DUYGU KAYA/ İZ GAZETE- İçişleri Bakanı Süleyman Soylu imzasıyla 81 il valiliğine gönderilen genelge ile 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları ülke genelinde kısıtlandı. Alınan karara sosyal medya üzerinden tepki yağdı. İzmir Barosu ise sert tepki gösterdi ve 30 Ağustos günü gerekli sağlık önlemlerini alarak baro üyesi avukatlarla birlikte İzmir Cumhuriyet Meydanı'nda olacaklarını açıkladı. 30 Ağustos zaferinin kutlanmasının halktan kaçırılmasına izin vermeyeceklerini ifade eden İzmir Barosu, milli bayramların zihinlerden silinmeye çalışıldığını da vurguladı. Öte yandan İzmir Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Ali Deman Güler, alınan kararı İz Gazete’ye değerlendirdi.

‘İNSANLARIN AKLIYLA OYNUYORLAR’

Deman Güler, “Bu ilk defa olmuş bir şey değil, İzmir Barosu olarak verdiğimiz tepkinin bu arka planla beraber değerlendirilmesi gerekiyor. AKP'nin iktidara geldiği günden bu yana ulusal bayramlarımızın değersizleştirildiğini görüyoruz. Zamanında Türkiye'de ilk defa bir başbakan, 10 Kasım anmalarına katılmadı ve Abdullah Gül döneminde Cumhurbaşkanı rahatsızlık sebebiyle milli bayramlara katılmıyordu. Burada Türkiye'yi temsil eden kişiden bahsediyoruz. Bu ilk yasak değil, açıp baktığınızda bu ülkede 2015'de  2016'da, 23 Nisan,19 Mayıs kutlamaları yasaklandı. Burada bir iyi niyet olduğunu düşünmüyor, cumhuriyetin kurucu değerlerini temsil eden milli bayramların içinin boşaltılmasının istendiğini görüyoruz. Bugün alınan bu karar, bunun benzeri ve devamı niteliğinde, bu sefer pandemi sebebiyle bir yasak getirmeye kalktılar. Ama insanların aklıyla oynuyorlar. Çünkü gerçek böyle değil” dedi. 

'15 TEMMUZ ANMALARINDA PANDEMİ YOK MUYDU?’

Güler, bir ay önce İzmir’de 15 Temmuz anmasının mehteran takımıyla kutlanıldığına dikkat çekerek, “Konak Meydanı'na bir sürü sandalye attılar, yüzlerce kişiye konserler verdiler, dua dinlettiler. Kendi gözlerimle gördüm, Urla Meydanı kaymakamlık tarafından yapılan bir etkinlikle tamamen doldurulmuştu. O zaman pandemi yok muydu? Pandemiyle aylardır boğuşuyoruz zaten ama bu konu mutlak surette milli bayramların altının oyulmasında kullanılıyor. Sendikalar yürümeye başlıyor, engelleniyorlar, avukatlar yürüyor yine aynı sebep ama Ayasofya'da 350 bin kişi bir arada namaz kılabiliyor. Ya da AVM'ler açılıp, çocuklar, gençler kapalı sınıflarda üniversite sınavlarına girebiliyor.  Bunlara hiçbir tepki yokken 30 Ağustos gibi hepimiz için çok değerli olan bir gün yasaklanıyor” dedi.

‘TARİHİ  TERSE ÇEVİRMEYE ÇALIŞIYORLAR’

“Benzerini Lozan kutlamalarında yaptılar, günler öncesinde İzmir'de Lozan'ın kutlanmasını yasakladılar” diye konuşan Güler, “Tarihi terse çevirmeye çalışıyorlar. Bu ülkenin kurucu değerlerini değersizleştirmeye uğraşıyorlar. Bu yaklaşım kesinlikle önceden düşünülüp, yukarıdan aşağıya iletilmiş siyasi bir yaklaşım, kabul etmemiz mümkün değil. Bu sebeplerin doğru ve samimi olduğuna da hiçbirimiz inanmıyoruz. İzmir Barosu'nun 112 yıllık bir geleneği var, dün kurulmuş bir örgüt ya da bir sivil toplum kuruluşu değiliz. Biz tarihimizden aldığımız mirasla buna karşı çıkmak zorundaydık, bu yüzden böyle bir tepki verdik. Ses vermek zorundaydık. Ve gördüğümüz kadarıyla yurttaşlarımızdan da destek aldık” dedi.

‘ANAYASAL HAKLAR İLLEGAL İŞLER GİBİ GÖSTERİLİYOR!’

Pazartesi günü baronun düzenleyeceği 30 Ağustos etkinliğini İzmir Valiliği’ne bildireceklerini aktaran Deman Güler, “Bildiğiniz gibi gösteri yürüyüşleri izne değil, bildirime tabii. Kendi önlemlerimizi alacağız. Bize müdahale etme ihtimalleri var mı? Türkiye'de her şey olabilir. Ama şunu unutmamak gerek, toplantı ve gösteri yürüyüşleri yurttaşların sesini duyurmasına yarayan bir faktör ve yapılması gereken buna alan yaratmaktır. Öyle bir günün içerisindeyiz ki sanki bu anayasal haklar illegal işlermiș gibi gösteriliyor. Kimse unutmasın, 15 Temmuz'da, insanlarımızın öldüğü o kanlı gecede Cumhurbaşkanı, yurttaşları alana davet etmişti. Vatandaşlar ifade özgürlüğünü kullansınlar ve demokrasiyi savunsunlar diye yaptı bunu. Şimdi bizim yaptığımız bundan ayrı bir durum değildir. Biz de kendi fikrimizi ifade etmek, cumhuriyet değerlerimizi korumak istiyoruz” dedi.

‘BU ÜLKEDE SERMAYE İNSAN SAĞLIĞINDAN ÖNEMLİ TUTULDU’ 

Deman Güler, Bilal Erdoğan’ın kurucusu olduğu Okçular Vakfı’nın, Muş'un ve Bitlis’in bazı ilçelerinde 23-26 Ağustos tarihlerinde Malazgirt Zaferi'nin yıldönümü sebebiyle düzenleyeceği etkinliklerin yasaklanmadığına dikkat çekerek, “Türkiye'de bugün plajlar dolu, işçiler ve emekçiler işe gitmeye devam etmek zorunda. Sermaye insan sağlığından önemli tutuldu bu ülkede. Okçular Vakfı gibi iktidara yakın ve toplumsal tabanı neredeyse hiç olmayan bir vakfın aktivitelerine alan sağlamak ama 30 Ağustos kutlamalarına izin vermemek yapılmak istenenin kanıtı. Amacın pandemi önlemi değil de yurttaşların cumhuriyet değerlerine sahip çıkmasını engellemek olduğunu tekrardan görüyoruz” dedi.

‘MEYDANI BOŞ SANIYORLAR!’

Avukat Deman Güler son olarak, “Türkiye Cumhuriyeti'nin ve halkının tarihsel dönüm noktası olduğu bu günlerde İzmir Barosu en yüksek sesi verecek ve yurttaşların da bu sese kulak kabartacağını düşünüyorum. Meydanı boş sanıyorlar. Her yaptıklarını kabul edeceğimizi zannediyorlar. Meydan boş değil. 30 Ağustos gününde de Cumhuriyet Meydanı boş kalmayacaktır” ifadelerini kullanarak açıklamasını noktaladı. 
 

Editör: Haber Merkezi