İZ GAZETE- Aliağa Çevre Platformu (ALÇEP), Foça Ilıpınar’da bulunan cüruf alanının kapatılıp Aliağa Şehit Kemal’ e taşınacak olmasına tepki gösterdi. Yapılan açıklamada Aliağa halkının karara sonuna kadar direneceği ifade edildi. 

Yapılan açıklamada, "13.10.2021 tarihinde, ulusal ve yerel basında yer alan ” Çevre Kirliliğine Yol Açan Foça’daki Cüruf Tesisi İçin Kapatma Kararı’’ haberleri biz çevrecileri çok sevindirmiş, umutlandırmıştır. İzmir Belediye encümeni aldığı kararda özetle “ Firmaların sunduğu bilgi ve belgelerin aksine geri dönüşüm değil bertaraf amaçlı depolama yaptığı, iş yeri çalışma ve açma ruhsatının olmadığı, çevre ve insan sağlığı açısından sakıncalı olduğu” hususlarını belirtmiş ve bu firmaları faaliyetten men etmiştir. Yine aynı tarihlerde İBŞB Genel Sekreter Yardımcısı Yıldız Devran basına, özetle “ Bu tesisin yaklaşık 10 yıl önce faaliyete geçtiğini, faaliyet konusu olarak cürufların geri kazanımlarının yapılacağı yönünde taahhütler verildiğini ancak firmaların taahhütlerine uymadan yıllarca sürekli depolama yaptıklarını, bunun da zaman içerisinde ciddi sorunlar doğurduğunu, bölgede sık sık yangınlar çıkmaya başladığını ve olumsuz çevresel etkilerinin önemli hale geldiğini… “ belirten beyanlar vermiş, kapatma sonrası firmaların bu alanı rehabilite ederek ağaçlandırması ve çevreye kazandırması gerektiğini belirtmiştir" denildi.

'ALİAĞA'NIN DAHA FAZLA KİRLENMESİNE GÖZ YUMMAYACAĞIZ'"

"Biz çevrecilerin; Aliağa’nın daha yaşanabilir bir hale gelmesi için kazanılan bu zaferin bir “ Pirus Zafer” olduğunun anlaşılması ise bir ay bile sürmemiştir" denilen açıklamada, "İBŞB Genel Sekreter Yardımcısı Yıldız Devran imzalı 02.08.2021 tarihli yazısı tüm gerçeklerin ortaya çıkmasına imkan sağlamıştır" ifadeleri kullanılan açıklamada, "İBŞB  bu yazısında Demir Çelik firmalarını uyararak; “ Aliağa ile Foça ilçesi Kozbeyli Köyü sınırlarında bulunan işlenmemiş cüruf depolama alanının kapasitesini doldurduğu, cürufların bu alanlara dökülmesinin artık mümkün olmadığını, Aliağa ilçesi Yukarı Şehitkemal Mahallesi sınırları içinde kalan  Rezerv Cüruf Depolama ve Geri Kazanım Alanı “ olarak belirlenmiş alanın ivedilikle faal hale getirilmesi gerektiği firmalara bildirilmiştir. Bu demek oluyor ki İBŞB’nin öncesinde basına vermiş olduğu  çevreci demeçler ve mesajların hepsi bir göz boyamadır. İzmir Büyük Şehir Belediyesini harekete geçiren çevre duyarlılığı değil alanın kapasitesinin dolmasıdır. Bu kandırma zihniyeti kesinlikle kabul edilemez. Aliağa daha fazla kirlilik kaldıracak durumda değildir. İBŞB Yukarı Şehitkemal ve çevre köyleri de hiç dinlemeden, çevre zarar analizi yapılmadan, ÇED süreci beklenmeden; bölgenin içme sularının, göletlerinin, bal ormanlarının, zeytinliklerinin nasıl kirleneceği düşünülmeden, bir de ek atıkla depolamanın arttırılması kararının uygulamaya geçirilmesini ivedilikle istemektedir!  “TÜBİTAK  ‘ın yayımladığı raporda atıkların su ile temas ettiklerinde ekotoksikolojik atık olduğu , açıkta depolanmaması gerektiği” ne ilişkin, rapor ortada iken Yukarı Şehitkemal ve çevre köyleri yaşanmaz hale getirecek projelere karşı sessiz kalmamız düşünülemez.  Bizler Aliağa’nın daha fazla kirlenmesine göz yummayacağız" ifadeleri kullanıldı.

'SONUNA KADAR DİRENECEĞİZ'

Açıklamada, "10 yıl boyunca hiçbir geri dönüşüm yapmadığını, ruhsatsız, kuralsız, kaidesiz çalıştığını belirttiğiniz bu firmalara Aliağa halkı olarak nasıl ve neden güvenelim? Kurallara uygun depolama yapacaklarına neden inananalım? Madem sıra bizim köylerimize kadar gelmiştir; bizler için de bu karara direnmekten, mücadele etmekten başka bir yol kalmamıştır. Daha  Aliağa’mızın hangi bölgesine kıymayı planlıyorsunuz?" soruları sıralanırken, "Biz Aliağa’da yaşayan insanlar olarak, İBŞB ‘nin bu kararından vazgeçmesini, demir çelik firmalarının öncelikle Ilıpınar ve civarında bulunan “cürufları” dönüştürmesini, bölgeyi rehabilite etmesini,  firmaların Aliağa’dan uzak durmasını talep ediyoruz. Havamızın, toprağımızın, sularımızın pervasızca kirletilmesine tahammülümüz kalmamıştır. Aliağa halkı olarak bu karara sonuna kadar direneceğimizi ilan ediyoruz" denildi.                                                                                                              

Editör: Haber Merkezi