MİHRİCAN CANDEMİR – EZGİ KURNAZ / İZ GAZETE İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası ve Türk Mühendis ve Mimarlar Odası Birliği (TMMOB) İzmir İl Koordinasyon Kurulu (İKK) 30 Ekim 2020 tarihinde gerçekleşen deprem sonucu hayatını kaybedenleri anmak için Bayraklı Baro Bahçesi’nde toplandı. Yapılan açıklamalarda; yaşanan adaletsizliklerin devam etmemesi için birlikte mücadele çağrısı yapılırken 2 yıl geçmesine rağmen yaraların sarılmadığı ve dersler alınsa da önlemlerin alınmadığı vurgulandı.

Ortak basın açıklamasını okuyan TMMOB İKK Sekreteri Aykut Akdemir, “İzmir depremzedeleri kaybettikleri canlara alışmaya çalışır ve sorumluların cezalandırılmasını beklerken depremin ardından kendilerine verilen sözlerin tutulmadığı da açık bir şekilde ortaya çıktı. Depremde yıkılan evleri henüz yerine konulmadı. Bugün hala, yaklaşık 200 aile yaşamını konteyner kentlerde sürdürmeye devam ediyor. Yıkılan binaların yerine yapılan binalarda çok sayıda yurttaş evlerini ya da işyerlerini geri alamadı. Binaların yıkılmasında sorumluluğu olanların henüz tam olarak ortaya çıkarılmadığı gibi, özellikle kamu görevlisi olan birçok sorumlunun hala aramızda dolaştığı da bir vakıa” şeklinde konuştu. Ayrıca imar affının yeni can kayıplarına neden olacağını söyleyen Akdemir, “Her seçim döneminde oy uğruna verilen imar affı gibi tavizler, hem şehir hayatının sağlık ve konforunu olumsuz etkilemekte hem de depremlerde can kaybı olarak geri dönmektedir. İktidarın, bilim ve tekniği hiçe sayan bu uygulamalar ile yeni can kayıplarına yol açmasına karşı olduğumuzu ve bu hatanın kesinlikle tekrarlanmaması gerektiğini vurguluyoruz” diye konuştu.

Anma töreninde konuşan İzmir Barosu Başkanı Av. Sefa Yılmaz yaşanan adaletsizliklerin devam etmemesi için meslek odaları ile birlikte mücadelelerini sürdüreceklerini ifade etti. İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak ise Türkiye’nin açlık, yoksulluk ve barınma sorunlarıyla mücadele eden bir toplum haline getirildiğini dile getirdi. Ayrıca törende konuşan İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar, gerekli önlemlerin alınmadığını ve ders çıkarılmadığını söyledi.

‘MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ’

Depremden sonra soruşturmaların sekteye uğradığını söyleyen İzmir Barosu Başkanı Av. Sefa Yılmaz, davalara sunulan bilirkişi raporlarının yetersiz kaldığını ifade etti.  Gelinen süreçte yalnızca 2 kamu görevlisinin yargılandığını dile getiren Yılmaz, “Diğer kamu görevlileriyle ilgili hiçbir işlem yapılmaksızın devam ediliyor. Açılan davalara sunulan bilir kişi raporları karar vermek için ne yazık ki yetersiz. Avukat arkadaşlarımız bunlara itiraz ediyorlar ancak gelinen süreç o kadar olumsuz ve yanlış ki yaşanan olumsuz olaylardan ders çıkarmayan bir iktidarla karşı karşıyayız. Yaşanan hukuksuzluklar, adaletsizlikler bundan sonra devam etmesin düşüncesiyle bizler İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası ve TMMOB olarak mücadelemizi birlikte devam ettireceğiz” diye konuştu.

