Manyas Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu'nda temizlik işçisi olarak çalışan B.B., kurum müdürüne geçmişte kullanmadığı genel tatil ve yıllık izin ücretleriyle kıdem tazminatını alıp işten ayrılmak istediğini iletti. İddiaya göre, kurum müdürü B.B.'ye istifa dilekçesi vermesi durumunda tüm alacaklarının ödeneceğini söyledi. B.B., 1 Ağustos 2018 tarihinde, 'Tüm haklarını aldığını ve hiçbir alacağı kalmadığına' ilişkin istifa dilekçisi yazıp, 9 yıl 4 ay 9 gün boyunca çalıştığı iş yerinden ayrıldı. Ancak B.B. istifasını verdiği gerekçesiyle alacakları ödenmedi. Bunun üzerine B.B., avukatı Ali Balcı aracılığıyla kurumdan davacı oldu. Manyas Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davada hakim, 12 Eylül 2019'da B.B.'nin kendi isteğiyle istifa ettiği gerekçesiyle ücret alacaklarının kabulüne ancak kıdem tazminatı talebinin reddine karar verdi. Avukat Balcı, dosyayı İstinaf Mahkemesi'ne taşıdı. Dosyayı inceleyen Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 9'uncu Hukuk Dairesi, haklı sebeplerle fesih hakkı bulunan işçi iradesinin, işveren tarafından fesada uğratılarak istifa dilekçesi alınmasının doğru olmadığı belirtti. Söz konusu olayda B.B.'nin kıdem tazminatını hak edemeyecek şekilde iş akdini sonlandırmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğuna karar veren mahkeme, yerel mahkemenin kararının bozulmasına, genel tatil ve yıllık izin ücretleri alacağının yanında 18 bin lira olan net kıdem tazminatının da B.B.'ye verilmesine hükmetti.

'ZORLA, BASKIYLA, TEHDİTLE ALINAN DİLEKÇELER GEÇERSİZDİR'

Kararı değerlendiren B.B.'nin avukatı Ali Balcı, "Günümüzde ne yazık ki işverenlerce işçilere, istifa dilekçesi doldurulması sıkça uygulanan bir durumdur. Ancak işçiden zorla, baskıyla, tehditle, haklarını ödeme vaadiyle veya benzeri biçimde alınan istifa dilekçeleri geçersizdir. İstifa dilekçesinde esas olan konu, işçinin iradesinin sakatlanıp sakatlanmadığı hususudur. Bu şekilde mağduriyet yaşayan işçiler de hakkını aramaktan çekinmemeli" ifadelerini kullandı. ()

DHA- Tolga TAHÇI 

Editör: Haber Merkezi