Emine Uyar-16 Nisan’da yapılan Anayasa değişikliği referandumu sonucunun ardından ismi değiştirilen HSYK’nin, değiştirilen ismiyle HSK’nin oluşturulmasına ilişkin çalışmalar sürüyor. Yargıçlar Sendikası Genel Sekreteri Ayşe Sarusu Pehlivan, partili cumhurbaşkanından sonra partili hakim ve savcıların işbaşında olacağını belirterek, “Ucu bir şekilde siyasete dokunan bir yargılamada yüzde 99 özgür ve bağımsız karar verme olamaz" dedi. Yargıçlar Sendikası Genel Başkanı Mustafa Karadağ, HSK’ye yapılacak atamalar için Meclise gidecek isimlerin AKP ve MHP’nin belirlediği isimler olacağını belirtti. Anayasa değişiklik paketi ile referandumda oylanan değişiklikleri 2019’a bırakılırken, yargı ile ilgili olan değişikler hemen yürürlüğe girecek.Yargıçlar Sendikası Genel Başkanı Mustafa Karadağ ile Sendikanın Genel Sekreteri Ayşe Sarusu Pehlivan, yeni adıyla Hakimler ve Savcılar Kurulunda (HSK) yapılacak düzenlemeyle ilgili gazetemize konuştu.

‘İSİMLER PAZARLIKLARLA BELİRLENDİ’

Mustafa Karadağ, pazarlıklar yapılarak bu isimlerin belirlenmiş olduğunu düşündüklerini belirtti. Bu üyeliklerin Devlet Bahçeli’ye muhalif olmayan ülkücüler ve AKP’liler arasında bölüşüleceğini ifade eden Karadağ, “Meclis genel kuruluna komisyondan ‘doğru’ bir adam gitmeyecek. Yani tamamen AKP ve MHP’nin belirlediği isimler genel kurula gidecek” dedi. HSYK’nin hiçbir zaman gerçekten eşitlik, özgürlük temelli, bağımsız yargıyı, hukukun üstünlüğü ilkelerini benimsemiş bir kurum olmadığının altını çizen Karadağ, “Mutlaka gelen gideni aratacak” dedi. 15 Temmuz sürecinde 4 bin hakim ve savcının ihraç edildiğini, 3 bininin tutuklandığını belirten Karadağ, “Ama bunların içinde ne kadarının cemaatçi olduğu henüz belli değil, artı ceza soruşturması anlamında sahte delillerin üretildiği, kumpasların yapıldığı davalarda görev alan Cemaatçi hakim ve savcılar ceza yargılamasına hiçbir zaman konu olmadılar. İhraç edilmiş olmaları ya da meslekten uzaklaştırılmış olmaları yapıp ettiklerinden dolayı cezalandırıldıkları anlamına gelmiyor” diye konuştu. Tartışmalı karar ve uygulamalara devam edileceğini dile getiren Karadağ, “Daha önce münferit de olsa, değişik, ya da siyasi iktidarın aleyhine kararlar çıktığını görüyorduk. Bundan sonra görmeyeceğiz” dedi.  

‘BU KADAR TESADÜF ANCAK DELİL OLUR’

Karadağ, son zamanlarda sulh ceza hakimliklerinde verilen kararlar, İstanbul 25.Ağır Ceza Mahkemesi hakimlerinin görevlerinden uzaklaştırılmaları, YSK kararı, son hakim alımında doğrudan AKP örgütlerinde çalışan avukatların alınmasının, “Bu kadar tesadüf ancak, delil olur” dedirttiğini dile getirdi. Karadağ, en azından, Mecliste grubu olan CHP ve HDP’nin bu komisyonlara üye vermemeleri, partili üyelerin bu komisyonlara girmemeleri ve doğru bulmadıkları bir sistemin geliştirilmesi için gerekli olan düzenlemelere meşruluk kazandırmamaları gerekir şeklinde düşündüklerini belirtti.

