Olay, 25 Temmuz'da, Eski İzmir Mahallesi'nde meydana geldi. Eşinden ayrılan ve psikolojik sorunları olduğu belirtilen Bekir Baştosun, birlikte yaşadığı görme engelli annesi Görgün Baştosun'u iddiaya göre dövdü. Vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanan Görgün Baştosun, kendisini ziyarete gelen iki kızı tarafından kanlar içinde yerde yatarken bulundu. Görgün Baştosun, kızlarının çağırdığı sağlık ekiplerince İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada bir süre tedavi gören Baştosun, daha sonra kentteki özel hastaneye sevk edildi. Olayın ardından gözaltına alınan Bekir Baştosun ise emniyette darp suçlamalarını kabul etmedi ve annesinin düştüğünü ileri sürdü. Bekir Baştosun'un çelişkili ifade vermesi üzerine, Karabağlar Emniyet Müdürlüğü ekipleri soruşturmayı derinleştirdi. Yapılan çalışmada Bekir Baştosun'un annesini döverken gören bir tanık ortaya çıktı. Bekir Baştosun, emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Hastanede tedavisi süren Görgün Baştosun ise yaşamını yitirdi. Bekir Baştosun hakkında, 'Beden ve ruh bakımından kendini savunamayacak durumda bulunan üstsoyu kasten öldürme' suçundan dava açıldı.

'ONU ÖLDÜRMEM MÜMKÜN DEĞİL'

İzmir 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya, tutuklu sanık Bekir Baştosun, bazı müştekiler, tarafların avukatları ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Müjgan Bilgen Özen katıldı. Annesini öldürmediğini öne sürüne Bekir Baştosun, hakkındaki suçlamaları reddetti. Annesinin sık sık düştüğünü ve olay günü de tuvalette düştüğünü iddia eden Baştosun, ifadesinde şunları söyledi; "Annemin sol gözü önceden beri görmüyordu. Sağ gözünden ameliyat olduktan sonra zaman içinde hiç göremez oldu. Hayatını idame ettiremediği için sık sık düşüyordu. Olay gecesi dışarıda yeğenimle sohbet ederken, komşularımızdan biri aradı ve annemin düştüğünü söyledi. Hemen eve gelip annemi sandalyeye oturttum. Annemin düşmesine çok sinirlenerek 'Allah'ım bu halimiz ne olacak?' diyerek kendi kendime sinirlendim. Ardından da annemi yatağına yatırdım. Ertesi gün anneme tuvalete gitmesi için yardımcı oldum. Dışarı çıktığımda tuvaletten bir gürültü sesi geldi. Geri döndüğümde annemin iki ayakları havada yattığını gördüm. Hemen kaldırdım ve oturttum. O sırada kardeşim Faruk geldi ve annemi hastaneye götürmek için ambulansı aradık. Faruk'un durumu haber vermesiyle eve gelen kardeşim Sevim bana, 'Sana göstereceğim' dedi. Kız kardeşlerimle, anneme bakma hususunda aramız kötüydü. Annem o gün düştüğünü de beyan etti. Kardeşimin yarattığı gerginlik sebebiyle hastaneye de gidemedim. Ardından da tutuklandım ve cezaevinde annemin ölüm haberini aldım. Anneme bakan bendim. Onu öldürmem mümkün değil."

'ALDIĞI MAAŞ İLAÇLARINA GİDİYORDU'

Annesini, huzurevine yatırmak istediğini, fakat bu teklifin kabul görmediğini iddia eden Baştosun, "Annemin malı mülkü yoktu. Sadece babadan kalma bir gecekondumuz var. Babadan kalma evimize, bir müteahhit gelerek kat karşılığı 1 daire ve 11 hissedara 20'şer bin lira teklif etti. Annem, 'Ölene kadar böyle yaşamak istiyorum' deyince ben de teklifi kabul etmedim. Olayı kardeşlerime aktardığımda aramızdaki sıkıntılar baş gösterdi. Zamanla anneme bakamaz hale geldiğim için, 'Allah'ım annemin canını al da bu sıkıntıdan kurtulsun' diye dua ediyordum. Annenim her ay aldığı 600 TL'lik dul ve yetim maaşının büyük bir kısmı ilaçlarına gidiyordu. Kendisini huzurevine yatırmayı teklif ettim, ancak kabul etmedi" diye konuştu.

'ANNEMİ, BEKİR ÖLDÜRDÜ'

Müşteki Sevim Tozluk, annesinin katilinin Bekir Baştosun olduğunu iddia ederek, "Ağabeyimin, annemi döverek öldürdüğünden eminim. Çünkü annem zaman zaman, 'Bekir beni dövüyor' derdi. Hatta bir keresinde, 'Bekir beni yastıkla boğmaya kalktı' deyince hemen ağabeyimi aradım ve tartışma yaşadık. Kardeşler arasında kopukluk vardı ve aramız iyi değildi" dedi.

'ANNESİNİ ÜSTÜNE ABANARAK SARSIYORDU'

Ailenin komşusu olan tanık Süheyla Ekinci, pencereden baktığında Bekir Baştosun'un annesini dövdüğünü gördüğünü belirterek, "Olay gecesi pencereden baktığımda Bekir ağabeyin, Görgün teyzenin üstüne abanarak sarstığını gördüm. Dakikalarca bağırdıktan sonra yine sarsarak ayağa kaldırdı. Ardından ikisi birlikte yere düştü. Seslerden rahatsız olan bir çevre sakininin, 'Polise haber vereceğim' diyerek bağırmasının ardından ışıklar kapandı ve sesler kesildi. Fakat ardından cam kırılması sesi geldi. Sonrasında zaten polisler geldi" ifadelerini kullandı.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Müjgan Bilgen Özen, kendini koruyamayacak derece birine karşı ve bu kişinin annesi olan sanığın yaptıklarının kabul edilemez olduğunu ifade ederek, şikayetçi oldukları sanığın en ağır cezaya çarptırılmasını talep etti.

Mahkeme heyeti, Baştosun'un tutukluk halinin devamına, İzmir Adli Tıp Kurumu'ndan gelecek olan otopsi raporunun beklenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

DHA

Editör: Haber Merkezi