MELİS KARAKUZULU- Seferihisar açıklarında denizde gerçekleşen 6.9 büyüklüğündeki depremde Bayraklı'daki Doğanlar Apartmanı yıkıldı ve 14 kişiye mezar oldu. Depremin 65’inci saatinde kurtarılan 3 yaşındaki Elif Perinçek ile birlikte enkaz altından toplam 12 kişi sağ çıkarıldı. Doğanlar Apartmanı'nın görevlisi Mustafa Turbaş ise binanın hemen yanında günlük işlerini yaptığı için kurtuldu. Eşi ve oğlu apartmanın çökmeyen kısmında olan Turbaş, ilk olarak ailesini binadan çıkardı. Daha sonra çöken binadaki vatandaşların yardımına koştu. Turbaş, arama- kurtarma çalışmaları süresince enkaz alanından ayrılmadı. Apartmanda oturan birçok kişinin nerede olduğunu tahmin edip, ekiplere yardımcı oldu. Turbaş, enkaz altında çıkarılanları teşhis etti. Elif'in çıkarılma anını unutamadığını aktaran Turbaş, "Elif'in çıktığı yeri ilk önce mağara gibi açtılar. İlk zamanlarda, Elif'ten ümidi kesmişlerdi. Sonra diğer tarafa geçtiler. O çocuk enkazın altındaydı, ben hala inanamıyorum. Küçücük beden kaç saat sonra kurtuldu. O anda çıkarılırken yanındaydım, çok etkilendim. O an çok güzeldi. Hiçbir şeyi yoktu. Yüzü bembeyaz toz olmuştu. Gözleri canlı canlı bakıyordu. O an mutlu olduk ama onun dışında kötü bir hatıra olarak kalacak benim için" dedi.

Deprem anını anlatan apartman Turbaş, "Binanın önündeyim, rutin işler vardı. Çöp dökülüyordu. O esnada sarsıldık önce, sarsılmayla ayağımız yerden kesildi. Sonra durdu ve bir daha sallandı. Oğlum evin içindeydi, eşim de 5'inci kattaydı. Kapıdan girmeme 1-2 metre kalmıştı ki, bina önüme çöktü. Burası ikiz bina, bizim taraf çökmedi. Bu taraftaki 21 daire çöktü. Fakat bizim taraf da birkaç güne yıkılacak. 6 ve 7’nci katlardaki birkaç kişiyi depremden hemen sonra kurtardık. Kimse kimin nerede olduğunu, hangi dairede olduğunu, kaç kişi olduklarını bilmiyordu. Ama ben az çok tahmin ediyordum. Enkazdan cansız bedeni çıkarılan Seda Dinçer'in kardeşi beni aramıştı, 'Deprem olmuş, binada bir şey var mı?' diye sordu. O anda ne diyeceğimi şaşırdım. 'Seda nerede?' dedim, binanın içinde olduğunu söyledi. 'Yapma be, bizim bina yıkıldı' dedim. O kötü haberi vermek anlatılamaz bir duygu. Tek tek cenazeleri bana teşhis ettirdiler, yerlerini gösterdim. Çoğunun yerlerini bildiğim için, kimin hangi taraftan çıkacağını biliyordum. Edaların yerlerini söyledim" dedi.

Hala apartmanın başından ayrılmadığını aktaran Turbaş, "Ben hep buradayım. Yardım getirmek isteyen birileri varsa buraya gelebilir. Hala ihtiyacımız var. Eşim ve oğlum annemde kalıyorlar. İkisinin de psikolojisi bozuk, ilaç kullanıyorlar. Ben ve ailem gibi mucize eseri kurtulan çok kişi var, şans eseri hayatını kaybeden de çok kişi var. Bir iki saniyeyle, enkaz altında kaldılar. O gün izin alanlar evlerindeydi, vefat ettiler. İzin almayıp işe gidenler, evlerinde yoklardı. Kader diyelim. Birinci kattaki 3 dairenin 3'ü de evde yoktu. Birkaç daire daha boştu. 15 yaşındaki Günay Özışık da bu binadan çıktı. O da o gün yeğeniyle evdeydi. Bina yıkılmasın diye enkazı tamamen kaldırmıyorlar. Vatandaşlar geçen gün karanfil bırakmışlar, sağ olsunlar" dedi.


DHA

Editör: Haber Merkezi