'YARGI ZARAR GÖRECEK'

Karşıyaka Hakimi ve Yargıçlar Sendikası Genel Sekreteri Ayşe Sarusu Pehlivan da partili cumhurbaşkanından sonra partili hakim, savcıların işbaşında olacağını belirterek şunları söyledi: “Önceden milletvekili olmak isteyen bir hakim, savcı meslekten ayrılır da adaylığı kesinleşmez veya milletvekili seçilemezse tekrar mesleğe dönebiliyordu. Bu tarafsızlık ilkesi açısından sakıncalı görüldü ve değiştirildi. AKP il, ilçe yöneticilerinin hakimlik mesleğine alındıklarını görüyoruz. Bu artacak ve devam edecek gibi görünüyor. Bunu, siyasi iktidarın toplumu kendi siyasi görüşü doğrultusunda değiştirmek, düzenlemek için yargıyı kullanacağına dair bir mesaj olarak görüyorum. Bu yanlıştır. Hangi siyasi parti olursa olsun, yargı zarar görecek. Buna engel olmak lazım bunun için de birlikte mücadele etmek lazım.  

Normal vatandaşın vatandaşla olan davasında zaten sorun olmaz. Ama ucu bir şekilde siyasete dokunan bir yargılamada yüzde 99 özgür ve bağımsız karar verme olmaz artık.”

HSK ATAMALARI NASIL OLACAK?

Önceki sistemde Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) 22 kişiden oluşuyordu.  Cumhurbaşkanı, mevcut sistemde adli ve idari yargıdan değil, hukukçu öğretim üyeleri ve avukatlar arasından 4 üyeyi seçiyordu. 3 asıl üyeyi Yargıtay, 2 asıl üyeyi Danıştay, 1 asıl üyeyi de Türkiye Adalet Akademisi Genel Kurulu belirliyordu. 10 asıl üye ise adliyelerde kurulan sandıkla, hakim ve savcılar tarafından seçiliyordu. Anayasa değişikliği ile HSYK’nin adı değişti. Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) oldu. Yargıtay, Danıştay, Türkiye Adalet Akademisi ile adli ve idari yargının HSYK’de “kendi temsilcilerini” seçme hakkı kaldırıldı. Buna karşılık artık yargıyı yönetecek olan HSK’de sadece cumhurbaşkanı ve TBMM’nin seçeceği üyeler görev yapacak. Meclisin belirleyeceği yedi hakim ve savcı için başvuru süresi önceki gün doldu. Bu kapsamda 83 hakim ve savcının başvurduğu belirtiliyor.

10 gün içinde komisyon görüşmelerinin bitmesi bekleniyor. Yeni HSK’nin yedi üyesini Meclis, dört üyesini ise cumhurbaşkanı belirleyecek. Meclisin belirleyeceği üç üye Yargıtaydan, bir üye Danıştaydan, üç üye de avukat ve akademisyenlerden olacak. Cumhurbaşkanı üç üyeyi adli yargıdan,bir üyeyi de idareden seçecek. Bunlara Adalet Bakanı ve Müsteşar eklenerek toplamda 13 kişiden oluşacak.

MECLİS NASIL BELİRLEYECEK?

Meclis Başkanı müracaatları, Anayasa ve Adalet Komisyonu üyelerinden oluşacak bir karma komisyona gönderecek. Komisyon başvurular üzerinde çalışacak, Meclise sunulan her bir üyelik için üye tam sayısının üçte iki çoğunluğunun yani 367’nin bulunması gerekiyor. İlk turda seçilemezse ikinci tura kalacak. Burada da 330 oy gerekli. Hiçbirine ulaşılamazsa en çok oyu alanlar arasında kuraya başvurulacak. Hiç kimse bu oranları bulamazsa yedi kişi, yedinin iki katı olarak 14 kişi arasından kura çekilerek oluşturulacak. 

EVRENSEL

Editör: Haber Merkezi