Odanın Genel Sekreteri Ceyhun Balcı, "OHAL koşulları, özensiz ve hukuksuz olmayı gerektirmemektedir. Tersine, bu gibi köktenci kararları alanların çok daha özenli olmalarını gerektirmektedir" dedi.

İzmir Tabip Odası'ndaki basın açıklamasını, odanın Genel Sekreteri Ceyhun Balcı yaptı. Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Biyokimya Asistanı olarak görev yaparken FETÖ soruşturma kapsamında açığa alınan Hasan Orhan Çetin'in  intiharını hatırlatan Balcı, şunları söyledi:

"Gözaltına alma ve tutuklama gibi hürriyeti bağlayıcı uygulamalara, kamu hizmetinden çıkartma ve açığa alma gibi yönetsel uygulamaların eşlik etmekte olduğu görülüyor. Bu gibi geri dönüşü (en azından OHAL koşulları altında) olmayan, ya da geri dönüşe ilişkin işlemlerin uzun zaman alabildiği koşullar altında bu kararların alınmasında özenli olunması ve hukuksal davranılması gereği önem ve anlam kazanmaktadır. Her türlü yoksunluk ve mağduriyet bir yana; son olayda olduğu gibi cana kıyma gibi bir karar, sözün bittiği yerde olduğumuzu göstermesi bakımından göz ardı edilemeyecek bir durumu gözler önüne sermiştir. OHAL koşulları, özensiz ve hukuksuz olmayı gerektirmemektedir. Tersine, bu gibi köktenci kararları alanların çok daha özenli olmalarını gerektirmektedir. Kişiler hakkındaki iddialar etraflıca araştırılmadan, kolaycı bir anlayışın benimsendiği görülmektedir. Son seçenek olması gereken açığa alma ve ihraç işlemleri, sıradan bir uygulamaya dönüştürülmüştür. Bu uygulamalar kamu vicdanını rahatsız etmektedir. Yitirilen konumlar, yitirilen zaman, yitirilen saygınlık. Hepsi kuşkusuz son derece önemlidir. Ancak, söz konusu olan yitirilen can olduğunda geri dönüş olanaksızdır."


 

 

Editör: Haber Merkezi