Osmanlı padişahı Abdülmecid tarafından 1849 yılında topçu askerlerinin tedavileri için yaptırılan Gümüşsuyu Askeri Hastanesi, 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrası Sağlık Bakanlığı’na devredildi.

Devir sonrası ‘Sağlık Bilimleri Üniversitesi Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gümüşsuyu Ek Binası’ adı altında; dahiliye, cerrahi ve ağız diş sağlığı bölümlerinde 19 doktor, 7 diş hekimi, 26 hemşire, 32 sağlık memuru ve 28 kişilik teknik kadrosu ile hizmete devam eden 168 yıllık tarihi Gümüşsuyu Askeri Hastanesi’nin, göz hastanesi olacağı öğrenildi.

Milli Savunma Komisyonu ve İçişleri Komisyonu Üyesi CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan 168 yıllık tarihi Gümüşsuyu Askeri Hastanesi ile ilgili bu duruma tepki verdi ve konuyu TBMM’ye taşıdı.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın yanıtlaması istemiyle yazılı soru önergesi veren Bakan, hastanenin ve binanın tarihi önemini vurgulayarak, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) bünyesinden hak kaybı yaşamak suretiyle Sağlık Bakanlığı bünyesine geçirilen sağlık personellerinin hak kaybına dikkat çekti.

Gümüşsuyu binasının tarihi bir bina olduğunu vurgulayan Bakan, “ Gümüşsuyu, sağlıkçı kadrosuyla sağlık kurulu raporlarında nerdeyse sıfır hatayla hizmet veren çok önemli tarihi bir hastane. Binanın göz hastanesi olabilmesi için restorasyona ve donanıma ihtiyacı var. Örneğin elektrik hattı, göz hastanesinin ameliyathane ve müdahale odalarını da bilgisayar sistemlerini de kaldıracak durumda değil. Ki şu an 4 ameliyathanesi olan Gümüşsuyu binasının donanımı retina cerrahisi, nakil gibi özellikli göz ameliyatlar için de uygun değil. Bunun getireceği maliyet çok fazla. Ayrıca Sağlık Bakanı devraldıkları askeri hastaneler için branşlaşma olmayacağını ve aynı şekilde hizmet vermeye devam edeceğini ifade etmişti. 1849 yılından bu yana askeri hastane olarak hizmet veren Gümüşsuyu Askeri Hastanesinin konumu ve binasının tarihi çok kıymetli. Böylesine merkezi bir yerde hizmet veren tarihi öneme sahip bir hastanenin branşlaştırılması kabul edilemez” diye konuştu.

TSK bünyesinden hak kaybı yaşamak suretiyle Sağlık Bakanlığı bünyesine geçirilen sağlık personellerinin hak kaybına dikkat çeken Bakan, “Donanımlı sağlık çalışanları sertifikalarına, hizmet sürelerine ve kıdem yıllarına bakılmadan deviredildikleri hastanelerin farklı yerlerdeki binalarında görevlendildi. Bir yandan TSK döneminde atama gören personellerin kendi rızası dışında bağlı oldukları kamu hastanelerinde görevlendirileceği söylenirken; diğer yandan Milli Savunma Bakanlığı’nın açıktan sağlık personeli alması ayrı bir çelişki. Binlerce sağlık emekçisinin hakkı yeniyor” dedi.

CHP’Lİ BAKAN SAĞLIK BAKANI’NA SORDU:

1) Gerek kanlı terör olayı Beşiktaş’ta, gerekse Reina saldırısında en iyi hizmeti veren Gümüşsuyu Asker Hastanesi’nin, yerleşim yeri olarak Taksim’de ve merkezi bir yerde bulunduğunu göz önüne aldığımızda, terör eylemlerinin de en fazla bu bölgelerde meydana geldiği düşünüldüğünde, bu binanın Beyoğlu Göz Hastanesi yapılması ne derece doğrudur?

2) Sağlık Bakanı beyanatlarında “branşlaşan hastaneler olmayacak” şeklinde ifade ettiği halde neden İstanbul da Gümüşsuyu binası Beyoğlu Göz Hastanesi olarak hizmet verecektir?

3) Gümüşsuyu tarihi bir binadır. Tarihi binaya nasıl asansör yapılacak nasıl duvar yıkılacaktır? Yeni bir bina yapılıp Göz Hastanesi’ne verilmesi gerekirken tarihi bina neden göz göre göre yok edilmeye çalışılmaktadır? Bugün Gümüşsuyu yarın diğer tarihi yapısı olan hastaneler sıra ile bu duruma  mı gelecektir?

4)  Bu uygulama ve devir işlemiyle, KHK sonunda tayin bedelleri gitmiş, lojman, servis hakları gitmiş, maddi ve manevi hakları kaybolmuş kendi silah arkadaşları tarafından dışlanmış ve “artık siz Sağlık Bakanlığı personelisiniz” denilmiş olan personele haksızlık yapılmış olmayacak mıdır? Neden o zaman asker hastaneleri personelleriyle devredilmiş, personel TSK da kalmak istediği halde sağlık personeli olanlar reddedilmiş ya da değerlendirmeye alınmamıştır?

GÜMÜŞSUYU ASKERİ HASTANESİNİN TARİHİ

Gümüşsuyu Askerî Hastanesi; Sultan Abdülmecid’in Taşkışla’daki ve Gümüşsuyu Kışlası’ndaki topçu askerlerinin tedavileri için bu yörede bir hastane yapılmasını emretmesi üzerine, Taksim’de Ayaspaşa Mezarlığı’nın bulunduğu Üsküdar’a bakan meyilli tepenin Gümüşsuyu mevkiinde yapımına başlandı. Hastane, mimar Garabet Amira Balyan ve İngiliz Elçiliği mimarı W.J.Smith’e, Gümüşsuyu caddesi üzerinde yaptırılmıştır. İnşaat nedeniyle mezarlığın kısmen kaldırılması halk arasında Abdülmecid aleyhine sözler söylenmesine sebep oldu. İnşaatına 1847 yılında başlanan hastane, 4 Ekim 1849’da, başta Abdülmecid olmak üzere devlet ileri gelenlerinin bulunduğu bir törenle hizmete girdi. Hastane adını, semte de adını veren su kaynağından aldı. Uzun yıllar hizmet eden hastane, Balkan Savaşı sırasında Hindistan’dan gelen sağlık heyetinin çalıştığı yerdi. Çanakkale Savaşı’nda çok büyük hizmetler verdi. Hastane farklı zamanlarda tadilat gördü. Tabip Albay Mazhar Kipmen zamanında (1956-1957) ilk modern cerrahi servisi ve ameliyathane yıktırılarak yenisi yaptırıldı. 1954-55’te arkada bulunan mutfak ve ek kısımlar yeniden ele alınmış ve buradaki barakalar yıktırılarak yenilendi. Poliklinikler yetersiz kalınca orta bahçede bu defa da iki katlı modern bir poliklinik binası yaptırılarak 1 Nisan 1967’de hizmete sokuldu. Hastanenin üst katı iki kat halinde restore edildi ve Haziran 1968’de hizmete girdi.

 

Editör: Haber Merkezi