SEYFİ GÜL - Foça Belediyesi 1986 yılında, Fevzipaşa Mahallesi, Çınarlı mevkisinde Mustafa Eser ile birlikte 5 kişinin pay sahibi olduğu, içinde kâgir ev bulunan toplam 278 bin 90 metrekarelik arazi ile yanındaki Hazine'ye ait araziye imar düzenlemesi yaptı. Bu düzenlemeyle Eser'in arazisi ile Hazine'ye ait arazi, toplam 10 parsel, arsa vasfına dönüştürüldü. Arsaların büyük bölümünden yol geçti. Belediyenin imar düzenlemesi ile haksız kayıplara uğradığını belirten Mustafa Eser, bölgenin arkeolojik SİT alanı sınırları içinde yer aldığını, bu nedenle yapılan uygulamanın hukuka aykırı bulunduğunu belirtip, İzmir 2'nci İdare Mahkemesi'nde dava açtı. Eser, dava dilekçesinde, imar düzenlemesinde ayrıca, her parselden eşit oranda düzenleme ortaklık payı alınmadığını ve taşınmazın bulunduğu yerde ikinci kez imar uygulaması yapıldığını ileri sürüp, düzenlemenin iptalini istedi. Mahkeme, 1995 yılında verdiği kararla Mustafa Eser'i haklı bulup, imar uygulamasının mevzuata ve hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verdi. Foça Belediyesi, kararı temyize götürdü. Danıştay 6'ncı Dairesi, belediyenin bu talebini reddedip, İzmir 2'nci İdare Mahkemesi'nin kararını onadı.

İMAR DÜZENLEMESİ ENCÜMEN KARARIYLA İPTAL EDİLDİ AMA UYGULANMADI

Foça Belediyesi, iddiaya göre, yaptığı imar düzenlemesini, idari yargı kararı üzerine encümenin oybirliğiyle aldığı kararla 1 Eylül 1998 tarihinde iptal etti. Ancak aldığı kararı uygulamadı ve tapuya işletmedi. Üstelik Hazine'ye ait parsellerin çoğu başka bir yol uygulaması nedeniyle başka vatandaşlara dağıtıldı ve buralara SİT alanında bulunmasına rağmen binalar dikildi.

Mustafa Eser'in maliyeci damadı Ali Ulvi Kancaoğlu, bu süreçte 2000 yılında kayınpederinin de hissedar olduğu arazinin diğer 5 hissedarının paylarını satın aldı. Kancaoğlu, kayınpederi Eser'in Foça Asliye Hukuk Mahkemesi'nde imar düzenlemesinin iptali için Danıştay'ın verdiği kararın uygulanması amacıyla açtığı davaya müdahil oldu. Bu dava daha sonra aynı konuda Hazine'nin açtığı dava ile birleştirildi. Kancaoğlu, 2004 yılında kayınpederi Eser'in vefatı üzerine hukuk mücadelesini yalnız sürdürmek zorunda kaldı.

Her türlü bilgi ve belge mevcut olmasına rağmen davanın sonuçlanmadığını belirten Ali Ulvi Kancaoğlu, "Adaletin verdiği kararın uygulanmasını istiyoruz. Zaman geçtikçe işler daha karmaşık hale geliyor. Ömrümüz bu davayla geçti. Çözümünü görmek istiyoruz. Hakkımızı aldığımızı göremeden ölmek istemiyoruz. İlgilileri, yetkilileri bu konuyu çözmeleri için göreve davet ediyorum" dedi. DHA