Son KHK ile 5 üyesi daha ihraç edilen Eğitim Sen İzmir Üniversiteler Şubesi, KHK ile ihraç edilenlerin görevlerine dönerek üniversiteleri özgürleştireceğini vurguladı.
30 Nisan 2017 tarihinde yayınlanan 689 sayılı KHK ile toplam 3 bin 974 kamu personeli daha görevinden ihraç edildi. İhraç edilenlerden 484’ü akademisyen, 582’si ise üniversite personeli. Son KHK'ler ile 67 Barış Akademisyeni daha işinden olurken şimdiye kadar ihraç edilen Barış Akademisyeni sayısı 372’yi buldu.
İzmir'de de son KHK ile Eğitim Sen Üniversiteler Şube üyesi 5 akademisyen daha üniversiteden uzaklaştırıldı. Ege Üniversitesi’nden Ocak ayında rektörlük tarafından atılan Dr. Nermin Biter, İYTE’den Yrd. Doç. Dr. Güldem Özatağan, Yrd. Doç. Dr. Mehmet Pempecioğlu, Araş. Gör. Pınar Yüksel ve Araş. Gör. Özcan Gülhan görevlerinden ihraç edildi.
Eğitim Sen İzmir Üniversiteler Şubesi ihraçlarla ilgili yazılı açıklama yaptı. İhraç edilenlerin her daim yanlarında olduklarını belirtildiği açıklamada "Her zaman emek, demokrasi ve barış mücadelemizin gönüllüleridirler. Yoldaşımızdırlar. OHAL ve KHK’lere dayalı sürdürülen istibdat rejimi, üniversiteleri baş düşmanlarından biri olarak bellemiştir. Toplumsal muhalefetin can damarlarından birini, üniversiteleri ve KESK’li üyelerini tasfiyeye girişmiştir" denildi.
'ASLA TESLİM OLMAYACAĞIZ'
İktidarın yönetememe krizinin demokrasi mücadelesi ile sonlanacağının vurgulandığı açıklamanın devamında şunlar ifade ediliyor:
"Bu mücadelede geçici bedeller ödemeye de devam ediyoruz. Çünkü barış, özgürlük, demokrasi ve emek mücadelesi böyle gerektirmektedir. Ama asla teslim olmayacağız! Bu karanlık dönemde, ne yazık ki olan öğrencilerimize olmaktadır. Üniversiteler yozlaşmakta; laik ve bilimsel eğitim tükenmektedir. İstibdat rejiminin hedefi, aynı zamanda bilimdir. Çünkü bilim, aydınlıktır ve gerçekler aydınlandıkça egemen zihniyet derin korkulara gark olur."
'GERİ DÖNECEKLER VE ÜNİVERSİTELER ÖZGÜRLEŞECEK'
İhraç edilen akademisyenlerin görevlerine ve kürsülerine geri döneceğinin altının çizildiği açıklamada "Üniversite ve bilim bizimle özgürleşecek yine! Ama bu karanlık süreçte olanları asla unutmayacağız. Kraldan çok kralcı üniversite yöneticilerini, ihbarcı memur akademisyenleri, kafasını kuma gömen meslektaşlarımızı unutmayacağız. Onların özgür üniversitelerdeki yerinin teminatı da biz olacağız. Ama bir şartımız olacak; hepsi düşünce özgürlüğü ve üniversiter özerklik dersine zorunlu olarak katılacaklar. Üniversitede olmasa da bilimi üretmeye ve yaymaya devam edeceğiz. Dayanışma Akademileri ile çoğalacağız ve kimsenin şüphesi olmasın."
EVRENSEL
