Emine Uyar - Evrensel Gazetesi'nden Emine Uyar, AKP Hükümetinin hedefinde olan kamu emekçilerinin iş güvencesinin kaldırılması ile ilgili olarak SES İzmir Şube Başkanı Dr. Fatih Sürenkök’le konuştu. Sürenkök, iş güvencesinin 2004’ten beri AKP’nin hedefinde olduğunu ve  o dönem emekçilerin bu saldırıları püskürttüğünü söyledi. Sürenkök, hükümetin OHAL’i arkasına alarak tekrardan konuyu gündeme getirdiğini söyledi. 

Hükümetin zaman zaman gündeme getirdiği ve “Kamu Yönetimi Temel Kanunu” ile yapmak istediği ancak emekçilerin karşı duruşu ile gerçekleştiremediği değişikliği, Sağlık Bakanlığının kuruluş ve yetkilerini düzenleyen 663 sayılı KHK gerçekleştirdi.  Bu değişiklik kapsamında, ‘Kamu Hastane Birliklerinde sözleşmeli personel dışında personel çalıştırılamaz’ ibaresi bulunuyor. Buna göre de Kamu Hastane Birliklerinde tüm hastanelerin yöneticileri sözleşmeli çalıştırılıyor. Konuyu gazetemize değerlendiren SES İzmir Şube Başkanı Dr. Fatih Sürenkök, temel taleplerinin, sağlık emekçilerinin güvenceli bir şekilde çalışması olduğunu söyledi. Sürenkök, “Doktor da, teknisyen de, hemşire de, hizmetli personel de olsa bir sağlık çalışanı o ayın sonunda cebine ne geçeceğini bilmeden, ayın sonunda işten atılıp atılmayacağını düşünerek iş üretemez” dedi. 

Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın “Biz sağlık çalışanı alıyoruz ama doktor almıyoruz şu anda. Çünkü şehir hastanelerinde sözleşmeli doktor çalıştıracağız” şeklinde açıklaması olduğunu hatırlatan Sürenkök, “Zaten 657’yi iptal etmek ve güvencesiz çalıştırmak onların temel öncelikleri” dedi.  Şehir hastanelerini işleten şirketlere yüzde 70 doluluk garantisi verildiğini belirten Sürenkök, “Isparta’da kazan kaynamaya başladı. Döner sermaye ödemeleri tamamen işletme garantisine gittiği için oradaki sağlık çalışanlarının performans ödentileri yapılamıyor. Önümüzdeki günlerde iş bırakacak Isparta Şehir Hastanesindeki sağlık emekçileri” dedi. 

Yapılması gerekenin OHAL’e rağmen bu saldırılara karşı bir duruş sergilemek olduğunu belirten Sürenkök, “Bütün üyelerimize ve üye olmayan sağlık çalışanlarına bunu anlatmamız gerekiyor. Belki çalışanlarımız, ‘Yani ne olacak ben gene çalışmaya devam edeceğim’ diyecekler. Kamu bankaları özelleştirilirken de böyle oldu. ‘İş kaybınız, ücret kaybınız, güvence kaybınız olmayacak’ diye gelecekler. Ama altımızdaki kazan ısıtılıyor, parça parça yutuyorlar” dedi. Sürenkök, “Burada da tabii ki emek ve meslek örgütleri ile bu işi birlikte örmek gerekli. Konuya dair hazırladığımız broşürleri de sağlık emekçilerine ulaştıracağız. OHAL’de de sesimizi yükseltmek ve karşı durmak zorundayız. Hiç olmazsa çocuklarımıza anlatacağımız bir mücadelemiz olsun” dedi. 

Bireysel Emeklilik Sistemi’nin, bireysel yani kişinin isteğine bağlı olması gerekirken zorunlu kılındığını hatırlatan Sürenkök şunları söyledi; “Aşağı yukarı 7-8 yıldır SGK’yi satmaya çalışıyorlar. Emeklilik sisteminden kendilerini çıkarmak istiyorlar. Bunun iki net göstergesi Bireysel Emeklilik Sistemi ve kıdem tazminatının ortadan kaldırılmak istenmesi. ‘Biz devlet olarak artık çalışanlarımıza, ne işçiye, ne memura garanti vermek istemiyoruz’ diyorlar. Bunların hepsi bir bütünün parçaları. 

Devletin Kamu Özel İşbirliği modeliyle Akfen Holdinge yaptırdığı Isparta Şehir Hastanesinde  doktorlar, nisandan bu yana döner sermaye ödemesi yapılmadığı için 1 Temmuz’da iş bırakmaya hazırlanıyor. Yerel gazetelerde çıkan haberlerde, hastanenin gelirinin giderlerini karşılamadığı, Şirkete döner sermayeden ödeme garantisi verildiği için çalışanların maaş alamadığı belirtiliyor. 

EVRENSEL

Editör: Haber Merkezi