Altay Spor Kulübü Derneği eski başkanlarından Niyazi Konuşmaz, kendisinden önce başkanlık yapan Ömer Hızlıok'un zimmetine para geçirdiği iddiasıyla savcılığa başvurdu. Olayı soruşturan Cumhuriyet Savcısı Taner Şimbil tarafından görevlendirelen bilirkişi rapor hazırladı. 

Bilirkişi raporunda; 2011-2013 yıları arasında Altay Spor Kulübü Başkanlığı yapan Ömer Hızlıok'un Türkiye Futbol Federasyonu tarafından 29 Nisan 2013 tarihinde gönderilen 262 bin TL, sporcu Sedat Akın tarafından kulübe iade edilen 42 bin TL, dernek yönetim kurulu üyesi Mustafa Tavaslı'nın bilgisi dışında makbuzla ödenen 25 bin TL, makbuzla tahsil edilen 209 bin TL ve ayrıca 180 bin TL olmak üzere toplam 719 bin TL parayı, muhasebeci Fatma Özcan'ın da 9 bin TL parayı zimmetine geçirdiğini iddia edildi. Savcı Talat Şimbil, her iki sanık hakkında 'Zimmet ve bu suça iştarak etmek'ten iddianame hazırladı.

İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan ve sanıkların tutuksuz yargılandıkları davaya devam edildi. 2013-2014 yılı döneminde Altay Spor Kulubü Başkanlığı yaptığını söyleyen Niyazi Konuşmaz, "Başkanlığı sanık Ömer Hızlıok'tan devraldım. Muhasebeciler kulüp gelirinde eksik işlemler olduğunu söyledi. Bu eksiklikler için tutanak tuttuk. O dönemde denetleme kurulu üyesi olan avukatlar, geçmiş dönemdeki bir kısım tutanaklarda, Hızlıok'un aleyhine olacak şekilde oynama yaptılar. Vicdanen bunu söylemek isterim. Ancak hangi tutanak üzerinde oynama yapıldığını hatırlamıyorum. Kulübün borcu olduğu için kulübe gelir olarak giren paralar, sonradan öğrendiğimize göre, kulubün hesabına değil elden ödenmiş. Bu paralar da daha sonra doğru yerlere aktarılmış. Tüm bunlara rağmen açıkta kalan para kaldı mı onu bilmiyorum. Yani zimmet olup olmadığı konusunda bir şey söyleyemem" diye konuştu.

Üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyen sanık Ömer Hızlıok ise ifadesinde, "Ben iki yıl süreyle kulüp başkanlığı yaptım. Bu iki yıllık süre iddianamedeki suç tahrilerini kapsamaktadır. Benim çabalarım ile federasyondan kulübe para aktarıldı. Ancak o dönemde kulübün çeşitli yerlere çok fazla borcu olduğu için acil ihtiyaçları gidermek amacıyla öncelikle borçlarımızı ödemek istedik. Bu borçları ödemek için kulüp defterine geç kaydedildi. Aksi halde haciz ve icra takipleri olduğu için kulübün zorunlu ihtiyaçları için para kalmayacaktı. Biz de bu yola başvurduk. Futbolcu Sedat Akın kulüpten ayrıldı. 92 bin lira para iade etmesi gerekiyordu. Bu paranın 50 bin lirasını kulüp müdürünün, 42 bin lirasını da yöneticinin hesabına yatırdı. Doğrudan kulübün hesabına göndermemesindeki neden, icralardan dolayıdır. Delegelerin ödemedikleri üye aidatları vardı. Bu üye aidatları ödenmeden oy kullanmaları mümkün değil. Tüzüğümüzde o şekilde yazıyordu. Seçimden önce ben, dört kişi ile üyelerin aidatlarını ödedik. Makbuz kesmek muhasebecinin işidir. Kendilerine yetki verdik. Belirtilen 209 bin lira parayı alt yapı için muhasebeci M.S. harcamış olabilir. Biz kulüp yönetiminden ayrıldıktan sonra bu makbuzların yok edilmesi de mümkündür. Yeni gelen yönetim bizi karalamak için bu şekilde bir yola girmiş olabilir. Benim bu miktardaki bir parayı zimmetimde bulundurduğum da söz konusu değildir. 2013 yılında yapılan kongreyi kaybettik. Üyelerin ödedikleri paralar muhasebeci Fatma Özcan'daydı. Sabah kulüp çalışanları ile çorbacıya gittik. Bu paralarla da kulüp çalışanlarının alacakları vardı, onları ödedim. Yeni yönetim parasını ödediğimiz çalışana baskı uygulamış. O da parayı geri vermiş. Benim ücret borcu karşılığında bu şahıslara ödediğim paranın makbuzları bir gün sonra muhasebeci tarafından kesilmiştir. Ben kulüp başkanlığım döneminde kulübe parasal yardımda da bulundum. Bunun bir kısmını borç, bir kısmını da bağış olarak verdim. Zimmetime geçirdiğim iddia edilen paraların bir kısmı da bunlardır" savunmasını yaptı.

Mahkeme başkanı, tanıkların dinlenmesine ve eksik evrakların tamamlanması için duruşmayı erteledi.

Editör: Haber Merkezi