Araştırma ve Uygulama Merkezi öncülüğünde İzmir Arabulucular Derneği ve Arabuluculuk Çözüm Derneği’nin işbirliğinde düzenlenen 2. Anlaşmazlık Yönetimi, Arabuluculuk ve Toplumsal Uzlaşı Kongresi, hukukçuların, akademisyenlerin ve alanında uzman isimlerin katılımıyla başladı. Dokuz Eylül Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (DESEM)’nde 3-4 Kasım 2017 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan kongrede, arabuluculuk, toplumsal uzlaşı ve barış gibi kavramlar ele alınacak.

Arabuluculuk Dairesi Başkanı Hakan Öztatar, İzmir Barosu Yönetim Kurulu Başkanı Av. Aydın Özcan, İzmir, Arabulucular Derneği Başkanı Şerife Özcan Tekeli, Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Alp, Anlaşmazlık Çözümü Araştırma ve Uygulama Merkezi (AÇMER) Müdürü Prof. Dr. Abbas Türnüklü, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırmadan Sorumlu Başsavcı Vekili Mehmet Alyaprak ile çok sayıda davetlinin katıldığı kongrenin açılışında konuşan Dokuz Eylül Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Erdal Çelik, bireysel ve toplumsal hayatta uzlaşmayı sağlayan hukuki çözümlerin önemli olduğunu söyledi.

Uzlaşmada tarafların çözüm iradesini ortaya koymasının gerekli olduğuna dikkat çeken Çelik, “Uzlaşının olmadığı durumlarda olumlu bir süreçten söz etmek mümkün değildir. Çünkü olumsuz sonuçlar, taraflar açısından kabul edilemez görülür ve hukuk süreç devreye girer. Burada önemli olan uyuşmazlığın tarafların üzerinde serbestçe tasarrufta bulunabilecekleri konu üzerine olmasıdır. Bu açıdan baktığımızda Türk Adalet Sistemi’nde ‘Arabuluculuk’ kavramı, adalet mekanizmasının işletilmesinde önemli bir rol üstlenmiştir” dedi.

Arabuluculukta tarafların kazan kazan yöntemiyle anlaşmasının esas olduğuna dikkat çeken Çelik, “Hızlı ve daha az maliyetli bir çözüm mekanizmasıdır. Arabuluculuk güvenilirlik ve gizlilik kavramlarını esas alır; sonuçları itibariyle daha az sorun ortaya çıkmasını sağlar. Bu yönüyle arabuluculuk, toplumsal barış noktasında da önemli katkı sağlar” diye konuştu.

TOPLUMSAL BARIŞ VURGUSU

Konuşmasında ilgili mevzuata ve DEÜ’nün çalışmalarına da yer veren Çelik, “6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıkları Arabuluculuk Kanunu ile hayatımıza giren bu yapıda, binlerce arabulucu göreve yapmaktadır. Dokuz Eylül Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi DESEM ise 2014 yılından beri arabulucu yetiştirmektedir. Bu sayede üniversitemiz, sürece önemli katkı sağlamakta; toplumsal barışa eğitimle destek olmaktadır. Bunun yanında Endüstri 4.0, geleceğin konusu. Üniversite olarak bunu Adalet 4.0’a entegre etmek suretiyle bir çalışma yapmak ve Türkiye’de ilk olmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda arabuluculukla ilgili bütün aşama ve işlemlerin online olacağı çalışmalar yürüteceğiz” ifadesinde bulundu.

İş davalarında arabuluculuğa başvurma zorunluluğuyla ilgi bilgi veren Arabuluculuk Dairesi Başkanı Hakan Öztatar, “Yapılan düzenlemeyle 1 Ocak 2018’de yeni bir dönem başlayacak. Arabulucu arkadaşlarımızın bu sürece iyi hazırlanması gerekiyor. Beklentilerin karşılanması lazım. Bu da ancak daha fazla çalışma ve emekle olacak bir şey” dedi.

BİRLİKTELİK VURGUSU

Uzlaştırma konusunda avukatların önemine dikkat çeken ve onların dışlanmaması gerektiğini vurgulayan İzmir Barosu Yönetim Kurulu Başkanı Av. Aydın Özcan, Türkiye’nin çağdaş hukuk normlarındaki başarısını hep birlikte yakalanabileceğine işaret etti. İzmir Arabulucular Derneği Başkanı Şerife Özcan Tekeli konuşmasında arabuluculuğun farklı bakış açılarından bakabilmeyi ve empati kurabilmeyi sağlayan bir süreç olarak değerlendirirken; İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırmadan Sorumlu Başsavcı Vekili Mehmet Alyaprak, mevcut istatistikler hakkında bilgi verdi.

YÜKSEK LİSANS TALEBİ

DEÜ’nün arabuluculuk ve uzlaşma konusunda öncü bir üniversite olduğunu vurgulayan Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Alp, “İş hukukunda zorunlu hale gelen arabuluculuk konusuyla ilgili olarak, uzman arabuluculuk eğitimleri vermeye hazırız. Bunun yanında arabuluculuk ve alternatif çözüm yolları konusunda da yüksek lisans programı açmaya talibiz” diye konuştu.

Anlaşmazlıkların toplumsal hayatının doğal bir parçası olduğun ifade eden AÇMER Müdürü Prof. Dr. Abbas Türnüklü ise şunları söyledi: “Ne yaparsak yapalım, kişilerarası anlaşmazlıklar olacaktır. Kişiler ve gruplar arası farklılıklar olduğu sürece, insanlar da doğal olarak karşı karşıya gelecektir. Bu nedenle odaklanılması gereken konu toplumsal yaşamda bu anlaşmazlıkların olup olmaması değil; yaşanılan anlaşmazlıkların nasıl yapıcı, barışçı ve onarıcı şekilde yönetileceğidir.”

Editör: Haber Merkezi