Müzenin kuruluş aşamalarını anlatan Ege Üniversitesi Etnografya Müzesi Müdürü Prof. Dr. Mehmet Öcal Özbilgin, Ege Üniversitesi Balkanlar ve Anadolu Giysileri Müzesi 2010 yılında hizmete girdi. Müze; tarihi 1800’lere dayanan obje, fotoğraf ve video kaydı olmak üzere pek çok arşiv bilgisini barındırıyor. Kültür Bakanlığı'nca 02 Kasım 2010 tarihinde onaylanarak Ege Üniversitesi Etnografya Müzesi adını aldı.  Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuarı’nın on yıllık çalışması ve Devlet Planlama Teşkilatı’nın desteği ile toplanan eserler arasında Anadolu’dan ve 14 farklı Balkan ülkesinden otantik giysiler, takılar, aksesuarlar ve halk sazları bulunduruyor” dedi.

Müzede, 101 tane tam takım giydirilmiş mankenin olduğunu söyleyen Prof. Dr.  Özbilgin,  “Bu açıdan çok iddialıyız. Türkiye'de bu kadar giydirilmiş başka bir etnografya müzesi bilmiyorum. Bizimkisi, geleneksel kıyafeti tam anlamıyla anlatabilen, mümkün olduğunca en geniş kapsamlı koleksiyonlardan. Daha sergileyemediğimiz bir bu kadar daha kıyafet var. Bizim Ege Üniversitesi olarak temel misyonumuz ve vizyonumuz  halka belli hizmetler sunmak. Bizim de işimiz kültür. Biz de kültürle ilgili 'Müzede Müzik, Müzede Sunum, Müzede Sergi' üç başlık altında etkinlikler düzenliyoruz” dedi.

Önümüzdeki günlerde bir çok projeyi daha hayata geçireceklerini söyleyen Prof. Dr. Özbilgin, “İlkokul ve ortaokul öğrencilerine yönelik  yaratıcı drama ve el sanatları atölyeleri açmak istiyoruz. Ayrıca, Ege Üniversitesi öğrencilerinden oluşan bir ‘Öğrenci Kooperatifi’ kurarak  öğrencinin ürettiği ürünlerden oluşan bir pazar yaratmayı amaçlıyoruz. Bir diğer konu ise dezavantajlı durumda olan gecekondu bölgelerinde yaşayan  kadınların üretime katkı sağlayabilecekleri bir ortam oluşturmak. Çünkü bu kadınlar, bu üretimi sağlayabilecek geleneksel bilgilere sahipler. Oya, dokuma, takı tasarım gibi şeyler günümüzde çok revaçta. Bu kadınların üretimiyle burayı bir merkez konumuna getirmek istiyoruz. Kar etme gibi bir gayemiz olmadığı için bu üretimi sağlayan kadınların aracı olmadan gelir elde etmelerini planlıyoruz” diye konuştu.

Müze çalışmaları Ege Üniversitesi Devlet Türk Musiki Konservatuarı Türk Halk Oyunları Bölümü öğretim elemanları tarafından yürütülüyor. “Anadolu ve Balkanlarda Halk Çalgıları, Halk Oyunları, Geleneksel Giyim Kuşam ve Halk Müziği, Müze ve Arşiv Oluşturulması Projesi” ile hayat bulan müze çalışmalarına bugün de devam ediyor. Proje;  maddi ve manevi kültürel değerleri korumak, arşivlemek, etnografik özellikler taşıyan halk giysilerini ve çalgılarını geçmişten günümüze gelebilen örnekleri sergilemeyi kapsıyor.

201 bilim insanını bir araya getiren projede 909 kaynak kişi ile görüşülerek, 20 bin 736 kare fotoğraf, 208 saat video çekimi yapıldı. Müzeye dair yapılan araştırmaların her evresi teknolojik ve bilimsel çerçevede geliştirildi. Araştırmalar birçok yüksek lisans ve doktora öğrencisi için tez konusu oluşturuyor.

Özgün eserlerin sergilendiği müzede 2 bin 300 parça geleneksel giyim objesi, 110 adet geleneksel halk çalgısı, 265 adet takı ve aksesuarlar 24 adet silah ile sandık ve dolaplardan oluşan toplam 3 bin 40 obje sergileniyor. Balkan kültürlerini yansıtan geleneksel giysiler ve takılar 101 manken üzerinde sunuluyor. Tarihteki kültürlere dair ayrıntıları ziyaretçilere tanıtan müzede Anadolu ve Trakya Geleneksel Giyim Kuşam Sergisi, Balkan Ülkeleri Geleneksel Giyim Kuşam Sergisi, Düğün Evi Sergileri, Geleneksel Halk Çalgıları Sergisi ve Zanaat Atölyeleri Sergisi gibi bölümler bulunuyor. Yöresel kostümlerin de yer aldığı Süreli Sergi Salonu koleksiyonerlerin halk kültürüne yönelik eserlerini sergileme imkânı sağlıyor.

Müze, pazar ve pazartesi günleri hariç, haftanın diğer günleri 09.00 – 17.00 saatleri arasında  ziyaretçilere kapılarını açıyor.

Editör: Haber Merkezi