Bir yılı daha teslim ediyoruz aynalara; anlara tutunmuşluğumuz, sabahlardan derman ummuşluğumuz, dostlarla bir sendelemişliğimiz, kapıları ittire ittire açmışlığımız ve özgürlüğe dair şiirler yazmışlığımız ile geçen bir yılı daha. Böyle olsun istemezdim’lerimiz, iyi ki yolundan geçmişim’lerimiz, yeniden buluşacağız’larımız ve ilelebet elveda’larımız yazıyor sonsözde; zaaflarımız, korkularımız, kaygılarımız, kayıplarımız, hazlarımız, mutlarımız ve sevilerimiz yazıyor. Yaşamın okunaklı tek haritası da budur, yeryüzüne temas etmiş herkes bilir bunu. Tarih öncesi ve sonrası ortak bir geçmişin mirasçılarıyız; ateşin, elektriğin, tekerleğin, yazının, matbaanın, pusulanın, petrolün, ampulün, savaşların, soykırımların, coğrafyaların ve hülasa daha nice tanıklığın iz sürücüsüyüz. Zamandaşı olduğumuz günün yazıcılarıyız, kayıtçılarıyız, yasa koyucuları, ezber bozucuları, bozguna uğramışları, kim olduğumuzu belirleyen geçmişin ve kim olacağımızı belirleyecek olan geleceğin arabulucularıyız.

“…Biz kırıldık daha da kırılırız
Ama katil de bilmiyor öldürdüğünü
Hırsız da bilmiyor çaldığını
Biz yeni bir hayatın acemileriyiz
Bütün bildiklerimiz yeniden biçimleniyor
Şiirimiz, aşkımız yeniden,
Son kötü günleri yaşıyoruz belki
İlk güzel günleri de yaşarız belki
Kekre bir şey var bu havada
Geçmişle gelecek arasında
Acıyla sevinç arasında
Öfkeyle bağış arasında…”

Bir yılı daha teslim ediyoruz aynalara ve henüz kapanmamışken dünün kapısı ve de anımsansın diye yarınlarda, yeni yılda insanlığa dair dileklerimi çaput bağlar gibi iliştireceğim bu yazıya:

*SEVGİ: İnsanı bir kimseye ya da şeye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten içsel duygu, sevme duygusu.

*ONUR: Kişinin kendi varlığına, kendi kişiliğine karşı beslediği saygı, insanı insan yapan iç değer.

*ERDEM: Ahlakın övdüğü ve ahlaklı olmanın gerektirdiği doğruluk, yardımseverlik, yiğitlik, bilgelik, alçakgönüllülük, iyi yüreklilik, ölçülülük.

*VİCDAN: Kişiyi kendi davranışlarıyla ilgili olarak bir yargıda bulunmaya yönelten, kişinin kendi ahlak değerleri üzerinde dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan, kişiye doğruyu ve iyiyi yapma yükümünü de yükleyen içsel güç.

*SAĞDUYU: Doğru, gerçekçi, akla uygun ve yerinde yargılar verme yeteneği.

*HOŞGÖRÜ: Kendisininkilerle çelişse bile, başkalarının düşünce ve kanılarını özgürce dile getirmelerinden rahatsız olmama, onların geçerliliklerine karşı tepki göstermeme tutumu.

*BARIŞ: Bir topluluğun ya da bir ailenin bireyleri ya da karşıt varlıklar arasında oluşan uzlaşma, uyum durumu.

Sevgiye amin diyelim, onura amin, erdeme amin, vicdana amin, sağduyuya, hoşgörüye ve barışa amin.

Okuyucuya sevgi ile.