Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan, Hazine ve Maliye Bakanı Nebati ile programı sonraki kendisine çok soru geldiğini belirterek, bugünkü yazısında bakana dair gözlemlerini kaleme aldı.

Hakan, "Bu zamana kadar çok siyasetçiyle program yaptım. Bu deneyime yaslanarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Nureddin Nebati’nin ekran önü performansı, açık ara bir numara" ifadelerini kullandı.

Ahmet Hakan daha sonra Bakan Nebati'nin özelliklerini şöyle sıraları:

"Bir kere hiç kasmıyor. Samimiyetine halel getirmemeye çalışıyor. En aykırı sorulara bile muhatap olmaktan kaçınmıyor. Sürekli meydan okuyan bir tarafı var. En karmaşık ekonomi meselelerini, halkın anlayacağı dile çevirmeyi iyi biliyor. Sözlerimi cımbızlarlar diye bir endişesi yok. Keyiflendiğinde kahkahasını gizlemiyor. Muhatabının gözünün içine içine bakıyor. Bazen sarkastik takılmaktan hoşlanıyor. Özgüveni yüksek."

Nebati'nin Kur Korumalı Mevduat’ın açıkladığı 20 Aralık'tan bahsederken 'keyiflendiğini' ve 'kafa bulduğunu' belirten Hakan, "Keyiflendiğini ifşa etmekten ayrı bir zevk alıyor. “Bu kadarını ben bile beklemiyordum” demekten kaçınmıyor. Muarızlarını sinir etmekten ayrı bir keyif alıyor" ifadelerini kullandı.

Nebati'ye, geçen hafta sarf ettiği “Görecekler Hazine ve Maliye’nin sopasını” sözlerinin anlamını sorduğunu aktaran Hakan, aldığı cevabı şöyle aktardı:

"Bugünden itibaren maliyeciler gidecek kapılarına” dedi. Ve ardından da ekledi: “Maliyecilerin gitmesi, zabıtanın gitmesine benzemez.”

Hakan'ın yazısının devamı şu şekilde:

'AYŞE TEYZE'LER BİLEZİKLERİNİ KOŞA KOŞA EKONOMİYE KAZANDIRIRLAR'

Bu üslupla devam etmeye kararlı. “Neysem oyum” diyerek değişmemeye kararlı. Samimiyetsizliğe milim kaymamaya kararlı. Güven vermeye kararlı. Yeni sürprizlerle kamuoyunun karşısına çıkmaya kararlı.

YASTIK ALTI ALTINI ÖYLE BİR ANLATTI Kİ

RAHMETLİ Güngör Uras, ekonomi yazarlığında yepyeni bir anlatım metodu getirmişti. Ekonomi gündemini “Ayşe Teyze” örneği üzerinden yorumluyordu. Yani basitleştirerek... Yani Ayşe Teyze’nin derdine derman olmaya çalışarak. Nebati, yastık altı altınların ekonomiye kazandırılması planını anlatırken... Tıpkı rahmetli Güngör Uras gibi... “Ayşe Teyze” örneğiyle olayı anlattı. Süper anlaşılır, acayip sade, ikna gücü çok yüksek bir anlatımdı. İçimden şöyle dedim:

Eğer Nebati, bunu birkaç yerde daha bu tarzda anlatırsa... Ayşe Teyze’ler bileziklerini koşa koşa ekonomiye kazandırırlar.

DOLAR YÜKSELİR Mİ?

NEBATİ’yle programa başladığımız sırada dolar, kafayı biraz çıkarmış gibiydi. “Eyvah, geliyor mu gelmekte olan?” diye tedirgindim. Bakan Nebati’nin de biraz tedirgin olabileceğini düşünüyordum. Programın başında “küt” diye sordum: “Endişe etmeli miyiz? Dolar yükseliyor.”

Güldü. Rahatmış gibi gözükmeye çalışmıyordu. Çünkü rahattı. Hem de çok rahat. “Bu bir salınımdır” dedi. Eğer ikna olmaya sımsıkı kapalı değilseniz. Duruşuyla, tavrıyla, bakışıyla, sözleriyle... Sizi ikna edebilirdi yani.

Editör: Haber Merkezi