‘ÜLKE İÇİN VARIZ’

2023 seçim vurgusu yapan Av. Sefa Yılmaz, vatandaşlarının ve meslektaşlarının kayıplarını için ne gerekirse yapacaklarını söyledi. Yılmaz, “Biz bu ülke için, demokrasi ve hukukun üstünlüğü için varız. Zaten demokrasinin, hukukun üstünlüğünün, yargının bağımsız olduğu yerde adaletten ve demokrasiden elbette bahsedilecektir. 2023 bizim için çok önemli ve bu sürece de birlikte hazırlanacağımızın bilinmesini istiyorum. Yakınlarını kaybeden dostlarımıza, yurttaşlarımıza başsağlığı diliyorum. Vefat eden meslektaşlarımızı saygıyla anıyorum ve bu felaketin bir daha yaşanmaması için gerekenin yapılmasını ilgili kurumlardan ısrarla talep edeceğimizin bilinmesini ifade etmek istiyorum” şeklinde konuştu.

‘YARALAR SARILMADI’

Türkiye’nin açlık, yoksulluk ve barınma sorunlarıyla mücadele eden bir toplum haline getirildiğini ifade eden İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak, “Biz topluma, bu toplumun hukukuna, sağlığına sahip çıkmaktan kendimizi sorumlu hissediyoruz ve bu mücadeleye sonuna kadar devam edeceğiz. 2 yıl önce bu saatlerde hayatını kaybetmiş olan tüm vatandaşlarımıza, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Umuyorum ki bu sorunlar çok hızlı şekilde çözümlenir ve önümüzdeki dönem bu ülke için daha aydınlık günler gelmiş olur” şeklinde konuştu.

‘ÖNLEM ALINMIYOR’

30 Ekim 2022 İzmir Depremi’nde yaşamını yitiren insanlara rahmet dileyerek konuşmasına başlayan İnşaat Mühendisleri Odası Şube Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar, gerekli adımların atılması için iktidara ve muhalefete seslendi. Konuşmasında önlemlerin alınmadığını vurgulayan Ayatar, “Bundan iki yıl önce 117 insanımızı kaybettik. Yitirdiğimiz yaşamlar aynı zamanda hayallerdi, umutlardı. 21. yüzyılda hala bu kayıpları yaşamak, bizim için çok can acıtıcı ve utanç verici. Her deprem sonrası soruyoruz ‘yeterince ders aldık mı?’ diye. Ders alıyoruz evet ama maalesef tüm gerçeklerin bilinmesine rağmen yeterli önlemler alınmıyor. Bu bir irade, istek gerektiriyor. Bugünkü duruma baktığımızda özellikle yapı stoklarını incelediğimizde maalesef yaşadığımız bu olayların son olmayacağını görüyoruz. Hemen hemen her kesim ne yapılması gerektiğini biliyor. Deprem sonrası oluşturulan Araştırma Komisyonu’ nun birçok kesimi dinlediği ve sonuçlarını aktardığı raporu var. İlgili kurum ve kuruşları TMMOB’u, Türkiye Müteahhitler Birliği Yapı Denetim Birlikleri’ni dinlemiş ve hepsinin ortaklaştığı, eksik olan konuları ifade ettiği tutanaklar şu an meclisin arşivinde bulanmakta. Uzun vadede yapılması gereken işler var. Elbette bir anda değiştirmek mümkün değil. Yerleşik bir yapılaşma var ancak hızlıca alabileceğimiz önlemler de var. İktidar sahiplerine gerekli önlemleri almasını yeniden buradan duyuralım ve muhalefete de bu söylemlere sahip çıkması için çalışmasını belirtelim” şeklinde konuştu. 

‘YANITLAR ORTADA’

İzmir’in yüzyıllardır deprem bölgesi olduğunun bilindiğini söyleyen Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı İlker Kahraman, “Bu feryadı durdurmamız gerektiğini düşünüyorum. Aslında burada hepimiz suçluyuz. 117 kişinin hayatını kaybettiğinde bizim yapmamız gereken tam o anda hayatı durdurup, neden olduğunu sorgulamaktı. 2 yıl geçti hala yanıtı arıyoruz. Aslında yanıtlar ortada. Burada bulunan meslek odaları, bilimsellik ışığında bilgi üreten insanlarından oluşuyor. Bilgiyi ürettik ve nedenleri sonuçları biliyoruz. Sadece bilgiler dahilinde önlem alınmasını istiyoruz ve bu görevin de herkese düştüğünü ve bu bilincin de kamuya yayılması gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi